Elkatmış, BÇG'nin uzantılarının değişerek zaman içinde Encüman-ı Danış olarak değiştiğini ve en son
Ergenekon'a gelip dayandığını belirtti.
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Özel
Harekat eski
Başkanvekili İbrahim Şahin'in ardından 'Ergenekon-
Susurluk bağlantısını' gündeme taşıyan
Meclis Susurluk Komisyonu Başkanı
Mehmet Elkatmış'ın
Ankara'daki avukatlık bürosuna giren kimliği belirsiz kişi veya kişiler masaları dağıttıktan sonra 'sesini kes' yazılı bir not bıraktı.
Siyaseti bıraktıktan sonra
AK Parti eski
Milletvekili Osman
Seyfi ile birlikte Ankara
Selanik Caddesi'nde avukatlık bürosu açan Elkatmış, son günlerde katıldığı televizyon programları ile verdiği röportajlarda 'Ergenekon-Susurluk' ilişkisini gündeme taşıyordu. Dün ofisine girilen Elkatmış'a, bilgisayarda yazılmış tehdit içerikli bir not bırakıldı.
Hiçbir zorlama olmadan içeri giren şahıslar, Elkatmış'ın isminin yazılı olduğu mermeri yere atarak kırdı. Elkatmış'ın haber vermesi üzerine büroya gelen polisler,
parmak izi aldı. "Sesini Kes" notunun yazıldığı kağıdı incelemeye alan polis, bürodan toplanan evraklardan 'avuç içi' parmak izi tespit etti. Ayrıca broda çalışanların da avuç izi parmak izi alındı. Parmak izlerini karşılaştıracak olan polis, avuç içi parmak izinin çalışanlara mı yoksa
şüpheli şahıslara mı ait olduğunu belirleyecek. Emniyetin olayla ilgili geniş çaplı soruşturması sürüyor.
"
Tehditlerden yılsaydım bu işlere girmezdim. Böyle bir görev almazdım." diyen Meclis Susurluk Komisyonu eski Başkanı Mehmet Elkatmış, doğru bildiği herşeyi ülkesi için yapacağını vurguladı. Cumartesi,
pazar büroya gelmediğini muhtemelen dün girildiğini anlatan Elkatmış, kapıda herhangi bir zorlamanın bulunmadığını söyledi.
"Profesyonelce açılmış, masamdakilerin hepsi yere atılmış." diyen Elkatmış, icra takibi için müşterinin kendilerine verdiği bir bononun alındığını ve ne maksatla alındığını bilmediğini kaydetti. Susurluk'tan dolayı 10 yıldır koruması bulunduğunu hatırlatan Elkatmış, bir ara korumasının alındığını ancak bazı hadiseler yaşanınca tekrar koruma verildiğini ifade etti.
Daha önceleri telefonlarla, e-maillerle tehdit edildiğini hatırlatan Elkatmış, "98, 99, 2000 yıllarının başlarında mıydı; tam bilmiyorum. O zaman eve girmişlerdi. Bazı evrakların olduğu çantamı almışlardı. Susurluk-Ergenekon bağlantısına yönelik açıklamalarımdan olduğunu düşünüyorum. Bir yazı bırakılması, bir
mesaj veriyor. Muhtemelen ilişkili olduğunu düşünüyorum. Susurluk, Ergenekon ayrı bir şey değil. Hukukun dışına çıkılması gayri meşru işlerin yapılmasıdır." dedi.
Elkatmış, 28
Şubat sürecinde
Çetin Doğan tarafından kurulan ve binlerce kişiyi fişleyen
Batı Çalışma Grubu ile ilgili de dikkat
çekici açıklamalarda bulundu. Ergenekon soruşturması kapsamında gündeme gelen Encümen-ı Dâniş'dan haberdar olmadığını dile getiren Elkatmış, böyle toplantıların yapıldığını bildiğini kaydetti. Bu memlekette
darbelerin yapıldığını, ama kimsenin bunlara karşı bir şey yapamadığını belirten Elkatmış, "28 Şubat Post Modern darbe yapıldı, birşey yapıldı mı?" diye sordu. Elkatmış, "Batı Çalışma Grubu kuruldu. Bu yasal mı yani? Kimse birşey yapabildi mi? E-
muhtıra yapıldığı, birşey yapıldı mı? Türkiye'de gizli kapaklı birşey yok. Herşey alenen yapılıyor. Susurluk araştırmasında bir
takım engellemeler oldu. Bunu başından beri söylüyoruz. Bir takım çevreler, Susurluk neden çözülmedi, neden engellendi diyorlar. Sanki
komisyon, o dönemki hükümet yapamamış gibi söyleniyor. Büyük iddialarla gelen
Mesut Yılmaz hükümeti de işi çözmedi, çözemedi. Kendisi de açıklıyor, bize yardımcı olmadılar diye. Bizde aynı şeyi söylüyoruz. Bilgiler saklandı. Batı Çalışma Grubu vardı. Biryerde
terör estiriyordu. Sayın Mesut Yılmaz Batı Çalışma Grubu hakkında birşey söyleyebildi mi, birşey yapabildi mi; yapamadı. Batı Çalışma Grubu'nun uzantıları, adı Batı Çalışma Grubu olmadı da, başka birşekilde devam etti. Encümen-ı Dâniş de diyebilirsiniz, başka bir şeyde diyebilirsiniz. Devam etti, en son Ergenekon'a geldik dayandık. Bakalım ne olacak. Merakla bekliyoruz." diye konuştu. (CİHAN)