Susurluk skandalının odak noktasında bulunan ve bir bölümü kayıp olduğu ortaya çıkan
silahları almak için
Ergenekon sanıklarından eski
Özel Harekât Daire
Başkanvekili İbrahim
Şahin ile
emekli Albay Levent Göktaş’ın
İsrail’e birlikte gittikleri ortaya çıktı.
Ergenekon
operasyonu kapsamında tutuklanan eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili
İbrahim Şahin ile emekli Albay Levent Göktaş’ın yollarının, Susurluk skandalında kesiştiği ortaya çıktı. Şahin ile Göktaş’ın, birlikte, İsrail’den satın alınan ve Susurluk skandalı tartışmalarının odak noktasında bulunan operasyon silahları için 1994 yılında iki kez bu ülkeye gittiği anlaşıldı.
Milliyet Gazetesinde yer alan habere göre;
emniyet içindeki Özel Harekât Birimi’nin kadro ve yetkileri,
Tansu Çiller’in
Başbakan olmasının ardından genişletildi. Özel harekât biriminin kurucusu olarak tanınan İbrahim Şahin, rütbesi yetmediği için, oluşturulan daire başkanlığının başına vekâleten atandı.
Bu kapsamda,
Antalya’nın dağlık bölgesinde özel harekât için özel bir prototip eğitim alanı hazırlandı.
PKK’yla mücadele kapsamında strateji değişikliğine giden hükümet, bu dönemde İsrail ile dirsek temasına geçti. Antalya’daki eğitim kampında kullanılmak üzere İsrail’den, Uzi ve Beratta’lardan oluşan özel silahların alınması konusunda, görüşmeler yapılmaya başlandı.
İkisi de Tokatlı
Silahların alımının, bir süre önce yaşamını yitiren Ertaç Tinar’a ait
İngiltere merkezli Hospro firması üzerinden yapılması planlandı. İki kez birlikte İsrail’e giden Şahin ile Göktaş, terörle mücadelede kullanılması amacıyla yaklaşık 50 milyon dolara 463 parça otomatik
tüfek, tabanca ve aparatları satın aldı. Her ikisi de Tokatlı olan Şahin ve Göktaş, alımı beraber gerçekleştirdi.
Sincan’daki silahlar
Silahlar, özel statüyle
Türkiye’ye getirildi.
Ankara’ya gelen silahlar, hiç bir alım belgesi işlemi yapılmadan ve sandıklar açılmadan doğrudan Antalya’daki eğitim kampına gönderildi. Susurluk skandalının patlamasından sonra getirtilen silahlardan bazı Uzi ve Baretta’ların kayıp olduğu anlaşıldı.
Kayıp silahların izi halen bulunamadı. Bu dönemde
Emniyet Genel Müdürlüğü’nde
danışman olarak görev yapan emekli Yarbay
Korkut Eken, söz konusu silahlardan bir bölümünün yurtdışında olduğunu açıkladı. Tinar’ın bu ticaretten dolayı 2 milyon dolar
komisyon aldığı öne sürülmüştü.
Ergenekon soruşturmasını yürüten polis birimleri, Şahin’in evinde bulunan ajandadan yola çıkılarak ulaşılan silah,
mühimmat ve
eylem planları konusunda ayrı bir çalışma daha başlattı.
Susurluk’un kayıp silahlarını arayan polis, Ankara’da 2000 yılında, Uğur
Mumcu, Bahriye
Üçok ve Ahmet
Taner Kışlalı’nın öldürülmesi olaylarını gerçekleştirdiği öne sürülen
Kudüs Ordusu adlı yasadışı örgüte yönelik
Umut Operasyonu dosyasını yeniden açtı. Bu tarihte, Sincan’da bir kazıda
seri numaraları silinmiş 3 Uzi ele geçirilmişti.
Polis, Ergenekon soruşturmasındaki yeni bulgular ışığında, 3 Uzi için yeniden menşe tespit çalışması başlattı.
Levent Göktaş kimdir?
Ergenekon soruşturmasında tutuklanan Göktaş, TSK’dan albay rütbesiyle emekli olduktan sonra serbest avukatlık yapmaya başladı. TSK’daki muvazzaflık döneminde,
terörist Abdullah
Öcalan’ın
Suriye’den çıkarılması ve
Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesinde görev alan Göktaş,
Genelkurmay Başkanlığı bünyesindeki
Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı Muhabere Arama Kurtarma Birliği’nde de görev yaptı.
2004’te emekli olan Göktaş, Ankara’da kısa süre önce
ihale yolsuzluklarına ilişkin düzenlenen Mavi Hat operasyonunda
telefon dinlemelerine takıldı. Göktaş’ın, zanlılarla yakın
diyalog halinde olduğu tespit edildi