İhanet
soruşturmasının bin günden fazla sürmesi kafalardaki soru işaretlerini artırdı.
‘Bizim adamlar çok zayiat veriyor Heronları düşürün'
İhanet skandalı Bugün Gazetesi'nin manşetiyle Türkiyle gündemine
bomba gibi düştü. 12
Eylül 2007 günü Hava Pilot Üsteğmen
Fırat Ç. ile Hava Pilot Yarbay Selami
Selçuk Ç. arasında yapılan
telefon görüşmesi MİT'in takibine takıldı. Fırat Ç.,
PKK'lıları ‘kendi adamları' olarak niteliyor ve ‘Çok zayiat verdikleri için ya Heronların koordinatlarının değiştirilmesini ya da düşürülmesini' istiyor. Yarbay Ç.'nin buna cevabı “çaresine bakarız” oluyor.
DOSYA SAHTE ÇÜRÜK SANIĞI ALBAY'DA
Üsteğmen Fırat Ç.'nin başyka bir
subayla daha telefon konuşması takibe takılıyor. Bu sefer telefondaki kişinin Tuğamiral Alaettin S. olduğu tespit ediliyor. Konuşmanın yapıldığı dönemde
Tuğgeneral S.'nin Heronlarla ilgili en kritik birim olan
Genelkurmay'daki ODC'nin başında olduğu belirleniyor. Dönemin
Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Başbuğ hemen soruşturma emri veriyor ve
dosya Sahte Çürük Çetesi lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan
Hakim Albay Ahmet Zeki
Üçok'un önüne gidiyor.
ÜÇ ŞÜPHELİ SUBAY DA TERFİ ETTİRİLDİ
Üçok sadece Üsteğmen Fırat Ç.'nin ifadesi alıp serbest bırakıyor. Yarbay Selami Selçuk Ç. ise sadece
tanık olarak ifade veriyor. Dosya sümanaltı ediliyor. Tuğamiral S.'nin de dosyaya girmesiyle dosya askeri savcılar arasında gidip gelmeye başlıyor ve Milli SAvunma Bakanlığı son olarak Genelkurmay
Askeri Savcısı'nın dosyaya bakmasını kararlaştırıyor. Bu süreçte Üsteğmen Fırat Ç.
terfi ederek
Yüzbaşı, Yarbay Selami Selçuk Ç. ise terfi alarak albay oluyor.
PKK askeri üssü izlerken askerler mevlid takibi yapmış
Star, PKK'lı teröristlerin
İskenderun'da Deniz İkmal Destek Komutanlığı Şehit Er Remzi İlboğa Kışlası'nı yakın takibe alıp birliği bütün açılardan görüntüleyip, haritalarını, atış mesafelerini,
nöbet değişim saatlerini çıkartırken; askeri istihbaratın 6.
Kolordu Komutanlığı emriyle İskenderun şehir merkezindeki hala saha
futbol turnuvalarını, mevlid ve helva dağıtım törenlerini takip ettiğini belgeleriyle ortaya çıkarmıştı.
‘İSTİHBARAT İSTEĞİ'NDEN ANLAŞILAN
PKK'lıların askeri üsle ilgili istihbarat yaptığı bilgisi 2009
Aralık ayında çıkan çatıymada öldürülen PKK'lının üzerinden çıkan fotoğraflarla tesadüfen öğreniliyor. Jandarma hemen durumu
rapor haline getirip Deniz Üs Komutanlığı yetkililerine “PKK size saldıracak” uyarısı yapıyor. Ancak bu uyarıya rağmen hiçbir önlem alınmayınca PKK 31
Mayıs 2009 günü İskenderin'daki birliği basıyor ve 6 askerimizi şehit ediyordu.
ASKER MEVLİD VE HELVA TÖRENİ İZLEDİ
PKK'lı teröristlerin birlikleri tel örgüleri keserek yakından gözetlediği dönemde askeri istihbaratın ise 6. Kolordu Komutanlığı'nın emri ile İskenderun şehir merkezinde Sivil Toplum Örgütlerini takip ettiği ortaya çıkmıştı. Albay Çetin Hepbıçakçı imzalı istihbarat raporunda İskenderun'daki bütün
sivil toplum hayatını fişleyen çizelgeler, düzenlenen
halı saha futbol turnuvaları, mevlid ve helva dağıtım törenleri, okulların düzenlediği bilim olumpiyatları ile ilgili bilgilere yer veriliyordu.
1009 günde bitmeyen soruşturma
Bir üstteğmen, bir
yarbay ve bir amiralin isminin karıştığı ‘
ihanet' konuşmalarına ilişkin Genelkurmay'ın sessizliği dikkat çekerken, başlatılan askeri soruşturmanın 1009 gündür iddianameye dönüşmemesi kafa karıştırdı.
Hukukçular ve
siyaset bilimciler “Genelkurmay'ın sessizliği iddiaların ciddiyetini gösteriyor” yorumu yaptı.
TAM KEPAZELİK
DOÇ. DR: ÖNDER AYTAÇ (
Bilgi Üniversitesi): Heron ve İskenderun olayları gerçekse, böyle kepazelik rezillik olmaz. Bu iddialar aydınlatılmalı. TSK hepimizin gözbebeğiyse bunu sürdürmek için bu tip dedikodulara bulaşmış olan, yurttaşı TSK'dan soğutmuş olmalar için ya YAŞ kararlarıyla görevlerinden alınması ya da
istifa ettirmeleri gerekir.
İddianın ciddiyeti için bir gösterge
PROF. DR. MÜMTAZ'ER TÜRKÖNE: TSK'nın mevcut yapısının terörle mücadeleye elverişli olmadığını düşünüyorum. İstismara suistamele askeri açıdan tehlikelere son derece açık bir yapı bu. Genelkurmay'a yönelik bir
suçlama olduğunda genelde hemen açıklama yapar. Şu ana kadar açıklama yapılmamış olması iddiaların ciddiyetinin bir karinesidir.
BİRİLERİ GİTMELİ
PROF. DR. GÖKHAN ÇAPOĞLU
(
Anadolu Stratejik
Araştırmalar Vakfı Başkanı): Korkunç bir ihtimal: “Bizim PKK'lılar...
Dağlıca ve
Aktütün baskınlar birbirinin kopyası, cereyan ediş şekli, yardımın gecikmiş, istihbaratta bir kesilme var. Sanki birileri bağlantıyı kesiyor. Kabul edilebilecek bir olay değil. Birilerinin istifa etmesi gerekiyor.
TSK içinde yapılanan Ergenekon mu kapattı?
REŞAT PETEK (Emekli
Başsavcı): Heron iddiasındaki gibi bu tip bir olayda soruşturmanın 3 ay bile geciktirilmemesi lazım. Adı geçenler derhal görevden uzaklaştırılmalıydı. Bu kişilerin adı Ergenekon'un TSK içindeki uzantısı Karargah Evleri soruşturmasında da geçiyor. Bu soruşturmaya
bakan askeri savcının da Ergenekon'dan
tutuklu olması ‘birileri bu soruşturmayı örtbas etmeye çalışmış' görüşünü akla getiriyor.
STAR