Sosyal
Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı
Fatih Acar, kasım ayından itibaren 4 ilde, yeni yıldan itibaren 19 şehirde uygulanacak
sistemin
tedavi hizmetlerini kısıtlamayacağını söyledi.
Acil hallerde vatandaşın istediği hastaneye gidebileceğini aktaran Acar, "Aile hekimliği olmayan illerde vatandaşlar
katılım payı ödemek suretiyle 1. basamak sağlık
ocaklarına, üniversite hastanelerine, devlet hastanelerine ve özel hastanelere gidebilirler." diye konuştu.
Sevk zinciri ve katkı paylarıyla ilgili CİHAN'a açıklamalarda bulunan Fatih Acar, sistemin halen kamuoyunda bilinmeyen yönlerinin olduğunu kaydetti. Genel olarak bakıldığı zaman reformla birlikte sağlık alanında çok geniş açılımlar getirdiklerine dikkat çeken Acar,
18 yaş altındaki herkesin sağlık güvencesinde olduğu, bütün vatandaşların sağlık şemsiyesine alındığı bir sistemi hayata geçirdikleri vurgusu yaptı.
Bu açılımlarla birlikte sağlık alanının finansal açıdan sürdürülebilmesini değerlendirme gerekliliğinin doğduğunu ifade eden Acar, "2009 yılı projeksiyonunda sağlık konusunda alacağımız SGK sağlık
prim gelirleri 18,5 milyar YTL. Giderler ise 29-30 milyar YTL civarında. Dolayısıyla sağlık sistemimizin uzun sürdürülebilirliği açısından yeni açılımlarla birlikte finansal açıdan sorunları masaya yatırmak zorundayız. Bu yüzden bütün dünyada gelişmiş kullanılmakta olan katılım payı uygulamasını sevk zinciri uygulamasını mutlaka değerlendirmek ve tedrici olarak hayata geçirmek zorundayız." diye konuştu. Aile hekimliği uygulamasının 23 ilde hayata geçtiğini dile getiren Acar, geçiş sürecinin sıkıntılı olmaması bakımından
pilot olarak 4 il belirlediklerini söyledi.
DİREK HASTANEYE GİDEN MASRAFI CEBİNDEN ÖDEYECEK
Sevk sisteminin ilk olarak 1
Kasım'dan itibaren Denizli,
Bayburt,
Gümüşhane, Isparta'da uygulamaya geçeceğini aktaran Başkan Acar, "Buralarda önce vatandaşlar
aile hekimlerine gidecek. Doktorun gerek duyması halinde 2 ve 3 basamak hastanelere gönderilecek. Biz burada insanların sağlığını kısıtlayıcı bir
düzenleme getirmiyoruz. Sistem oturtuyoruz." dedi.
Aile hekimine gidilmesi gerektiğini kaydeden Acar,
aile hekiminin hastanın üniversite, devlet ve özel hastaneye gitmesi konusunda karar alması halinde bir üst sağlık kuruluşuna sevk edileceğini vurguladı. 19 ilde ve diğer,
Sağlık Bakanlığı'nca hayata geçirilecek illerde de 1 Ocak 2009 tarihi itibariyle sevk zincirine geçileceğine işaret eden Acar, "Hazırlıklar kurum olarak tamamlandı.
Sağlık Bakanlığı gerekli tedbirleri alıyor. Herhangi bir sıkıntı yaşanmayacak." diye konuştu.
Aile hekimliği ve sağlık ocaklarının 1. basamak olarak geçtiğine işaret eden Acar, 1. basamağa gitmeden 2. ve 3. basamak hastanelere giden vatandaşların tedavi ve muayene masraflarını devletin karşılamayacağını vurguladı. Acar, sevk zincirinin acil haller dışında uygulanacağını hatırlattı.
ŞİKAYET ETMESİNLER, ECZANELER PARAYI 2-3 AY KULLANACAK
Hastalardan alınan 3-10 YTL arasındaki katılım payları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Acar, katılım payı uygulamasının dünyanın en gelişmiş ülkelerinde dahi kullanıldığını belirtti. Katılım paylarının sağlık sisteminin ana omurgalarından birini oluşturduğunu söyleyen Acar, uygulamanın hastaya getirilerini anlattı:
"Gerçekten eğitim araştırma ve üniversite hastanelerine ihtiyacı olan hastaların gitmesini, onun dışındakilerin sağlık ocağı ve
aile hekimliği kanalıyla çözülmesini arzu ediyoruz. Bugün itibariyle
küçük bir rahatsızlıkta dahi özel, üniversite v
e devlet hastanelerine gidilince yığılma oluyor. Ağır hastalar
mağdur oluyor."
Muayene karşılığında alınan bedellerin eczanelerden tahsil etme uygulamasının süreceğini kaydeden Acar, "
Türk Eczacıları Birliği yöneticileriyle görüştük. Bizim daha önce de onlarla yaptığımız
protokol çerçevesinde zaten katılım payı 1-3 YTL arasında tahsil ediliyordu. Yaptığımız protokol çerçevesinde artan katılım payları eczanelerce alınmaya devam edilecek." dedi. Burada eczaneler açısından bir avantaj olduğunu dile getiren Acar, "Biz katılım paylarını eczanelere yapacağımız ödemelerden mahsup ediyoruz. Aslında eczaneler bu katılım paylarını 2-3 ay gibi bir sürede bizim adımıza kullanıyorlar." şeklinde konuştu.
1
Ekim öncesindeki muayene ücretlerinin aktif çalışanlarda eczanelerde, emeklilerde ise maaşlarından kesildiğini hatırlatan Acar, miktarın artmasından dolayı bir rahatsızlık yaşandığını, sıkıntının kısa vadede ortadan kalkacağını söyledi.
İLAÇ YAZILMAYAN MUAYENE ÜCRETİ, ECZANEYE İLK GİDİŞTE KESİLECEK
Katılım payının muayene karşılığı olduğunu ifade eden Acar, reçete yazdırılıp yazdırılmamasının önemli olmadığını söyledi. Acar, en çok merak edilen konuya açıklık getirdi: "Muayene edilen her kişinin tedavi katılım payı sisteme kaydediliyor. Daha önce ödenmeyen katılım payları sistemde birikiyor. Ve ilk eczaneye gittiğinde karşısına çıkıyor. Acar, muayene olan hastaların yüzde 80'ine ilaç yazıldığını ve bunların parasının tahsil edildiğini dile getirdi. (CİHAN)