Söz konusu olay, Üçüncü
Ergenekon îddianamesi'ne yansıdı. Ocak 2009'da gerçekleştirilen 9. dalga Ergenekon operasyonununda
baskın yapılacak adresler içinde
Foça Deniz Üssü'nde görevli Deniz
Binbaşı Erbay Çolakoğlu'nun İzmir'deki evi de bulunuyordu. Eve gelen polis, garip bir manzarayla karşılaştı. Dizüstü bilgisayarlara ait iki çanta ve boş CD kutuları vardı. Masa üstünde bilgisayarın monitörü duruyordu, bağlantı kabloları da takılıydı ancak bilgisayarın beyni olan kasası kayıptı.
Asker daha önce davranmış
Aramadan eli boş dönen polis, bir süre sonra Emniyet'e gelen bir
ihbar mektubuyla Binbaşı Çolakoğlu'nun evinin kendilerinden önce asker tarafından arandığını anladı. "Ahmet Kum" imzasıyla gönderilen mektupta şunlar yazıyordu: "Çolakoğlu, evindeki bilgisayar, CD ve birçok belgeyi komşularına bıraktı. Çalıştığı yeri telefonla arayarak odasındaki evrakları kaldırttı. Eve giren askerler tarafından ise 166 adet CD, yedi adet kitap, iki adet video kaseti ve bir adet VHS kasetine görevliler tarafından
tutanak el kondu."
Harekete geçen Ergenekon savcıları iddiaları
Askerî Savcılığa sordu.
Güney Saha Deniz Komutanlığı Askeri Savcılığı'ndan gelen
yanıt ise şaşırtıcıydı. "Çolakoğlu'nun evi adlî
aramadan bir gün önce, yani 7 Ocak 2009'da, Tugay Komutanı'nm şifai emirleri doğrultusunda arandı. Aramayı, Deniz Piyade Kıdemli
Albay B. Y. ile Deniz Piyade Yarbay A.Ö. gerçekleştirdi. Arama sonucunda 166 adet CD, iki adet video kaseti ile bir adet VHS kaseti tutanak altına alındı, bir gün sonra da Tugay Komutanlığı'nın emriyle istihbarat Şube Müdürü Üsteğmen H. S'na teslim edildi."
'Biz de inceleyemiyoruz'
Askerî Savcılığın dikkat çektiği diğer bir husus da,
İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde tutulan belgelerin kendileri tarafından da incelenemediğinin vurgulanması oldu. Ergenekon savcıları, evde tesbit ettikleri iki
dizüstü bilgisayar ile bilgisayar kasasının içeriğine dair bir bilgiye ulaşamadı. Savcılar, iddianamede, sanığı delilleri karartmak ve yok etmekle suçladı. Sanık Erbay Çolakoğlu'nun Ergenekon
sanıklarıyla yakın irtibatta olduğu bilgisi de iddianameye yansıdı.
Polis müdürü Ergenekon şüphelisi
İstanbul'un eski Emniyet Müdürü
Celalettin Cerrah'ın kurmaylarından olan ve Ergenekon operasyonlarını yürüten
Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde iki ay sorumlu
Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Selami Hüner'in de üçüncü iddianameye girdiği ortaya çıktı. Hüner, Ergenekon sanıklarına bilgi sızdırmakla suçlanıyor. Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Hüner'in,
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e, onu takip eden polis ekiplerini bildirdiği iddia ediliyor.
Operasyonu yürütüyordu
İki savcı ve üç bilirkişiden oluşan bir
heyet, Hüner döneminde Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'ne ansızın gelip inceleme yapmışlardı. Bu olaydan kısa bir süre sonra da Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, VIP
fuhuş çetesi adı altında aralarında
emniyet müdürlerinin de bulunduğu öne sürülen bir çeteye baskın düzenledi. Bu iki olaya adı karışan istanbul Emniyet Emniyet Müdürlüğü'nde görevli Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Selami Yıldız,
Ümraniye İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne, sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı
Selami Hüner ise Emniyet Komuta Kontrol Merkezi'nden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcılığı görevine atandı. Ergenekon soruşturmasını yürüten birimin başında olan Selami Hüner 15 Temmuz-15
Eylül 2008 tarihleri arasında organizeden sorumlu emniyet müdür yardımcılığı yaptı. Hüner'in görevden alınmasının ardından operasyonlar hız kazanmıştı.
TARAF