Avrupalı parlamenterlerin büyük çoğunluğu Erdoğan'ın sözlerini
destekledi. Avrupalı parlamenter Andreas Gross: "
Başbakan Erdoğan'ın kullandığı '
Fransız kalmak' deyimi çok hoşuma gitti ve bence haklı da. Bundan sonra ben de kullanacağım..."
Başbakan Erdoğan'ın
Avrupa Konseyi'nde kendine yöneltilen bir soruya verdiği
yanıt konuşulmaya devam ediyor. Avrupa'da basın
"Fransız kalmak' ne demek"in peşine düşerken, AFP konuyla ilgili özel bir haber geçti ve deyimi tercüme etti. "Bu söz benim çok hoşuma gitti ve bazı Fransızlar bunu hak ediyor" açıklaması da Avrupa Parlamenter Meclisi Sosyalist Grup Başkanı Andreas Gross'dan geldi.
Başbakan Erdoğan,
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin partisinden olan parlamenter Muriel Marland-Militello'nun,
Türkiye'deki azınlıkların din özgürlüğü olmadığına ilişkin sorusuna, "Arkadaşımız galiba Fransız ama Türkiye'ye de Fransız" yanıtı vermişti. 'Bu durum Strasbourgh'da nasıl yankı buldu?' sorusuna, basın açısından Kayhan
Karaca, parlamenterler cephesinden de Sosyalist Grubu Başkanı Andreas Gross değerlendirdi.
NASIL TERCÜME EDİLDİ?
Kayhan Karaca: "Fransız Haber Ajansı AFP özel bir haber geçti. Burada bu söz bizim anladığımız anlamda anlaşılmadı.
Basın mensupları bize ne anlama geldiğini sordular. Onlara anlattık ve kısa süre önce AFP özel haber geçti. AFP'nin geçtiği tercüme şu şekilde: "Ben sizi Türkiye'ye davet etmek istiyorum. Anlıyorum ki Fransızsınız. Türkiye'de bizim bir konu hakkında yeterli bilgisi olmayanlar için kullandığımız bir deyim vardır: Fransa'dan geliyor kendisi..." Başbakan Erdoğan'ın konuşması salonda gülüşmelere neden olduğu gibi bazı Fransız parlamenterler tarafından da hoş karşılanmadı. Şunu da belirtmek gerekir ki, Başbakan Erdoğan burada tanınmayan bir poltikacı değil. Strasbourgh'a 3. gelişi ve üslubu yavaş yavaş tanınıyor. Bu nedenle üslup şaşırtmadı ancak şunu da belirtmeliyim ki bu üslup burada kulanılan bir üslup değil."
"ERDOĞAN'A BEN DE KATILIYORUM"
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu Başkanı Andreas Gross 'Fransız kalmak' deyimi nedeniyle Başbakan Erdoğan'a destek verdi. Gross, bu deyimin çok hoşuna gittiğini ve bundan sonra kendisinin de kullanacağını söyledi. Gross, "Asla unatamayacağımız bir
şaka oldu ve ben de bazen Fransızların, çok da fazla bilgi sahibi olmadıkları konularda konuştuklarını düşünüyorum. Bazen diğer insanları küçümsüyorlar, ben de böyle hissediyorum. Özellikle diğer
ülkelerdeki çatışmalar hakkında sandıklarından daha az bilgi sahibiler. Benim çok hoşuma gitti bu şaka ve bence Fransızların bir kısmı gayet de hak ediyor. Ben de yapacağım bundan sonra bu şakayı" şeklinde konuştu.
WALL STREET JOURNAL: Erdoğan ve Fransızlar
Türkiye'nin açık sözlü Başbakanı Recep
Tayyip Erdoğan'a Fransızlardan bahsetmeyin. Erdoğan bugün
AKPM'de sorulara yanıt verirken, Fransız olduğu şüphe götürmeyecek bir milletvekili, Başbakan'a Türkiye'deki dini azınlıkların
özgürlüklerini nasıl garanti edeceğini sordu. Erdoğan, "Ne dediğinin farkında değilsin" anlamına gelen bir tabirle, "Sanıyorum bu
arkadaş Fransız. Aynı zamanda Türkiye'ye de Fransız" diye
cevap verdi. Bu aralar, Türkiye'de Fransızları eleştirmek çok
prim yapıyor ve Erdoğan bir
seçim kampanyasının tam ortasında. Birçok Türk, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye'nin
Avrupa Birliği üyeliğine karşı olmasını derin bir
hakaret olarak görüyor. Son olarak Fransa'nın uygulamaya koyduğu burka yasağına Türk medyasından yüksek sesle, olumsuz tepkiler geldi. Bu arada Sarkozy'nin Türkiye'yi geçtiğimiz ay Paris'te yapılan
Libya değerlendirme toplantısının dışında tutması da Fransa'yı sömürgeci, Türkiye'yi ise
Ortadoğu'nun yeni oyun kurucusu olarak gören Erdoğan ve diğer Türk liderleri çok öfkelendirdi. Fransa'nın Libya'ya uygulanan
uçuş yasağı konusunda liderliği üstlenmesini örtülü bir imayla "Bizim tavrımız birileri gibi ganimet önünde harami tavrı değildir" diye eleştiren Erdoğan, Fransa ve diğer ülkelerin Libya'ya petrol için müdahale ettiğini defalarca söyledi. Erdoğan AKPM'de kendisini dinleyen vekillere ayrıca, Türkiye'yi
insan hakları konularında eleştirmeden önce kendi ülkelerine bakmalarını ve Türkiye'nin seçim sürecinin onların işi olmadığını söyledi. Ancak Türkiye'nin AB üyelik sürecinin artık Türkler arasında oy getiren bir durum olmadığından hiç bahsetmedi. Analistler Erdoğan'ın bu çıkışını ikinci "One minute" olayı olarak nitelendirmeye başladı bile.
REUTERS: Türk Başbakan Fransa'yı peçe yasağından dolayı topa tuttu
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan, kamuya açık yerlerde peçe yasağını resmen uygulamaya koyan Fransa'yı dini özgürlükleri ihlal etmekle suçladı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu'nda konuşan Erdoğan, Türkiye'nin
laiklik konusunda Fransız hukukunu benimseyen yegâne
Müslüman ülke olduğunu söyledi. "Laikliğin bugün Avrupa'da yeniden tartışılıyor ve özgürlükleri kısıtlamanın bir aracı haline dönüştürülüyor olması ironik" diyen Erdoğan, "Fransa'da şu anda kişisel
inanç özgürlüklerine saygının olmadığını görüyorum" ifadesini kullandı.
AFP: Türkiye, Avrupa'yı Arap dünyasının özgürlük haykırışlarını duymaya çağırdı
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan, Avrupa'nın, Arap dünyasından yükselen özgürlük çağrılarını dikkate alması ve desteklemesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, AKPM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, "Artık Ortadoğu ve
Kuzey Afrika'ya bakınca, petrol kuyuları görmekten vazgeçip, yaşanan trajedilere odaklanmak durumundayız" dedi. Erdoğan, bölgeye yapılacak herhangi bir askeri müdahalenin de "sadece insani kaygılar gözetilerek yapılması gerektiğini" vurguladı ve ekledi: "Yeni bir
Irak veya
Afganistan istemiyoruz." Erdoğan, "Libya'da ve son günlerde Filistin'de yaşanan olaylara, Avrupa'nın vicdan ölçeğiyle bakmasını, evrensel değerlerden, insanlık değerlerinden yola çıkarak gelişmeleri değerlendirmesini arzu ediyoruz" diye konuştu.
APA: "Ermenistan'la sınır sorunu Minsk Grubu'nun Dağlık Karabağ konusuna çözüm bulmasıyla çözülecek"
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, AKPM'de yaptığı konuşmanın ardından Ermeni milletvekili Armen Roustamian'ın sorusu üzerine "Türkiye ve
Ermenistan arasında sınırların açılması ayrı bir konudur. Türkiye'deki Ermenilerin haklarının korunması da bizim sorumluluklarımızdan biridir. Biz anlaşmalara sadığız" dedi. Türkiye'nin aynı zamanda Ermenistan'ın çıkarlarını da savunduğunu söyleyen Erdoğan, "Azerbaycan'daki kardeşlerimizin haklarını da savunuyoruz ve bu hakların Ermeniler tarafından ihlalini asla kabul etmeyeceğiz. Açık konuşuyorum, bu sorunu çözmemiz lazım. Bugün bile sınırları açmaya hazırız. Ben her zaman için Dağlık Karabağ'daki sorunun çözülmesi için Minsk Grubu'nu daha aktif rol oynamaya davet ettim. ABD, Fransa ve
Rusya sorunu çözmek için çabalarını artırmalı. Ermenistan'la sınır sorunu, Minsk Grubu'nun Dağlık Karabağ sorununa çözüm bulmasıyla çözülecektir. Aksi takdirde işler çok zor olacaktır" dedi.