Amanoslar'da düşen F-16 savaş uçağımızla ilgili bir ayrıntı daha ortaya çıktı. Şehit düşen Pilot Yüzbaşı Hamza Gümüşsoy, Merzifon'daki 151. Tunç filoda görevliydi. 

Tunç filo Türkiye'nin ilk ve tek SEAD filosuydu. SEAD, Suppression of Enemy Air Defenses yani düşman hava savunmasını bastırma ifadesinin kısaltılmış hali. 

Peki ne yapar bu SEAD filosu? Adından da anlaşıldığı üzere düşmanın hava savunma sistemlerini tespit ve imha görevi vardır. Düşmanın en tehlikeli hava savunma sistemi radar güdümlü hava savunma füzeleri olunca SEAD filosu da bu füzeleri imha görevini üstlenir. 

151. Tunç filomuzun bu görevi için en güçlü silahı ise AGM-88 HARM füzeleri. HARM füzeleri anti radyasyon füzesi olarak nitelendirilebilir. Sabit ya da hareketli radar sistemlerinden yayılan radyasyon onun hedeflerini tespit etmesini sağlar. Füze işte bu radyasyon kaynağına doğru yönelir ve hedefi imha eder. Yaklaşık 100 km menzili vardır.

HARM, radar kullanan her türlü araç ve silah sisteminin karşısına çıkabilir. Isıya güdümlü kısa menzilli hava savunma sistemleri de vardır ama uçaklar için en tehlikeli olan uzun menzilli hava savunma sistemleri de radar kullanır. Patriot ve S-300 füzeleri gibi. S-300 füzelerinin menzili ise 45 kilometreden versiyonuna göre 200 kilometreye kadar çıkıyor. 

Rusya parlamentosu alt kanadı Duma Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Aleksey Puşkov CNN’e yaptığı açıklamada " Suriye’ye S-300 füze sistemlerinin verilmesi… bizim Suriye’de herhangi bir dış askeri müdahaleyi desteklemediğimiz mesajı taşıyor…” diyerek Suriye'ye radar güdümlü S-300 hava savunma sistemlerinin yerleştirildiğini açıkça belirtti. İşte bu noktaları birleştirdiğimizde Merzifon'dan kalkan ve Suriye sınırında uçan F-16 savaş uçağımızın amacının ne olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor. Muhtemelen uçağımız Suriye hava savunma sistemlerini test ediyordu.