Amerikan Merkez Bankası bir sayfayı kapattı. Ve tam altı yıl süren karşılıksız dolar basımına son verdi.
“Peki, geçen altı yılda Amerikan ekonomisinde ne oldu” diyerek sorarsanız hemen cevaplayalım.
Şunlar oldu; 2008 yılının kasım ayında başlatılan parasal genişleme politikasıyla, Amerikan Merkez Bankası 4 trilyon dolar basıp uzun vadeli hazine bonosu ve konut bonosu aldı. Böylece yüzde 9,9 düzeyinde olan işsizlik, hedeflenen yüzde 6,5 oranının altına gerileyerek 2014’ün eylül ayında yüzde 5,9 oldu.
Tabii bu oranı beğenmeyenler var.
Çünkü istihdamın uzun vadeli işlerle sağlanmadığı ileri sürülüyor. Ama diğer önemli bir gösterge olan büyüme hızına bakarsak, Amerikan ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,6, dün açıklanan verilere göre üçüncü çeyrekte yıllık yüzde 3,5 oranında büyüdüğünü görüyoruz. Böylece parasal genişlemenin Amerikan ekonomisine iyi geldiğini söyleyebiliriz.
DÜŞÜK BÜTÇE AÇIĞI TÜRKİYE İÇİN GÜVENCE
Peki, bundan sonra ne olacak?
Bundan sonra şunlar olacak; para basımının azalması ve dolar faiz oranlarının artacağı beklentisiyle emtia fiyatlarındaki gerileme devam edecek. İşte bu nedenle özellikle hammadde ihraç eden Brezilya, Rusya ve Şili ekonomileri darboğaza girecek. Çünkü Nomura Bank bu yılın son üç ayında 19 kalem enerji, metal ve gıdadan oluşan emtia sepetinin fiyatlarında yüzde 10 oranında gerileme bekliyor.
Bu arada hemen belirtmekte fayda var, dün Brezilya Merkez Bankası faiz artırdı. Tabii Türkiye’de de tahvil faizleri yükseldi. Çünkü dolar basımının durması gelişmekte olan ülkeler için tehlikeli dönemin başladığını gösteriyor. Bir de hammadde ihraç eden gelişmekte olan ülkelerde yaşanacak problemler aynı kategorideki Türkiye’yi dolaylı etkileyecek. Tabii Türkiye’de bütçe açığı oldukça küçük düzeyde. Bu bir güvence. Ama özel sektörün kısa vadeli dış borcunun yüksek olması ve bu ülkenin her yıl yaklaşık 200 milyar dolar brüt dış borcu çevirmek zorunda kalması kırılganlık faktörü olarak karşımıza çıkıyor. Özel sektörün yüksek tutarlı dış borcu nedeniyle doların ekonomiye doğrudan etkisi olacak.
DOLAR 2 LİRA 40 KURUŞUN ÜZERİNE ÇIKABİLİR
Peki, bu dolaylı ve dolaysız etki nedeniyle dolar fiyatı ne olur sorusu akla gelebilir.
Hemen belirtelim, önümüzdeki genel seçimlerin de etkisiyle dolar Türk parası karşısında 2.40 düzeyini aşabilir. Bu nedenle Merkez Bankası’nın bundan sonra dövizi tutabilmek için faiz artırımını deneyebileceğini söylemek herhalde yanlış olmaz. Amerikan Merkez Bankası faiz artırımına başladığında bu defa Türkiye’de faizlerin hızla yükselebileceğini söyleyebiliriz.
O hâlde “Amerikan Merkez Bankası ne zaman faiz artıracak” sorusunun cevabını arayalım.
Henüz kısa vadeli faizleri değiştirmeyeceğini belirtti Amerika. Ama tabii koşul var, uzun vadeli enflasyon beklentisi yüzde 2 seviyesini aşarsa faizler artabilir. Böyle bir faiz artırım kararı diğer gelişmekte olan ülkeleri ve bu arada Türkiye’yi olumsuz etkiler. Çünkü basılan dolarlar nedeniyle gelişmekte olan ülkelerde tam 16 trilyon dolarlık bono iç pazarı oluştu. Bu pazardan çıkışlar gelişmekte olan ülke ekonomilerine büyük şoklar yaşatabilir.
O hâlde gelişmekte olan ülkeler için tehlikeli ve bilinmeyen bir döneme girildiğini söyleyebiliriz.