Erdoğan, 29 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere katılacak 2 büyükşehir ile bazı il belediye başkan adaylarının isimlerini açıkladı. İŞTE İL İL BUGÜN AÇIKLANAN ADAYLAR Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Ali Bilici, Amasya Cafer Özdemir, Bingöl Serdar Atalay, Bitlis Fehmi Alaydın Çankırı İrfan Dinç, Erzincan Yüksel Çakır, Hakkari Şükrü Çallı Isparta Hasan Balaman, Karaman Kamil Uğurlu, Kars Nevzat Bozkuş, Kastamonu Mustafa Gökhan Gülşen, Kırşehir Yaşar Bahçeci, Malatya Ahmet Çakır, Osmaniye Suat Önal, Şanlıurfa Mehmet Oymak, Trabzon Belediye Başkan adayı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Yalova Barboros Bilicioğlu, Zonguldak Secaattin Gonca, Arap Birliği üyeleri ülkeleri, BM, AB duruma kayıtsız kalıyor... Çok kısa sürede milletimizin sevgisine mazhar olduk. 15 ayda iktidara geldik. 6 senede milletten aldığımız gücü milletimize verdik. Halkımızın itibar ettiğine biz de itibar ettik. Halkımızın yüz çevirdiğinden biz de yüz çevirdik. Milletimizin diliyle konuştuk. Bu ülkenin hissiyatı neyse bizim de hissiyatımız bu oldu. İsrail'in Gazze'de başlattığı operasyon 3. haftasında. Ölenlerin sayısı bini aştı. Yaralı Gazzeli grubunu Türkiye'ye getirdik. Daha fazlasını istiyoruz ama alamıyoruz. Kendilerini ziyaret ettik. Gördüğüm manzarayı ifade etmekte zorlanıyorum. İsrail sivil yerleri vuruyor, askeri tesis, karargah Hamas'ta ne arar? Tevrat'tan okuyorum: "Öldürmeyeceksin" 10 emirden 6.sı böyle diyor. O masum çocukları katletmeyi hangi dine, hangi insanlığa, hangi hukuka sığdırabiliyorsunuz. İsrail'in pervasızlığı bir yana diğer ülkelerin umursamazlığı şaşırtıyor. Herkes bu trajediyi izliyor. Televizyonların ciddi kısmı da görüntü yayınlamıyor. Dünya tam manasıyla görmüyor. İsrail'in kontrolü altında olan bir medya da var. BM Güvenlik Konseyi son bir karar aldı. Bu karar bağlayıcı olmasına rağmen hala seyrediyorlar. AB seyrediyor. 18-19'unda Brüksel'de olacağız, bunu konuşacağız. İslam dünyası bölük pörçük. Gazze'deki BM binası vuruluyor. Bu dünyayla dalga geçmektir. Daha fazla can kaybı olmadan, daha fazla ocak sönmeden bu savaşı durdurun. Tüm dünyaya sesleniyorum: Bu vahşete göz yummayın, sessiz kalan bu ayıba ortak olur! Bizim Türkiye olarak önceliğimiz ateşkesin yapılmasıdır. Operasyonun başladığı günden itibaren diplomatik bir trafik yürütüyoruz. 11 Ocak Pazar gününden bu yana mekik diplomasisi yürüten ekibimiz Kahire'de Şam'da görüşmeler yaptı. Hala temaslar yürütülüyor. Gün herkesin olup bitenler karşısında ortak tavır sergilemesidir. Özellikle de bölge ülkelerinin birlikte hareket etmeleri en büyük beklentimiz. Bölge ülkeler arasındaki ayrışmalar Gazze'deki vatandaşların acılarını daha da artırıyor. Herkesi barış için çalışmaya davet ediyorum. Arap ülkeleri ayrılmış durumda. Bugün 14 Arap ülkesi toplanıyor. Bizi de çağırdılar. Cemil Beyi bir heyetle birlikte gönderdim. Bunun dışında Arap liginin diğer ülkeleri bu işte duyarsız. İslam dünyasına bakıyorsunuz büyük ölçüde İslam Ülkeleri Parlamentolar Arası Toplantı İstanbul'da toplandı. TBMM Başlanı Köksal Beyi'in başkanlığında yapılan toplantıda tepkiler ortaya konuldu. Dün akşam Medeniyetler İttifakı'nda beraber çalıştığımız İspanya Başbakanı arayıp "Bu konuda birşeyler yapmalıyız. Bana düşeni yapacağım" dedi. BM kararlarını hiçe sayan bir ülke, BM'nin kapısından nasıl giriyor? Salı günü grup toplantımızda da ifade ettim. Antisemitizm bir insanlık suçudur. Bu insanlık suçuna göz yummamışızdır! Yahudiler soykırımla karşı karşıya kaldığında onlara kucak açan aziz ecdadımız olmuştur. Biz sevgi medeniyetinin mensuplarıyız. Vatandaşlarımız arasında dinsel, mehzep, etnik ayrımcılığa izin veremeyiz. Bu bayrağın altında toplanmış herkes bizim birinci sınıf vatandaşımızdır. Hepimiz aynı havayı soluyoruz, bu toprakların hoşgörü ikliminden hepimiz eşit derecede nasipleniyoruz. Ülkemdeki Musevi vatandaşlarım da onurlu bir duruş sergiliyor. Türkiye Yahudileri Haham Başı İsrail saldırılarından duyduğu derin üzüntü duyduklarını ifade ettiler. Bir an önce ateşkesin sağlanması yönünde çağrı yaptılar. Fener Rum Patriği ayinlerinde barış çabalarımızın başarıya ulaşması için dua etti. Ülkemizde yaşayan vatandaşlarımıza onlara karşı olmaz şeyler yapmak doğru değil. Bir ilimizde yapılan açık ve net konuşuyorum "Şunlar giremez, köpekler girer" ifadesi yanlıştır. Böyle bir ifadeyi kullanmak Türk milletinin tarihten gelen hoşgörü anlayışına uygun değildir. Bizler bu hassasiyeti gösteren vatandaşlarımla medeniyet değerlerimizle yaklaşarak herkese öyle yaklaşacağız. 70 milyon insanımız her bir vatandaşımızın hak ve hukuku bizim güvencemiz altındadır. Bu ülkede bu bayrak altında yaşayan herkes bizim birinci sınıf vatandaşımızdır. Ülkemizi ziyaret eden insanlar da aynı derecede bizim için önemlidir. Protestoların kendi vatandaşlarımızı incitmemesi herkesin sorumluluğudur. Duygular dile getirilir, kınanabilir bunların hepsine eyvallah ama ülkemizin vatandaşlarına karşı bir diğer vatandaş gruplarımızı tahrik etmek doğru değildir. Bu ülkenin engin hoşgörüsünü töhmet altında bırakacak davranışlarına izin vermeyiz.