Özgür basına darbe operasyonu kapsamında Zaman’da yer alan iki yorum yazısı ve bir haber suç kabul edilerek tutuklanması talep edilen Ekrem Dumanlı, 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde tarihî bir savunma yaptı. Avukatlarından alınan bilgilere göre Dumanlı, Hakim Bekir Altun’a hakkındaki suçlamalara ait delilleri sordu. ‘Anlatacağım’ diyen Altun, Nisan 2009’da yazılmış bir haber ve iki makaleyi sıraladı. Bunun üzerine yargının siyasi operasyonlara alet olmaması gerektiğine dikkat çeken Dumanlı, “İki yazı bir haberden dolayı benim gözaltına alındığımı kimse dünyaya izah edemez.” dedi.
Ekrem Dumanlı’nın savunmasını avukatlar Gazi Tanır, Hasan Günaydın, Nazif Aktaş ve Orhan Erdemli yaptı. Mahkeme sürecine ilişkin bilgi veren Avukat Hasan Günaydın, Dumanlı’nın duruşma salonunda hâkim Bekir Altun’a dönüp “Bana istinat edilen suç nedir?” diye sorduğunu aktardı. Bunun üzerine hâkimin Dumanlı’ya istinat edilen suçun iki köşe yazısı ve bir haberden dolayı olduğunu söylediğini belirterek şöyle devam etti: “Ekrem Dumanlı da ‘Hâkim bey tekrar soruyorum bu soruşturmadaki delil iki köşe yazısı bir haber mi?’ şeklinde soru yöneltti. Hâkim, delillerin iki köşe yazısı ve bir haber olduğunu söylemesi üzerine Dumanlı, bize dönerek, ‘Eğer suçlama 2 köşe yazısı bir haberse ben savunma vermek istiyorum.’ dedi. Suçlamaları palavra olarak niteledi ve ‘Bunların benimle ne alakası var. Ahmed Şahin ve Hüseyin Gülerce yazı yazmış. Hocaefendi’nin herkul.org internet sitesinde halka açık konuşması Zaman’ın 3. sayfasında yayımlanmış. Bundan başka bir şey yok. Bu nasıl bir şeydir ki hiç ortada olmayan bir silahlı terör örgütü ile irtibatlandırılıyorum? Bu ne saçmalıktır?’ diye konuştu. Ertuğrul Özkök’ün de ‘Tahşiye’ konulu yazı kaleme aldığını hatırlatarak, ‘Eğer Tahşiye ile alakalı yazı yazmak suç oluyorsa Özkök’ün buraya davet edilmesi gerekir.’ ifadesini kullandı.”
Hakim Bekir Altun, Dumanlı’nın savunmasının ardından savcının tutuklama talebini reddetti. Kararında şu ifadelere yer verdi: “Ekrem Dumanlı’nın üzerine atılı suçu işlediği yönünde bu aşamada tutuklamayı gerektirecek ölçüde kuvvetli suç şüphesine dayalı somut deliller bulunmadığından adli kontrol hükümlerinin yeterli olacağı, tutuklamanın ölçülü olmayacağı kanaatine varılmakla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tutuklama talebinin reddine.”ZAMAN