Anayasal Düzene Karşı Şuçların Soruşturulması Yöntemi konulu toplantında konuşan
YARSAV Başkanı Ömer Faruk
Eminağaoğlu,
Ergenekon soruşturmasına sert eleştiriler yöneltti.
Yargıtay Başkanı Hasan
Gerçeker, Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu, Adalet Akademisi,
Adli Tıp Kurumu gibi yargı kurumlarının mali özerklik dahil tam bir özerkliğe kavuşması gerektiğini söyledi.
Yargıtay ve
Danıştay'ın etkinliğinin artırılmasını da isteyen Gerçeker, yargının tarafsızlığını yitirmesinin, siyasallaşmasının, ileride onarılması mümkün bulunmayacak birçok zararlara neden olacağını söyledi.
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV),
Türkiye Barolar Birliği (TBB),
Ankara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi ile Demokrasi ve Özgürlük İçin
Avrupa Yargıçlar Birliği (MEDEL) tarafından "Anayasal Düzene Karşı Şuçların Soruşturulması Yöntemi" konulu panel düzenlendi.
Toplantıya
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı
Muammer Aydın, Danıştay
Başsavcısı Yılmaz Çimen,
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek, Yargıtay
Onursal Cumhuriyet Başsavcısı
Sabih Kanadoğlu ile çok sayıda yargı mensubu ile öğrenciler katıldı.
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, siyasallaşma riskinin en çok anayasal düzene karşı suçlarda söz konusu olacağını belirtti. Bu nedenlerle anayasal sisteme karşı suçların soruşturulması ve kovuşturulmasının büyük önem arz ettiğine dikkat çeken Gerçeker, bu konuda bütün kişi ve kurumlara olduğu gibi basına da önemli görevler düştüğünü ifade etti.
Yargı
reformu konusunda da açıklamalarda bulunan Gerçeker, şunları söyledi: "Eğer gerçek bir
yargı reformu, bağımsız, tarafsız bir yargı isteniyorsa, yargının işi mutlaka yine yargıya bırakılmalıdır. Zira yargının sorunlarını en iyi şekilde bilen yine yargının kendi mensuplarıdır. Yargıyla ilgili düzenlemeler, anayasa değişikliklerinin mutlaka yargı bağımsızlığını daha da ileriye götürecek düzenlemeler olarak gerçekleştirilmesi gerekiyor. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Adalet Akademisi,
Adli Tıp Kurumu gibi yargı kurumlarının mali özerklik de dahil tam bir özerkliğe kavuşması lazım. Bu kurumlarda Yargıtay ve Danıştay'ın etkinliğinin artırılması gerekiyor." dedi.
YARSAV Başkanı
Ömer Faruk Eminağaoğlu ise '
Cumhuriyet mitingleri' olarak adlandırılan ve herkesin bugün dahi katılabileceği mitinglerin bile "Anayasal düzene karşıtlık" bağlamında tartışılır olduğunu ileri sürdü. Anayasal düzene karşı işlenen suçların mevcut yasalar uyarınca bizzat Cumhuriyet savcılarınca soruşturulması gerektiğini dile getiren Eminağaoğlu, "Polislerin elinde biçimlenen soruşturmalarda kamuoyunda parlatılan savcı isimleriyle soruşturmaların sahibi ve soruşturmaları yürüten savcılarmış gibi bir
algı yaratılmakta, polisler
iddianame yazımına katılmaktan bile geri durmamaktadır. Soruşturmalar savcılara bırakılmalı, savcılar da rahat bırakılmalıdır." diye konuştu.
Hukukun üstünlüğünün her türlü darbelere ve darbe teşebbüslerine karşı olmayı gerektirdiğini anlatan Eminağaoğlu, bu gibi iddialar kapsamında kim olursa olsun soruşturulmasının zorunlu olduğunu vurguladı. Tüm ülke yönünden bu suçlara bakmakla yetkili tek bir savcılık ve mahkeme bulunmadığını kaydeden Eminağaoğlu, şunları söyledi: "Örnek verilecek olursa PKK ile ilgili eylemler nerede söz konusu olmuş ise o yer yetkili yargı organları tarafından işlem yapılmıştır. Bugün yetki alanları aşılarak, tek bir ilden tüm ülkeye yönelik soruşturmalar yapılması yasalarla bağdaşmamaktadır."
Oturumda konuşan MEDEL Başkanı İtalyan Yargıtayı Başsavcı Vekili Vito Monetti de ülkesinde özellikle gladyoya yönelik yürütülen soruşturmalardan örnekler verdi. Kendi ülkesinde MEDEL'in bile dinlendiğini belirten Monetti, ülkelerinde hiç kimsenin "Bu soruşturmalar bizim haklarımızı ihlal etti" demediğini kaydetti.
Gazetecilerin Ergenekon soruşturmasına ilişkin sorularını da yanıtlayan Monetti, soruşturmayı internetten duyduğunu ve Türkiye'de yürütülen bir soruşturmayla ilgili yorum yapmak istemediğini söyledi. Soruşturmayı yürüten savcıların tarafsız kalması gerektiğini vurgulayan Monetti, medyanın soruşturmayı çok fazla desteklemesiyle de savcıların tarafsızlığını kaybedebileceğini savundu.
CİHAN