Prof. Dr. Ahmet Ercan, Ege Bölgesi’nde 15 merkezde büyüklükleri 5 ila 7,2 arasında değişen depremler beklendiğini belirterek, “Zaman veremiyorum ama bunlardan bir tanesine tanık olacağımız kanısındayım” dedi.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan, Ege Bölgesi ile ilgili olarak yaptığı deprem araştırmalarını paylaştı. Değerlendirmelerde bulunan Ercan, Türkiye’de deprem üreten 3 tane ana kırık kuşağı olduğunu belirterek, “Bunların en büyüğü yüzde 52’si Kuzey Anadolu kırığı boyunca, yüzde 33’ü Batı Anadolu kırıkları boyunca ve yüzde 12’si de Doğu Anadolu kırıkları boyunca oluşuyor. Bunlardan en yıkıcı depremler Kuzey Anadolu ve Batı Anadolu kırığında oluşuyor ve ikisi birbirinden çok farklı. Son yıllarda buradaki depremlerin işleyişi konusunda araştırmalar yapıyorum. Son yaptığım araştırmada baklava dilimini andıran Kuzey- Güney ve Kuzey Doğu- Güney Batı ve Kuzey Batı- Güney Doğu doğrultulu yaşlı kırıklarla, Doğu-Batı doğrultulu kırıkların kesim yerleri ana deprem oluşum odakları olarak belirlendi. Beklenen deprem büyüklükleri de şöyle; bir tanesi Midilli’nin güneyi. 6.8 ile 7,2 büyüklüğünde. Bu İzmir’i etkiler. İzmir’de yaklaşık 6 büyüklüğünde bir deprem olmuş gibi hissedilir. Foça-Karaburun-Midilli üçgeni 6- 6.8, Urla- Seferihisar 6,2, Sisam kentinin bulunduğu kesimde 5,5- 7,2, Germencik 5- 7,2, Nazilli 5-7, Denizli 5-7,2 arasında, Ula-Köyceğiz 5-7,2 arasında, Çameli 5-6,5 arası, Edremit- Ayalık 6-7,2 arası, Balıkesir 5-6,7 arası, Salihli 5-6,7 arası, Turgutlu 5,5-6,9 arası ve Gediz-Simav 5,5-7,2 arasında Batı Anadolu depremini bekleyen yerlerdir. Bu bölgelerde gerginlik yığılımları sürüyor ve gerginlik yığılımları boşalma noktasına kadar geldiğinde bu kentlerin bir tanesinde deprem olacaktır” dedi.

Kentsel dönüşüm sürecinin bu konuda tek çözüm olduğunu anlatan Ercan, “Bu illerde kentsel çözüme öncelik vermek gerekiyor ve kötü yapılaşmaların bir an önce ayıklanması gerekiyor. Bunlar için bir zaman veremiyorum. Ama gelecek günler bunlardan bir tanesine tanık olacağımız kanısındayım. Orta ve orta üstü bir deprem beklemek Batı Anadolu ve Ege’de şaşırtıcı olmayacaktır. Dolayısıyla bu sürecin çözüm yolu kentsel dönüşümü öncelikle kentlere sokarak, buralardaki niteliksiz yapıların yıkılarak yerine yenilerinin yapılmasıdır” diye konuştu.

Prof. Dr. Ahmet Ercan, beklenen depremle ilgili süre vermenin zor olduğunu ifade ederek, “Bunlar Batı Anadolu’da damalı deprem odakları diye yeni yaptığım araştırmanın sonuçları. Dolayısıyla buralarda olacak bir depremin şaşırtıcı olmaması gerekiyor. Bu illerin belediye başkanları ve valilerinin bu konuda hazırlıklı olmaları gerekir” açıklamasında bulundu.

Ege’de yapı niteliği bakımından 6,2’lik depremden sonra yıkımın başlayacağını anlatan Ercan, “Dolayısıyla 5 ila 5,5’luk depremde Ege’de dağ köyleri dışında yıkım görülmez. 7 ila 7,2’lik deprem oldukça yıkıcı” dedi. Ercan, şunları söyledi:

“Şu anda depremlerin en çok kaynaştığı yerlerden bir tanesi Batı Anadolu’da Bozburun ucu var. Burada bir yanardağ oluşumu nedeniyle depremcikler bir türlü bitmek bilmedi. Bu daha büyük bir depreme tanık olabilir. Bunun yanı sıra Gökova Körfezi’nde bir devingenlik var. Sisam adasının bulunduğu yerde bir devingenlik ve gerginlik birikimi söz konusu. İzmir’e yakın olan yerlerden bir tanesi ise Midilli adasının bulunduğu kesim. Özellikle karada olan kesimler ise Akhisar ile Manisa arasında bir gerginlik yığılımı var. Denizli ile Salihli arasında gerginlik birikimi var. Öncelikli buralarda olur diye düşünüyorum.”

Prof. Dr. Ahmet Ercan, beklenen Marmara depremiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, “Marmara bölgesel olarak düşündüğümüz zaman Yenice-Gönen biraz tetikte durması gerekiyor. Bunun yanı sıra Gemlik Körfezi’nin İmralı açıkları yine tetikte duracak yerlerden bir tanesidir. Ama İstanbul ya da Tekirdağ depremi diye andığımız depreme daha çok zaman var. İstanbul’un kuzey kolunda gerginlik birikimi var ama bu deprem üretecek kadar gergin değil. Ben İstanbul’da, Marmara Bölgesi’nde ufukta bir deprem görünüyor gibi gözükmüyor bana. Bunun için daha çok yıllar var. 2045’e kadar Kuzey Marmara’da bir deprem beklemiyorum. Ama 5-5,7’lik depremlerin olması şaşırtıcı olmaz. Çünkü bir deprem kendini boşaltmaya hazırlarken bu tür öncü depremleri üretebilir” dedi.