''
Türk Yıldızları''nın gösterileri,
Şeref Tribünü ve
töreni izleyen vatandaşlarca uzun süre alkışlandı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün şeref tribünündeki yerini alması ve
İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törene,
TBMM Başkanı
Cemil Çiçek,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Necdet Özel,
Anayasa Mahkemesi Başkanı
Haşim Kılıç,
CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan yardımcıları
Bülent Arınç ve Bekir
Bozdağ, İçişleri Bakanı İdris Naim
Şahin,
Milli Savunma Bakanı
İsmet Yılmaz,
Avrupa Birliği Bakanı
Egemen Bağış,
Çevre ve
Orman Bakanı
Veysel Eroğlu,
Yargıtay Başkanı
Nazım Kaynak,
Danıştay Başkanı
Hüseyin Karakullukçu, Kara
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Hayri Kıvrıkoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral
Emin Murat Birgel,
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Mehmet Erten,
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral
Bekir Kalyoncu ve diğer yetkililer katıldı.
Töreni, ayrıca
yabancı misyon şefleri,
subay ve astsubaylar ile çok sayıda vatandaş izledi.
-GENÇ SUBAYLARIN KONUŞMASI-
Törende, Kara
Harp Okulu'ndan
mezun olarak bugün TSK saflarında göreve başlayan Bakım Teğmen Emre Baran ile
Topçu Teğmen Aybüke Bulut, ''en
genç subaylar'' adına konuşma yaptılar.
Baran ve Bulut, yaptıkları konuşmada,
Cumhuriyetin kurulmasını takip eden yıllarda birbiri ardına yapılan devrimler ve gerçekleştirilen
ekonomik, sosyal ve hukuksal reformlarla bir ulusun yeniden doğuşunun sağlandığını bildirdiler.
Teğmenler,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne yöneltilecek her türlü teşebbüsün Türk ordusunun azim ve iradesi karşısında mutlaka hüsrana uğrayacağını belirterek, vatan, cumhuriyet ve vazife uğruna gerektiğinde canlarını seve seve vermeye hazır olduklarını haykırdıklarını söylediler.
-TÜMGENERAL BAL'IN KONUŞMASI-
Tören Kıta Komutanı olan Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanı
Tümgeneral Yaşar Bal da konuşmasına, ''Bugün yüce Türk ulusu ve onun bağrından çıkan kahraman
Türk Ordusu'nun ebedi Başkomutanı
Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde el ele, omuz omuza vererek, yaptığı
Ulusal
Kurtuluş mücadelesinden, destansı bir
zaferle çıkışının 89. yıl dönümünü kutlamanın gurur ve heyecanı içerisinde olduklarını'' dile getirerek başladı.
Bu zaferin, Türk vatanını istila ve Türk'ü
esir etmek hayalini gerçekleştirmeye çalışan emperyalist güçlere karşı 'Ya İstiklal, Ya Ölüm' parolasıyla yola çıkan Mustafa Kemal'in, vatana yürekten bağlı Türk ulusunun
inanç ve azminin zaferi olduğunu belirten Bal, şunları kaydetti:
''Bu zafer, yüce Türk ulusunun hürriyet ve istiklali uğrunda, Türk birlik ve beraberliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin neler yapmaya muktedir olduğunu gösterdiği eşsiz bir zaferdir. Bu zafer, sırtına saplanan esaret hançerini ulusça söküp atarak, özgürlüğünü elinden almak isteyenleri tüm dünyanın önünde dize getiren Türk ulusunun diriliş destanıdır.
Kurtuluş Savaşı, en zor koşullarda her şeyin bittiği sanılan bir dönemde yüce Türk ulusunun ve kahraman ordumuzun insan üstü gayretiyle dönemin en güçlü devletlerine karşı kazanılan onurlu bir zaferdir.
30
Ağustos Zaferi, yalnız askeri bir başarı değil imparatorluktan ulus develete, saltanattan ulusal
egemenliğe, ümmet anlayışından Atatürk milliyetçiliğine, teba olmaktan vatandaş olmaya geçişin sembolü olan
modern Türkiye'nin kuruluşuna başlangıç noktası olmuştur.
Ulu
Önder Atatürk, Türk ulusunun yokluk içerisinde kazandığı bu zaferler sonucunda siyasi, sosyal ve hukuk alanında yaptığı devrimlerle genç Türkiye Cumhuriyeti'nin, çağdaş devletler arasında yer almasını sağlayacak aydınlık yolu açmıştır. Mazisi şan ve zaferlerle dolu kahraman Türk ordusu, geçmişte olduğu gibi bugün de
Türkiye Cumhuriyeti'ni demokratik, laik, sosyal ve hukuk devleti temel nitelikleriyle ülkesinin bütünlüğünü, milli birlik ve beraberliğini yok etmeye yönelik her türlü tehdidi ortadan kaldırmak konusunda azim ve kararlılığıyla Türkiye Cumhuriyeti'ni sonsuza kadar yaşatmak için nice 30 Ağustoslar yaratacak güç ve kudrettedir.
Dünya barışına katkıda bulunan, bölgesinde huzur ve güvenliğin teminatı olan, verilecek her türlü görev için daima hazır bulunan Türk ordusu bu gücü, tarihinden gelen asaletinde, yüce Türk ulusunun güveninde, çağın gelişen teknolojiyle donatılmış modern
silah ve bilgi sistemlerini etkin kullanabilen eğitimli muharip gücüyle sahip olduğu üstün cesareti ve sarsılmaz disiplininden almaktadır.''
Bal, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesi olan Türk ordusunun, Türk sancağının şanını, canından aziz bilerek vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda hayatını seve seve feda etmeye and içmiş mensuplarıyla daima ulusunun emrinde ve
hizmetinde olduğunu belirtti.
Bal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, cumhuriyetimize gönülden bağlı çağdaş değerlerin ve dünyadaki gelişmelerin bilincinde fertleri olarak vatanımızın ve ulusumuzun bölünmezliği ve bekası için içtiğimiz anda bağlı olarak büyük bir azim ve özveriyle çalışarak ve geçmişte olduğu gibi bundan sonra da bütün faaliyetlerimizde değişmez
yaşam felsefemiz olan Atatürkçü düşünce sistemini
rehber edinmeye devam edeceğiz.
Ulu Önder Atatürk'ün gösterdiği yolda ulusuna sadakat ve özveriyle hizmet etmeyi şeref sayan ve 'şereflik askerin son rütbesidir' anlayışıyla yaşayan TSK mensupları için vazife, onur, yüreğine kazdığı vatan ve ulus sevgisi her şeyin üzerindedir. Hiçbir düşünce ve kuvvet, bizi bu anlayışımızdan vazgeçiremez.
Tarih boyunca bağımsız yaşayan ulus devlet olmanın gururunu, vatan sevgisinin kudsiyetini her zaman yüreğinde hisseden Yüce Türk Ulusuna bu büyük zaferi kazandıran canları ve kanları pahasına bu güzel vatanı bize emanet eden başta ebedi Başkomutanımız
Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizin manevi huzurunda saygıyla eğiliyor, kahraman gazilerimize ve yüce Türk ulusuna şükranlarımızı sunuyoruz.
Birlik ve beraberliği, barış ve dostluğu pekiştiren karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü en üst seviyede yaşadığımız
Ramazan Bayramı ile Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarak sonsuza kadar yaşatacak dinamik gücün temeli olan ve bugünkü çağdaş hür ve demokratik ortamda yaşamamıza imkan sağlayan
30 Ağustos Zafer Bayramı, yüce ulusumuza kutlu olsun.''
-TSK PARAŞÜT TİMİ'NİN GÖSTERİSİ-
Geçit töreni, 3 bin metreden yapılan
paraşüt atlayışları ile başladı. Paraşütçüler, atlayışlarında taşıdıkları Türk Bayrağı ve Atatürk
posterinin inişi sırasında vatandaşlar büyük sevgi gösterisinde bulundu. Atlayışların tamamlanmasının ardından paraşütçüler, Türk Bayrağı ile Atatürk posterini şeref tribününün önüne gelerek açtı.
Tören, TSK Armoni Mızıkası ve Karma Bando'nun geçiş için pistte yerini almasıyla devam etti.
Bandonun hemen ardından Tören Kıta Komutanı ve
karargah askerleri, gaziler ile Silahlı Kuvvetler
Onur Taburu, şeref tribünü önünden resmi geçiş yaptı. Poster Grubu sancakları, Atatürk'ün posterini taşıdı.
Geçit resmi, Kara
Harp Okulu Boru Trompet Takımı ile Kara, Deniz, Hava Harp okulları ile taburları ve
GATA öğrencilerinin geçişiyle devam etti.
Törende,
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı ve Barış Gücü askerlerinin oluşturduğu taburu
Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı,
Kore Savaşı ve
Kıbrıs Barış Harekatı gazilerini temsil eden askerlerin yer aldığı ''Tarihi Bölük''ün geçişi izledi.
Cumhurbaşkanı Gül ve
Genelkurmay Başkanı Özel, sancaklar ile
Türk bayrağı geçişini ayakta izledi.
Atlı Tören Kıtası'nın geçişi ile devam eden geçit töreni,
Mehteran Bölüğünün geçişiyle sürdü. Mehteran Bölüğü, izleyicilerden büyük alkış aldı.
-HELİKOPTER VE UÇAK GÖSTERİLERİ-
Törende, TSK'ya ait helikopterler, eş zamanlı olarak Hipodrom üzerinde uçarken, birliklerin geçişi de sürdü.
Türk Hava Kuvvetlerine bağlı F-16 ve F-4
uçakları da gösteri uçuşu yaptı.
Helikopter ve uçakların gösterisi sırasında
yerli imkanlarla üretilen hava
savunma sistemi ''Zıpkın'' ve karadan karaya menzilli ''Kasırga'' isimli
roketatar da tanıtıldı.
-TÜRK YILDIZLARI-
Resmi geçit, devlet erkanı ve vatandaşlar tarafından beğeniyle izlenen Binbaşı Murat Keleş'in kullandığı ''Solo Türk'' ve Türk Hava Kuvvetleri Akrobasi Timi ''Türk Yıldızları''nın gösterisiyle sona erdi.
Bu uçakların gösterileri, Şeref Tribünü ve töreni izleyen vatandaşlarca uzun süre alkışlandı.