Erdoğan, "Biz milletin mağduriyetini gidermek istedik bunlar mahkemeye götürdüler. Ve bazı maddeler iptal edildi ama hala gerekçeli kararı açıklanmadı. Böyle bir şey olamaz.
Milletin mağduriyeti umurlarında değil çünkü bunların tuzu kuru. Sizden
bıçak parası
ameliyat parası istenirse bunun müsebbibi
CHP'dir. Sizden böyle bir talep gelirse hemen 184'ü arayıp
Sağlık Bakanlığımıza bildirin" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''Benim dokunulmazlığı kaldıracağımın sözünü verdiğimi söylüyorlar. Dürüst olun dürüst. AK Parti programına bakarsan
dokunulmazlıkla ilgili düşüncemizi orada görürsün. Orada ne yazar, tüm 657'ye tabi olanlar, yargı, silahlı kuvvetler, tüm memurlar, aynı şekilde milletvekilleri, hepsinin dokunulmazlıklardan arındırılması halinde '
evet'. Bizim düşüncemiz bu ama kalkıp da
siyasetçiye dokunulmazlığı kaldır, ondan sonra da biz siyasetçiyi birilerinin eline mahkum edelim. Kusura bakma, bunun altında hangi tezgahın yattığını biz çok iyi biliriz. Onun için bu oyuna bizler gelmedik, gelmeyiz'' dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti
Kütahya mitinginde yaptığı konuşmada, muhalefet partilerine yönelik eleştirilerde bulundu.
Dünyaca ünlü
masal yazarı Ezop'un Kütahyalı olduğunun söylendiğini belirten Başbakan Erdoğan, 'Ezop'un çok güzel bir masalı var' diyerek ''Tilkinin canı
üzüm yemek istemiş, asma dalına uzanmış, üzümü alamamış, boyu yetmemiş garibimin. 'Bu üzüm zaten koruktu' demiş'' masalını anlattı.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Evet. Tilki erişemediği üzüme 'koruk' der, kedi de erişemediği ciğere 'murdar' der. İşte Türkiye'nin ulaştığı seviyelere hayalleri dahi erişemeyenler şimdi çıkmış bizim ürettiğimiz hizmetlere, bizim ürettiğimiz eserlere çamur atmaya çalışıyorlar. '
Yolsuzluk' diyerek, '
usulsüzlük' diyerek
iftira atıyorlar. Aynaya baksınlar aynaya. Yolsuzluk görmek istiyorlarsa aynaya baksınlar, usulsüzlük görmek istiyorlarsa aynaya baksınlar. Bir dönem İstanbul'u yönettiler, bu CHP yönetti. İstanbul'u nasıl ne hale getirdiklerini bilirsiniz.
Bunlar
Kocaeli'yi yönettiler. Kocaeli'de yolsuzluk bataklığından çıkamadılar. Kocaeli Barajı sebebiyle AK Partili belediye şu anda hala borç ödüyor. Onların maalesef yatırımdaki sıkıntılarını, yolsuzluklarının bedelini şu anda benim Kocaeli'ndeki vatandaşlarım ödüyor. Bu milleti kimin yoksullaştırdığını, kimin yokluğa mahkum ettiğini, bu ülkeyi on yıllar boyunca kimin geri bıraktığını görmek istiyorlarsa önce aynaya baksınlar, önce kendi geçmişleriyle yüzleşsinler. Bu millet onların dönemlerini unutmadı, bu millet CHP'nin, MHP'nin
koalisyon ortağı oldukları dönemlerde bu ülkeye neler yaşattıklarını unutmadı. Bunlar memleketi yönetirken devlet dairelerinde kaloriferler yanmazdı. Paltoyla devlet dairesinde oturulurdu. Şimdi bunlara doğalgazı getirdik, doğalgazla ısınıyorlar.
Bugün dünden farklı ne söylüyorlar
Allah aşkına? Türkiye'nin önüne nasıl bir vizyon koyuyorlar, bileniniz var mı? Popülizm yapmayı yenilik diye sunuyorlar. CHP'de yaşanan tıkanıklığı popülizm yaparak, fakir-fukara edebiyatı yaparak aşacaklarını zannediyorlar. Bu millete iki anahtar dağıtanlar çok oldu bu memlekette. Bu anahtarların hangisine benim vatandaşım sahip oldu söyler misiniz?
Önemli memleket meselelerinde somut bir
öneri getirmeden demagoji yapmayı siyaset zannediyorlar. AK Parti'ye
hakaret etmeyi, iftira etmeyi muhalefet zannediyorlar. 7,5 yıl boyunca muhalefet yapmak adına tek söyledikleri dokunulmazlık, başka bir kelime öğrenmediler. Bunu da sadece popülizm olarak yaptılar. Benim dokunulmazlığı kaldıracağımın sözünü verdiğimi söylüyorlar. Dürüst olun dürüst. AK Parti programına bakarsan dokunulmazlıkla ilgili düşüncemizi orada görürsün. Orada ne yazar, tüm 657'ye tabi olanlar, yargı, silahlı kuvvetler, tüm memurlar, aynı şekilde milletvekilleri, hepsinin dokunulmazlıklardan arındırılması halinde 'evet', bizim düşüncemiz bu ama kalkıp da siyasetçiye dokunulmazlığı kaldır, ondan sonra da biz siyasetçiyi birilerinin eline mahkum edelim. Kusura bakma, bunun altında hangi tezgahın yattığını biz çok iyi biliriz. Onun için bu oyuna bizler gelmedik, gelmeyiz. Şimdi diyoruz ki gelin en büyük dokunulmazlığı kaldıralım. Gelin önce 12
Eylül anayasasıyla dokunulmazlık zırhına bürünenlerin dokunulmazlığını kaldıralım.
Milletvekili dokunulmazlığını ağızlarına
sakız yapanlar, 7,5 yıldır muhalefet yapmak adına başka tek cümle üretemeyenler şimdi
12 Eylülcülerin üzerindeki dokunulmazlık zırhının kalkmasına 'hayır' diyorlar.''