Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, “Gündem Özel” programında, Samanyolu Haber Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Metin Yıkar’ın konuğu oldu.

Ekram Dumanlı, hükümet üyeleri ve iktidar yanlısı medyanın, başta Fethullah Gülen Hocaefendi olmak üzere hizmet hareketine yönelik kara propaganda, iftira ve hakaretlerini, 'çapsızlığın artık dibe vurduğu yer' olarak tarif etti..

“Siyaset siyaset olalı böyle bir seviyesizlik görmedi” diyen Ekrem Dumanlı, “Ajan çete dış mihrak, hain haşhaşi, örgüt, virüs, ur.. Bunların içerisine 28 Şubatçıların savcıları kaçmış. Ur tabirini ilk kez birinin, bir kitle hakkında kullandığını 28 Şubat döneminde gördüm. 28 Şubat’ın savcısı aynen bu çirkin lafı, Başbakan Erdoğan’ın içinde bulunduğu siyasi kadro için kullanmıştı. Şimdi bakıyorum Nuh Mete Yüksel, 28 Şubat’ta Fethullah Gülen Hocaefendi’yle ilgili ne söylemişse bugün, başbakan ve etrafındaki avaneleri aynı şeyleri söylüyor. Tetikçiler, havuz medyası aynı şeyleri söylüyor.“ ifadeleriyle, yapılan hakaretleri sıraladı ve çarpıcı bir benzetmede bulundu.. 

“BEN BU HAKARETLERİ TAYYİP ERDOĞAN’A YAKIŞTIRAMIYORUM”

Hizmete yönelik sarf edilen hakaret içerikli kelimelerin 28 Şubat jargonu olduğunu söyleyen Dumanlı, tıpkı 28 Şubat döneminde insanların vicdanına çarpıp geri döndüğü gibi, bunların da çarpıp geri döneceğini belirtti ve “Ben Tayyip Erdoğan’a yakıştıramıyorum, hiçbir Başbakan’a yakıştıramıyorum” dedi…

Başbakan Eroğan’ın MHP Lideri Devlet Bahçeli’den başlayıp Hocefendi’yle devam eden, ‘evlatsızlık’ üzerinden çirkin siyasetine de değinen Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü, “Sayın Başbakan İmam Hatip mezunu olarak hiç mi bilmiyor, İslam tarihinde, dünya tarihinde o kadar çok bekar insan vardır ki, hep bugün şükranla sevgiyle, saygıyla yad ediyoruz. Hz. İsa (a.s.) bekardır, Hz. Yahya (a.s.) bekardır, bunlar bir suç mudur? Hadi bu isimler peygamber, asr-ı saadette ashab-ı kiramın arasında bekar insanlar yok mudur? Ashab-ı suffe var. Bunlar sadece kendilerini ilme vermişler, irfana vermişler, Kur’an’a vermişler, Hadis’e vermişler ve o dava uğruna evlenememişler. Hadi bunları unuttunuz, Rabia işareti yapıp duruyorsunuz, bu annemiz (Rabia'tül Adeviye) bekar olarak gözlerini hayata yummuştur. Zemahşeri gibi, Bediüzzaman Hz. Dünya kadar örneği var. Bu söylenecek söz müdür Allah aşkına!..” diye konuştu..

Camianın AK Parti’ye oy vermek zorunda olmadığını belirten Ekrem Dumanlı, çok çarpıcı bir tespit ile ilk zamanları için AK Parti’yi ‘en işlek caddeye açılan ve en güzel müşterileri toplayan’ markete benzetip, şunları söyledi:

“AK Parti böyle bir marketti. Sağcısı solcusu, demokratı, liberali, muhafazakarları, bir sürü insan geldi. Dediler ki Türkiye’yi demokratikleştirecek. Fakat dükkan sahipleri aldıklar sopayı eline almaya ve müşteriyi dövmeye.. Liberali, demokratı, sağcısı, solcusu kaçtı, en son kalanları da dövmeye devam ediyorlar. Hem dövmeye devam ediyorlar hem de ‘sakın karşı markete geçme!’ diyorlar. İyi de güzel kardeşim ben mecbur muyum hem gelip senden sopa yiyeceğim, hem de seni destekleyeceğim, böyle bir şey var mı? Hadi siyasetten vazgeçtim, gökten ayet mi var sana oy vereceğim diye? Cenab-ı  Hak’tan bir ferman mı geldi de bizim haberimiz yok. Ben bir icraatını beğenirim sana oy veririm. Ben seçmensem özgür iradem varsa kafamı bozduğu zaman giderim başka bir partiye oy veririm. Geriye mi döndük başa mı döndük, bizim partiye oy vermeyenler patates dininden midir diyeceksiniz? Siyasi parti bu din değil.."

Camianın hangi partiye oy verip vermeyeceğiyle ilgili ise Dumanlı, camianın insanları daima vicdanlarıyla baş başa bıraktığını, insanların kendi muhiplerindeki adaylara bakıp, şehre hizmet edeceğini düşündüğü kişilere oy verebileceğini belirtti. ‘Falan partiye oy verecekler’ şeklinde dedikodunun da artabileceğini söyleyen Dumanlı, “Camia her partiye oy verir kardeşim.” dedi.. 

3 Temmuz’dan itibaren “Camia Fenerbahçe’yi ele geçirmek istiyor” şeklinde bir yaygara koparılmıştı.. Oysa geçen günlerde internete düşen, Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarında ise Fenerbahçe’ye asıl iktidarın müdahalede bulunduğunun ortaya çıkmasıyla ilgili olarak değerlendirmede bulunan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, “Ben tribünlerden gelen bir insanım, Beşiktaş kongre üyesiyim. Cemaat Fenerbahçe’yi niye ele geçirsin. Fenerbahçe’ye saygılı bir insanım yanlış anlaşılmasın. Anahtarını bile versen vallahi almam. Beşiktaş benim çocukluk aşkımdır. Camianın içinde benim gibi çok sayıda farklı farklı takım tutan insanlar var. Kardeşim bir camia niye bir takımı ele geçirsin. Delice bir fikir bu.. Akıl fikir almaz bir konu bu.. O konuşmalar ortaya çıkınca gördük ki, maalesef Fenerbahçe’ye doğrudan siyasetin bir müdahalesi var..” açıklamalarında bulundu..