Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''Son derece hassas bir süreçten geçiyoruz ancak altını çizerek ifade ediyorum; çözüme her zamankinden daha yakınız. Çözüme yönelik umutlarımız her zamankinden fazla ve biz bu işi mutlaka çözmeliyiz diye inanıyorum. Yine söylüyorum; bedeli her ne olursa olsun, bizim partimiz bundan ne yönde etkilenirse etkilensin bu süreci nihayete erdirmek bizim asli görevimizdir'' dedi.
Başbakan Erdoğan,
Ankara'daki
yabancı misyon şeflerine, büyükelçilere,
gazete ve televizyonların Ankara temsilcilerine
iftar yemeği verdi.
AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen
iftar yemeğinde bir konuşma yapan Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan çetelerle mücadele, demokratik
açılım, AB birliği süreci ve Doğan Grubuna yönelik
vergi cezası hakkında açıklamalarda bulundu.
Başbakan Erdoğan,
Ramazan ayının
toplumda barışı sevgiyi ve paylaşmayı öğrettiğini anlatarak, "
Türkiye'nin hangi ilçesinde gidersen gidin Ramaz ile birlikte yardımlaşma ve birbirini anlamanın doruk noktasına ulaştığını görürsünüz.
Ramazan ayı dışında müslümanlar farklı dinlerdeki insanlarla yemeklerini paylaşır. Bu toprakların uzun tarihi boyunca diğer dinlerden olan toplumlarda yemekleri müslümanlara paylaştığını gördüm. Zaman zaman
küçük anlaşmazlık olmuştur. Küçük çaplı tartışmalar olmuş tahrikler oluşmuş çok
şükür binlerce yıldır güçlenmiş dostluğumuz korunmuştur. Tüm tehditdlere rağmen bu hoşgörü ortamı bozulmamıştır." şeklinde konuştu.
Dini, etnik kökeni ne olursa olsun devletin karşısında insanın kendini birinci
sınıf vatandaş olarak hissetmesi için çalıştıklarını belirten Başbakan Erdoğan, "Biz tüm vatandaşlarımızı samimiyet ile kucaklama içindeyiz. AK parti olarak 71,5 milyon milletimizi kucaklıyor, hiç kimseyi öteki olarak dışlamıyoruz. Ülkemde her vatandaşın tek tek aynı hızda ve kalitede
hizmet alması bizim en asli görevimiz olmuştur.
Tarih boyunca bir arada yaşama kültürün mekanı olmuş olan Türkiye
demokrasi ve
insan hakları noktasında da bölgenin örnek ülkesi olması çabası içindedir." dedi
Son zamanlarda hukuk dışı örgütlerle yürütülen mücadeleyi hatırlatan Başbakan Erdoğan; "Bir hukuk devletin yakışmayan
mafya tarzı hukuk dışı yapılanmalara sarsılmaz bir duruş sergiledik. Hukuk çerçevesinde bir duruşumuzu sergilemeye devam edeceğiz.
Avrupa'nın bir dönem yaşadıklarını biz şimdi yaşıyoruz. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü için yaptıklarımız çok önemli" diye konuştu.
DEMOKRATİK AÇILIM
Tarihi ve önemli bir girişimde bulunduklarını altını çizen Başbakan Erdoğan, milli birlik girişimi ile başlatılan demokratik açılım çalışmalarını tüm hızıyla devam ettiğini söyledi. Doğu ve güney
doğuda yıllardır devam eden ülkenin tüm enerjisini götüren
terör sorunun çözmek için kararlı oldukların vurgulayan Erdoğan, "Bunlar terör sorunu, hak ve özgürlükleri, işsizliği kapsıyor. Sorun olarak ne varsa tüm alanları kapsayan bir süreç. Tüm bunlara kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Bölgeler arasında gelişmişlik farkını gidermek, demokrotik talepleri karşılamak için çalışıyoruz. Bu sürecin tüm boyutları askeri
ekonomik ve diğer boyutlarını tartışarak her kesimi dinleyerek köklü ve kalıcı bir çözüm için çalışıyoruz" diye konuştu.
DEMOKRATİK SÜREÇTEN TAVİZ VERMİYECEĞİZ, GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın çok önemli çalışmalar yaptığını anlatan Başbakan Erdoğan, Türkiye'de bu konunun sağlıklı bir ortamda tartışıldığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü; "Bedeli ne olursa olsun bu demokratik süreci, bu milli birlik sürecini tamamına erdirmek noktasında geri adım atmayacağız, taviz vermeyeceğiz. Gözü
yaşlı annemizin hali bizim için her şeyden önemlidir. Polatlı'da ziyaret ettiğim şehit ailesini de vakar içinde gördüm. Akan kanın durması bizim için her şeyden önemlidir. Türkiye'nin bu demokratik süreci tamamlaması, tüm bölgeleri yakında ilgilendiriyor. Ekonomisi güçlü Türkiye tüm dünya için
kazanç olacak, denge unsuru olacak.
İran,
Irak,
Suriye,
Ortadoğu, Kafkasların sorunlarının çözümünde Türkiye barışçıl sürecini yerine getirecek. AB kazanacak, Avrupa birliği kazanacak. Sadece Türkiye'nin bir bölgesin ilgilendiren bir süreç değil. Bölgesel meselelerin de çözümüne katkı sağlayacaktır. Sorunların çözümünü geri bırakmak artık bir
siyaset tarzı olamaz. Ebediyen bu sorunlarla yaşamayız." AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bölgesel meselelerin bazı ülkelerin çok uzağındaymış gibi görünse de günün birinde onları da etkileyeceğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, Ankara'daki yabancı misyon şeflerine, büyükelçilere AK Parti Genel Merkezi'nde verdiği iftar yemeğindeki konuşmasında bölgesel meselelerin bazı ülkelerin çok uzağındaymış gibi görünse de günün birinde onları da etkileyeceğinin altını çizdi. Başbakan Erdoğan, "Ona gelen terör iyi bana gelen terör kötüdür anlayışı yanlıştır. Dünya'dan terörle mücadelede bize daha fazla
destek verilmesini bekliyoruz. Demokratik açılım sürecini provoke etmek için her şey yapıldı. 11 askerimizi şehit verdik. Bundan çıkar sağlayan kesimler bu sürece karşı çıkıyorlar, engellemeye çalışıyorlar. Çözüme daha fazla yakınız. Biz bu işi mutlaka çözmeliyiz. Bedeli ne olursa olsun bizim partimiz bundan nasıl etkilenirse etkilensin sonuna kadar devam edeceğiz. Akan kanı gözyaşını durdurmak için yola çıktık. Bu kardeşlik projesine tüm dünya ülkelerinden ve onların büyükelçilerin destek vermesi bekliyoruz. Türkiye'nin kalkınması tüm bölgenin kalkınmasını sağlar. Türkiye'nin terör sorununu çözmesi tüm bölgeye katkı sağlayacaktır." şeklinde konuştu.
ERDOĞAN UYARDI; G-20, G-14 OLMASIN
Dünyanın zor ve çalkantılı günlerden geçtiğini dile getiren Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü; "Terörizm kitlesel
imha silahları ile mücadelenin yanında iklim değişikliği,
ırkçılık, yabancı düşmanlığı, dünya gündeminde yerini aldı. Tüm bunlara mücadele için
diyalog çok önemli, ortak çalışma, ortak çözümler üretmek çok önemli. G-20 zirvesinde gördük ki bazı ülkelerin G-14 gibi çaba içinde olmalı, bizi üzdü. Biz bununla ne amaçlandığını biliyoruz. Burada hassasiyetimizi özellikle bildiriyoruz. Yapılacak görüşmelerde bu yanlışın içine düşülmeyecek, kalkınmış ve kalkınmada olan ülkeler zirvesi bu şekilde devam etmesi dünyaya çok şey kazandıracaktır. Yapılan hesaplar çok küçüktür, dilerim geri dönerler."
TÜRKİYE KRİZDEN HIZLA KURTULUYOR
Türkiye'nin ekonomik anlamda hızlı sıçramasına devam ettiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, küresel krizin etkileri sınırlı tutmaya çalıştıklarını söyleyerek söyle konuştu; "Sanayide kapasite kullanımın arttığını pozitif
büyüme ile yolumuz devam edeceğiz. Enflasyonda düşüş devam ediyor. Faizde cumhuriyet tarihinde önemli bir yere geldi. Zor bir süreç zorlu bir krizdi artık bunlar geride kalıyor. Tüm dünya bundan önemli dersler çıkardığını düşünüyorum."
TÜRKİYE BÖLGESEL BARIŞ İÇİN ÇALIŞIYOR
2009-2010 Türkiye BM geçici üye olarak seçildiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, "
İspanya ile birlikte başlattığımız 'Medeniyetler İttifakı' süreci devam ediyor. Türkiye'nin bölgesel ve küresel barış çabalarına katkıları bu kadar değildir. Bölgemizde barışın sağlanması için çaba sarf ediyoruz. Irak'ta kalıcı huzurun sağlanması,
Afganistan ve Pakistan'da kalkınmanın tesisi, Kafkaslarda barış için Türkiye elinden gelene yapıyor. Kıbrıs'ta çözümden yana tavrımız sürüyor.
Güney Kıbrıs'ın tüm çözümsüzlük tavrına rağmen."dedi.
AB ÜYELİĞİMİZ ÖNCELİĞİNİ KORUYOR
AB üyeliğinin Türkiye'nin önceliği olmayı koruduğunu ifade eden Erdoğan, bazı ülkeliern tavrını eleştirerek konuşmasını şöyle sürdürdü; "
AB süreci devlet olarak da toplum olarak da önceliğimizdir. AB dostlarımızın bize destek olmaması bizim burada işlerimi güçleştiriyor. Biz üyeliğin getireceği yükümlülükleri farkındayız. AB verdiği sözleri yerine getireceğine üzerine düşeni yapacağına inanıyorum. Bunun güzel işaretlerini görüyorum. Ama bazılarının tamamen siyasi mülazalarla ve oy kaygısı ile yaptıkları açıklamalar ve tavırlar AB geleceğine hizmet etmiyor. Herkesi samimi olmaya davet ediyorum."
DÜNYANIN TÜRKİYE'YE İLGİSİ ARTTI
Türkiye'de yerleşik yabancı medya temsilci sayısının 35 kişiden 265'e ulaştığı bilgisini veren Başbakan Erdoğan sadece komşu ülkelerde değil Latin Amerika'dan bile gazetecilerin Türkiye gelerek gelişmeleri yerinden izlediğini anlattı. Özelikle Arap dünyasının Türkiye'deki gelişmeleri yakında izlediğini belirten Erdoğan, Türkiye ile ilgili meselelerin nasıl geniş yankı bulduğunu tüm dünyanın gördüğünü kaydetti
Başbakan Erdoğan, insan hakları ve demokrasi alanında 7 yıllık bir dönemde Türkiye'nin Dünya'da algılanmasını değiştiren uygulamalar yaptıklarını anlatarak; "Ama asla bunu yeterli görmüyoruz. Biz
Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da şunu gördük, bölgeye gittiğimizde bize söylenen olağan üstü hali kaldırın dendi. Biz kaldırdık, bundan daha büyük hizmet olabilir mi? Bu bizim çözüm için ne kadar kararlı olduğumuzu gösterir." dedi.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE ÇOK ÖNEM VERİYORUZ
Konuşmasının sonunda Doğan grubuna verilen
vergi cezasına da değinen Başbakan Erdoğan, "
Basın özgürlüğüne çok önem veriyoruz. Özgür basını susturmak, üzerinde siyasi
baskı kurmak gibi bir tavrımız olamaz. Türkiye'de
özgür basın için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz, yapmaya da hazırız. Basın özgürlüğü ile başka konuları karıştırmamak lazım. Devletin kurumların yaptığı rutin uygulamaların başka yerlere çekilmemeli. Biz eleştiriye değil iftiraya karşıyız. Basının karalama kampanyası yapması hiçbir yerde görülmemiştir. Basın, yasalar karşısında kendini imtiyazlı göremez,
basın özgürlüğü kimseyi hukukun üstüne çıkaramaz. İdarenin hukuk çerçevesinde yaptıkları, Türkiye'ye karşı dışarıda baskı unsuru oluşturulması doğru değil. Meselenin başka yerlere çekilerek AB nezdinde Türkiye aleyhine çevrilmesi çok yanlış olur." diye konuştu. (CİHAN)