Emekli paşa, terörle mücadele eden Özel Harekâtçıların silahlarının alınmasının ise affedilemez hata olduğunu kaydetti. Terörle mücadelede yaptıkları yanlışları itiraf eden paşalara bir yenisi daha eklendi. 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, eski Genelkurmay Başkanı Org. İsmail Hakkı Karadayı ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın Milliyet Gazetesi'nde yaptığı özeleştirilerden sonra Aktüel dergisine konuşan ve ismini açıklamayan bir emekli paşa da bölgede yanlışlar yapıldığını dile getirdi. 21 Ekim 2007'de baskına uğrayan taburun bulunduğu Dağlıca'da iki yıl görev yaptığı belirtilen emekli subay, Özel Harekâtçıların ellerindeki silahların alındığını, bunun yanlış bir uygulama olduğunu ifade etti. Emekli paşa, şunları kaydetti: "Asker ve jandarma gibi polis Özel Harekât da terörle mücadele için büyük çaba sarf etti. 2001'de Genelkurmay, polis Özel Harekât'ın elinden ağır piyade silahlarını aldı. Bir orgeneral yanımda konuştu: 'Bunların ellerindeki silahlar tehdittir, tehlikelidir." O günden beri eğitim ve atış yapamayan Özel Harekâtçı polislerin şimdi Güneydoğu'ya göreve gönderildiğini biliyor musunuz? Bir hata da 2001'de jandarma istihbarat grup ve timlerinin kapatılmasıydı." 6 yıl gazino müdürlüğü yapan insaların paşa yapıldığını savunan emekli paşa, şu iddiaları dile getirdi: "Paşalarımızın pek çoğu harekât bölgesini bile görmez. İyi savaşmış generaller, komutanlar, paşalar var. Mesela biri, nerede operasyon varsa o tepede askerinin yanında çadırda yatıyor, karargâhını kuruyor, operasyonunu oradan yönetiyor... Ne hikmetse 6 yıl gazino, üstüne 2 yıl orduevi müdürlüğü yapan adamı general yapıyoruz. Ödül ve terfi sistemi adil değil." PKK'yı bitirmek için legal-illegal her yolun denendiğini; ancak başarılı olunamadığını itiraf eden emekli paşa, "PKK'yı bitirmek için legal, illegal her yol denendi. Öldürdükçe adamlar çoğaldı. İlk günden beri 'son çırpınışları, kanlarında boğulacaklar' dendi, 23 sene sonra hâlâ deniyor. 120 kişiyle 1984'te başlayan PKK, 15-20 binlere çıktı. Bana göre en büyük yanlış, ordunun siyasete bulaşması. Ordu derken, başımızdaki generaller... Cumhuriyet tarihinde 84 yıl ve Osmanlı'nın son dönemlerinde ordu siyasetin içindeydi. Ordunun siyasetin içinde olduğu her dönemde devlet birtakım karışıklıkların içinde olmuş, güç kaybetmiştir. Bize Harp Okulu'nda öğretilen 'Ordu kesinlikle siyasetin dışında olmalı' ilkesidir." ifadelerini kullandı. ZAMAN