Baş
bakan Erdoğan,
Pakistan'da kalıcı eserler bırakmak istedikleri belirterek, "
Kızılayımız
Mevlana evleri, çadırlar ve
konteyner kent bunlar geçici. Biz istiyoruz ki, kalıcı olanları yapalım." dedi.
Erdoğan, Pakistan'da meydana gelen
sel felaketinden etkilenen Multan'da Türk Kızılay'ı tarafından yapılan Mevlana evlerinin dağıtım törenine katıldı. Erdoğan, törende yaptığı konuşmaya ''Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla'' sözleriyle başladı.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının başında kendisi ile birlikte Pakistan'a gelen bütün bakan ve yetkililer Pakistanlı kardeşlerine olan sevgi ve selamlarını iletti.
Pakistan ve
Türkiye'yi tarihi bağlar birleştirdiğini söyleyen Erdoğan, "Bizi tarih birleştiriyor. Bizim ortak kültürümüz, ortak değerlerimiz var. Bu kültür bu değerler uğruna asırlar boyu birlikte yürüdük. Aslında sel felaketi olduğu andan itibaren Kızılayımız buraya geldi. Bildiğiniz gibi 2005 Muzafferabad depreminden sonra Kızılayımız buradan ayrılmadı. Muzafferabad'da Kızılay olarak, toplu konut olarak, Türkiye olarak ve bütün
hayırsever kurumlar olarak birçok yatırım gerçekleşti. Hala
TİKA olarak, devlet olarak oradaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İstiyoruz ki, kalıcı eserler bırakalım." dedi.
"BİZ İSTİYORUZ Kİ, KALICI OLANLARI YAPALIM"
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, anayasa referandumu sebebiyle Pakistan ziyaretinin gecikmeli olarak yapıldığını belirterek, kendisinden önce eşi ve kızının da aralarında bulunduğu ve heyette daha çok kadınlar olan bir grubun sel bölgesini ziyaret ettiğini hatırlattı.
Başbakan, "Şimdi de biz bakan arkadaşlarımız ve
teknik heyetle buradayız. İstiyoruz ki, tespitleri yapalım ve bölgede kalıcı eseler bırakalım. Alt yapı çalışmaları yapalım. Üst yapıya yönelik çalışmalar yapalım.
Okul gibi
hastane gibi bu alanlarda adımlar atalım. Şu anda halkımızın duyarlılığı aynen devam ediyor ve süratle burada yatırımlara başlayacağız. Kızılayımız Mevlana evleri, çadırlar ve konteyner kent bunlar geçici. Biz istiyoruz ki, kalıcı olanları yapalım. Değerli kardeşim ve dostun Gilani'ye de söyledim. Sayın Şahbaz Şerif'e de söyledim. Müşterek olarak neler yapabileceksek bunların adımlarını atalım. Tabii ki, uygun yerleri tespit etmemiz lazım ve ona göre yatırımları oralarda başlatalım." diye konutu.
ERDOĞAN: YAPILAN İŞLERİ GÖRDÜM VE HAMDOLSUN DEDİM
Başbakan Erdoğan, Türk kuruluşlarını Pakistan'da yaptığı işleri gezerek gördüğünün kaydederek, "İşlerimizi hemen hemen büyük ölçüde bitirdikten sonra gezip gördüm ve hamdolsun dedim. Zira istedik ki, Pakistan'a yakışanı yapalım, Türkiye'ye yakışanı yapalım. Bunun için de çalışmalarımızı hemen başlatalım. Pakistan bizi kurtuluş mücadelemizde yalnız bırakmadı. 1999 depreminde yazlın bırakamadı. O kadar bir birini seven iki
ülke halklarını bu tür günlerde bir birini imdadına yetişmesinden daha tabii ne olabilir.?" İfadelerini kullandı.
Pakistan Başbakanı Gilani ile askeri, siyasi,
ekonomik ve ticari alanlarda beraber yapılacak işler konusunda görüştüğünü ifade eden Erdoğan,
ulaşım, enerji ve özellikle tarım alanlarında atılması gereken adımlar olduğunu söyledi.
"PAKİSTAN'IN ZAYIF DÜŞMESİ, PAKİSTAN DIŞINDA BİRİLERİNİ SEVİNDİRİR"
Konuşmasında
terör konusunda da değinen Başbakan, "Türkiye olarak bizim de terörle bir mücadelemiz var. Pakistan'da da Pakistan'ın birlik ve beraberliğine kast edenler var. İnanıyorum ki, Pakistan haklı olarak birlik, beraberlik ve bütünlüğünüzü asla bozmayacaksınız. Bunu bozmak isteyenlere fırsat vermeyin. Onun için de
dayanışma içinde daha güçlü Pakistan kurmak için çalışın. Pakistan'ın zayıf düşmesi, Pakistan dışında birilerini sevindirir. Her halde o birleri ile kimi kastettiğimi anlıyorsunuz. Onlar bizim için de aynıdır, sizin içi de. Onun için güçlenmeye mecburuz. Güç toplamaya mecburuz. Ele ele vereceğiz. Omuz omuza vereceğiz. Daha güçlü bir Pakistan ve daha güçlü Türkiye diyeceğiz." dedi.
ERDOĞAN, MAVİ MARMARA BASKININA DA DEĞİNDİ
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "Aynı durum
İslam dünyası için de geçerli. İslam dünyasını bölmek parçalamak isteyenleri bizliyoruz. Eğer uluslararası sularda bir
yardım konvoyuna denizden ve havadan birleri saldırıyorsa, bunlar gücü nerenden alıyor sormamız lazım. 9 kardeşimizi şehit edenler belli. Cenevre'deki
insan hakları komisyonunun verdiği
rapor da ortada. Bunu bir gaddarlık olduğunu da bu raporda belittiler. Vahşice olduğu ortaya çıktı. 19 yaşında bir
genç aslen Türk ama ABD vatandaşı. Bu gencin iki kaşının arasında 2 santimetre ile 40 santimetre arasında mesafeden ateş ederek şehit ettiler. Ve sırtından 2 mermi, vücudunun değişik yerlerinden 2 mermi, 5 kurşunla şehit ettiler. Artık bunlar adli tıp rapor ve resimlerle teyit edildi. 9 şehidin vücudundan 30 mermi çıkarıldı.
Avrupa Birliği üyesi ülkeler çekimser kaldı. ABD
İsrail'in yanında yer aldı. 30 ülke rapora
evet dedi. Şu anda BM
Güvenlik Konseyi panel çalışmaları devam ediyor. Temenni ediyoruz ki, hak yerini bulur.
İsrail özür dilemek durumunda.
Tazminat ödenmek durumunda. Bunları yerine yetirmedikçe Ortadoğu'da yalnız kalmak durumunda."
Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda sel felaketinin acılarını paylaştığını belirterek, "Ölenlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine ve Pakistan halkına
başsağlığı diliyorum. Başbakan Gilani yapılacak olanları, atılacak adımları açıkladı. Ben de yapacaklarımız söyledim. Bu günden daha tezi yok hemen çalışmaya başlıyoruz. Yer tespitleri ile birlikte adımlarımızı atıyoruz. Yaşasın Türkiye Pakistan kardeşliği diyorum." ifadelerini kullandı.