Başbakan Erdoğan, partisinin
Topçu Meydanı'nda düzenlenen mitinginde konuştu.
Konuşmasına,
Ramazan Bayramı'nın tüm Türk milletine,
İslam alemine, insanlığa barış, kardeşlik ve
dayanışma getirmesini Allah'tan temenni ederek başlayan Erdoğan,
Şanlıurfa'nın dünyanın en bereketli topraklarına sahip olduğunu söyledi.
Tarihte tarımın ilk kez bu topraklarda yapıldığını belirten Başbakan Erdoğan, tarihte ilk üniversitenin de yine bu ilde kurulduğunu dile getirdi. Hazreti İbrahim'in Şanlıurfa'da zulmün ateşine atıldığını belirten Erdoğan, o ateşin bir gül bahçesine çevrildiğini, Hazreti
Eyüp'ün de çilesini burada doldurduğunu ifade etti. Bu nedenle Şanlıurfa'nın ''bereketin adı'' olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu kentin ilmin, irfanın adı olduğunu anlattı.
Peygamberler şehri Şanlıurfa'da olmaktan ve Şanlıurfalılarla hasret gidermekten, kucaklaşmaktan dolayı bahtiyar olduğunu belirten Erdoğan, ''Sizleri bugüne kadar hiç mahcup etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz. Bizim gerçekten çok verimli, çok bereketli topraklarımız var. Bu ovalar her yıl sabırla hasat verdi. Bu topraklarda sadece
buğday,
pamuk yetişmedi. Bu topraklarda kardeşlik, dostluk, dayanışma, ilim ve irfan abideleri yetişti'' dedi.
Şanlıurfa'da Hazreti İbrahim'i, Eyüp Peygamber'i, Yakub Peygamber'i, Hazreti İlyas'ı, Hazreti Şuayib'i hürmetle yad ettiklerini kaydeden Erdoğan, ''Peygamberlere, sahabelere, bu kadar büyük, bu kadar yüce insanlara ev sahipliği yapmış, onları ağırlamış bu topraklara asla
küçük düşünmek yakışmaz. Her karışından ilim,
medeniyet, kültür fışkıran bu topraklara dar ufuklu düşünmek yakışmaz. Biz büyük düşüneceğiz. Büyük hedeflere koşuyoruz. Bizim hedefimiz
Türkiye'yi büyütmek, Türk ekonomisini büyütmek'' diye konuştu.
AK Parti döneminde Türkiye'nin kısa süre içinde dünyanın saygın bir
ülkesi haline geldiğini anlatan Erdoğan, bugün Türkiye'nin
Birleşmiş Milletler, İslam Konferansı Örgütü ve
Avrupa Parlamentosu gibi dünyanın önde gelen kurum ve kuruluşlarında söz sahibi olduğunu söyledi.
Türkiye'nin mazlumların yanında yer aldığını ve zulmün karşısında durduğunu vurgulayan Erdoğan, haksızlığın ve
adaletsizliğin karşısında Türkiye'nin bulunduğunu ifade etti.
-''URFALIYIZ EZELDEN GÖNLÜMÜZ GEÇMEZ SİZLERDEN''-
Konuşmasında komşu ülkelerle yürütülen diplomatik girişimlere de değinen Başbakan Erdoğan, ''Şimdi dört tarafı düşmanla değil, dört tarafı dostlarla, kardeşlerle sarılı bir Türkiye var'' dedi.
Mürşitpınar Sınır Kapısı için
Suriye ile görüşmelerin devam ettiğini bildiren Erdoğan, bu konuda da adım atacaklarını ifade etti. Erdoğan, Türkiye'nin artık
gündeminin belirlenmediğini, tam aksine gündem belirlediğine dikkati çekti.
Türkiye'nin, ekonomisi ile de takdirleri üzerinde topladığını belirten Erdoğan, AK Parti döneminde ekonomi alanında atılan adımlardan da örnek verdi. Erdoğan, ''Bu
iktidar elhamdülillah Türkiye'nin onurunu, gururunu arttıran iktidar. Şimdi biz bu yolda milletimizle birlikte yürüyoruz.
Gönül birliği, kader birliği yaptık. Aldanan olmadık, aldatan da olmadık. Milletin arzularını görmezden gelenlerden, millete kulağını tıkayanlardan olmadık. Milletin değerlerini, inancını ayaklar altında çiğneyenlerden asla olmadık. Çünkü biz milletimizle varız'' diye konuştu.
Konuşmasında, ''Urfalıyım ezelden'' türküsüne gönderme yapan Başbakan Erdoğan, ''Biz ezelden Şanlıurfalıyız.
Hani var ya... Ben şimdi biraz değiştireyim yalnız. Urfalıyız ezelden gönlümüz geçmez sizlerden'' dedi.
AK Parti hükümeti olarak 81 ilin 81'inde olduklarını anlatan Erdoğan, okullar, bölünmüş yol,
yurt,
baraj, konut ve üniversitelerle 81 ile
hizmet götürdüklerini söyledi. Türkiye'yi kardeşlikle, adaletle ve dayanışma ile büyüttüklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, aynı şekilde büyütmeye devam edeceklerini dile getirdi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
referandumda 'hayır' denilmesi durumunda, vesayetçi anlayışın, ülkenin ufkunu karartmak isteyenlerin, çetelerin, faili meçhullerin üzerini örtmek isteyenlerin, milletin değerlerini hiçe sayanların, milletin inancıyla dalga geçenlerin kazanacağını belirtti.
Erdoğan, Şanlıurfa'da partisinin Topçu Meydanı'nda düzenlediği mitingde halka seslendi.
12
Eylüldeki referanduma çok kısa bir zaman kaldığını belirten Erdoğan, Şanlıurfa'nın
pazar günü çok önemli bir karar vereceğini ve 26 maddelik anayasa değişikliğine '
evet' diyeceğini belirtti.
Vatandaşların Türkiye'nin ufkunu açacağını ve Türkiye'yi aydınlığa ulaştıracağını ifade eden Başbakan Erdoğan,
merhum Adnan Menderes'in ''Yeter söz milletindir'' dediğini anımsatarak ''Ben de diyorum ki ilaveten, yeter karar milletindir. Söz de sizin, karar da sizin. Mühür sizde. Bir tarafta
darbe anayasası var, bir tarafta milletin anayasası, sizin anayasanız var'' diye konuştu.
Darbecilere evet diyenleri ''
CHP, MHP, BDP,
Türkiye Komünist Partisi,
İşçi Partisi,
YARSAV, bir
takım medya ve çeteler'' olarak sıralayan Erdoğan, şunları söyledi:
''Bunlar kolay kolay bir araya gelmezlerdi ama bak şimdi bir araya geldiler. Şimdi ben soruyorum, üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne geçmeye 'evet' mi? Kadınlarımızın haklarının anayasal teminat altına alınmasına 'evet' mi? Çocuklarımızın istismarının önlenmesine 'evet' mi? Özürlülerin haklarının artırılmasına 'evet' mi? Şehitlerimizin dul ve yetimlerinin haklarının anayasal güvence altına alınmasına 'evet' mi? İşçi kardeşim; iki sendikaya üye olmaya 'evet' mi? Memur kardeşim;
toplu görüşme hakkında toplu sözleşmeye geçiyoruz, 'evet' mi? Emekli memur kardeşim; aynen bu haklardan istifade ediyorsun, 'evet' mi?''
Sorularına alandakilerden 'evet' yanıtı alan Başbakan Erdoğan, yapılması planlanan
Anayasa değişiklikleri hakkında da bilgi verdi.
Değişiklikle Anayasa Mahkemesinde yapılacak düzenlemelere yönelik CHP'nin ''iktidar kendi Anayasa Mahkemesini oluşturuyor'' dediğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
''Ayıptır ayıp. Okuma yazma bilmeyen bile bunu söylemez. Bunu nasıl söylersin. Her şeyden önce bir defa, dünyanın hiçbir yerinde Anayasa Mahkemesine üye atamayan bir TBMM gibi meclisler yoktur. Her ülkede Meclisler atama yapar, hükümet atama yapar, o ülkenin cumhurbaşkanları, varsa farklı en üst düzeydeki krallar atama yapar. Türkiye'de böyle bir şey var mı? Yok. Türkiye'de ilk defa TBMM baroların teklif ettiği bir üyelik için üç isimden bir tanesini tercih edecek. Direkt olarak atamıyor. Sayıştay'ın iki üyeliği için 6 isim teklif edecek Sayıştay. Ondan da iki üye yine tercih edecek. Meclis'e verilen yetki bu.
Bugün
Barolar Birliği Başkanı yaptığı konuşmada, 'biz 4 tane üyenin Meclis tarafından seçilmesi için
HSYK için teklif etmiştik' dedi. HSYK için Meclis zaten devrede hiç yok. Sadece hükümetin bir üyesi,
Adalet Bakanı var. Bu zaten geçmişte de vardı.
Müsteşar yıllar yılı vardı.''
-''BU PROJE AK PARTİ'NİN PROJESİ DEĞİL...''-
Erdoğan, mitingin ardından alandakilerin ev ev dolaşarak, duymayanlara, bilmeyenlere
Anayasa değişikliğini anlatmasını isteyerek, ''
12 Eylül akşamı Türkiye olarak hep birlikte sevineceğiz. Çünkü bu proje AK Parti'nin projesi değil, bu proje Tayyip Erdoğan'ın projesi değil, bu proje milletin projesidir'' dedi.
Anayasa değişikliğine
destek veren siyasi parti ve kuruluşları da sayan Erdoğan, ''Eğer 'evet' derseniz
siyasetçiler değil, partiler değil, çocuklar kazanacak, gençler kazanacak, hanım kardeşlerim kazanacak. Ben kazanmayacağım, partim kazanmayacak, siz kazanacaksınız. Çünkü o gün mührü herhangi bir partinin üzerine vurmayacaksınız. Çünkü orada bir 'evet' var, bir de 'hayır' var. Evet, beyaz. Ananızın ak sütü gibi bembeyaz. Ona vuracaksınız 'evet'i. Fark bu'' diye konuştu.
Erdoğan, referandumdan ''evet'' sonucu çıkacağına inandığını da dile getirerek, AK Parti olarak kendilerinin ''Şu kadar oy aldık'' demeyeceklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, referandumun bir güven oylaması olmadığını da vurguladı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''
Hayır derseniz kim kazanacak biliyor musunuz? Vesayetçi anlayış kazanacak. 'Hayır' derseniz ülkenin ufkunu karartmak isteyenler kazanacak. 'Hayır' derseniz çeteler kazanacak. 'Hayır' derseniz faili meçhullerin üzerini örtmek isteyenler kazanacak. Milletin değerlerini hiçe sayanlar, milletin inancıyla dalga geçenler kazanacak. CHP'nin belediye başkanı ilçesinde bilboardlara ne asmış... Benim baş
örtülü kardeşimi, 'rahibe gibi giyinmeye evet' diye vermiş. Bir taraftan 'başörtü meselesini ben hallederim' diyeceksin, öbür taraftan da kalkacaksın benim başörtülü bacımı rahibeye benzeteceksin. Bu CHP'nin cemaziyelevveli de böyle.''
-''TASARIMCI OL GİTSİN'-
CHP'nin, başörtüsü konusunda AK Parti'nin MHP ile birlikte verdiği Anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi'ne götürdüğünü, başvuruda CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu'nun imzasının da bulunduğunu anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Dürüst ol, dürüst. Utan, utan. Senin geçmişinde bu
belge var. Samimiysen, dürüstsen bugünden tezi yok hemen
pazartesi günü Meclis Başkanlığı'na gel. Birlikte verelim önergeyi. Ama kalkıp da bu başörtü nasıl olacak? Boyundan mı olacak,
boyun altından mı olacak, şöyle mi olacak, böyle mi olacak? Sen tasarımcıya örtü mü ısmarlıyorsun?
Sen üniversitede okuyan diğer kızlarımız için streç pantolon mu giysin, şalvar mı giysin, askılı mı giyinsin, askısız mı giyinsin? Böyle bir şey söylüyor musun? Var mı böyle bir şey. Orada öyle bir şey yok da başörtülü olarak giyinmek isteyen kardeşlerime niçin böyle bir tasarımcılık yapıyorsun? O zaman mesleği değiştiriyoruz. Tasarımcı ol gitsin. Olay bu kadar basit. Dürüst değiller.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili olarak, ''Şimdi çıkmış 'Darbe olursa tankların önünde ben dururum' diyor. Bugüne kadar neredeydin, 28 Şubat'ta neredeydin, 27
Nisan'da neredeydin? Bu anayasa değişikliğinin önünde tank olanlar, hiçbir tankın önünde duramazlar'' dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Topçu Meydanı'nda düzenlenen mitinginde konuştu.
Konuşmasında CHP'yi eleştiren Erdoğan, ''CHP'nin tek parti zihniyetinin bu millete çok ağır bedeller ödettiğini, bu milleti inim inim inlettiğini'' öne sürdü. ''Şimdi ortaya yine ilkesizlikler koyuyorlar'' diyen Erdoğan, ''Ama benim milletim artık bunları yutmayacak ve şu kalan birkaç gün içerisinde bu işi düzelteceğiz. Çünkü bu CHP gelgitlerin partisidir'' ifadesini kullandı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Yeni Genel Başkan'ın elinde CHP ,tarihinin en tutarsız dönemini yaşıyor. 27 Mayıs'a bunlar çanak tuttular, Adnan Menderes'in idamına bunlar göz yumdular, 12 Mart'ta bunlar
nöbetçi hükümet oldular. 12 Eylül'ü istismar ettiler ama 12 Eylül ile hesaplaşamadılar. 28 Şubat'a bunlar alkış tuttular, '
27 Nisan bildirisinin altına imzamızı atarız' diyenler yine bunlardı. Şimdi çıkmış 'Darbe olursa tankların önünde ben dururum' diyor. Bugüne kadar neredeydin, 28 Şubat'ta neredeydin, 27 Nisan'da neredeydin? Bu anayasa değişikliğinin önünde tank olanlar hiçbir tankın önünde duramazlar.
Siz olsa olsa ancak bunlara
selam durursunuz selam. Siz
özgürlüklerin önüne bu ülkede
mayın döşediniz. İnanç özgürlüğünün önüne mayın döşediniz. Düşünce özgürlüğünün önüne mayın döşediniz. Geçmişinizi biliriz. Ta İnönü'den bu yana biliriz. İnönü'nün Genel Başkanlığı döneminde bile basın mensuplarının, nasıl gazetelerin toplatıldığını da biliriz.''
''Siyasetin yollarındaki mayınları'' kararlı bir şekilde temizlemeye devam ettiklerini kaydeden Erdoğan, ''Sandığa gitmemek siyaset değildir. Sandığa gitmemek çözümden kaçmaktır, sandığa gitmemek, demokrasiden kaçmaktır. Sandığa gitmemek 'hayır' demektir, 'hayır' diyenlere destek vermektir. İşte az önce de söyledim, kim kiminle beraber. Hakkari'de bir imam katlediliyor, sesleri çıkmıyor. Batman'da 4 kişi ne yazık ki mayınla öldürülüyor, sesleri çıkmıyor. Sus pus oluyorlar'' diye konuştu.
Özgürce ''evet'' diyenlerin
baskı altına alınmak istendiğini, sandığa kimin gidip kimin gitmeyeceğinin sayılacağının söylendiğini ifade eden Erdoğan, bunları yapanların demokrat ve demokratik sisteme inanan insanlar olamayacağını belirtti.
-''O ÇİLELERİ ÇEKMEDİ Kİ''-
Konuşmasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi de eleştiren Erdoğan, şunları kaydetti:
''Öbür taraftan MHP'ye bakıyorsunuz, Genel Başkanı, ülkücüler için 'Bunlar uşak' diyor. Niye? Çünkü 'hayır' demiyorlar. Nasıl desinler ki? Mamak Cezaevi'nde Bahçeli o çileleri çekmedi ki, onlar çekti. Nasıl desinler?''
Miting alanını dolduranlara ''Ben sizden, akşam olup da evinizine döndüğünüzde, vicdanınızla baş başa kalıp yaşanan acıları bir kez daha hatırlamanızı rica ediyorum. Sizden hiçbir baskı altında kalmadan hür vicdanınızla sandığa muhakkak gitmenizi, asla hiçbir tehdide aldırmamanızı istiyorum'' diye seslenen Erdoğan, ''Çünkü Allah'ın verdiği canı Allah'tan başka kimse alamaz ve hür iradenizle kullanacağınız oyu kimsenin engellememesi lazım'' dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Biz hükümet olarak bütün tedbirleri alıyoruz, alacağız çünkü sizin iradenize, milli iradenize ipotek koyanlara karşı biz de üzerimize düşeni yapacağız. Tarihi bir sorumluluk var ve bu sorumluluğunuzun gereğini yerine getireceğinize inanıyorum. Hak ve özgürlük, pazarlık meselesi değildir. Ne hakları kısıtlamak insanlığa yakışır, ne hakları vermek bir lütuftur. Devletin görevi vatandaşına insanca bir
yaşam sunmaktır.''
Anayasayla paketinde yer alan değişikliklerle ilgili bilgi de veren Erdoğan, vatandaşlardan ''evet'' oyu vermelerini istedi.
-GAP PROJESİ-
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) çerçevesinde yapılan çalışmaları da anlatan Erdoğan, GAP Eylem Planı'na aldıkları her tüm alanlarda eğitimden sağlığa, ulaştırmadan sulamaya kadar her konuda belirlenen takvim çerçevesinde ilerlediklerini ifade etti.
Şanlıurfa'ya yönelik çalışmalar ve yapılan yatırımlar hakkında bilgi veren Başbakan Erdoğan, ''Şanlıurfa bir medeniyet şehri. Bunları yapmak boynumuzun borcu'' diye konuştu.
Önümüzdeki 12 Eylülün Türkiye için, Şanlıurfa için bir milat olduğunu, herkesin bir görev şuuruyla bu milli meselede rol alması gerektiğini belirten Erdoğan, konuşmasını, ''Karar sende,
mühür sende. Ya 'darbe anayasası' diyeceğiz ya 'milletin anayasası' diyeceğiz. 'Evet', Türkiye'nin önünü açacak. 'Evet' diyerek Türkiye'nin gücüne güç katın. 'Evet' diyerek çocuklarınızı sevindirin. Her 'evet' demokrasiye, özgürlüğe, hukuka davettir, adalete davettir. Şanlıurfa'nın gür bir seda ile 'evet' diyeceğine tüm kalbimle inanıyorum. İnşallah 12 Eylül çifte bayram olsun'' sözleriyle tamamladı.
-NOTLAR-
Miting alanında ''Nemrud'un Şerrinden, Hz. İbrahim'e sığındık, darbecilerin şerrinden halkın anayasasına sığınacağız, bütün ruhumuzla'', ''Referanduma 12 Eylülde 12 dilde evet'', ''Neden Evet? Öncekiler; dışarda el bağlar, şapkasını kapıp kaçar. Şimdikiler; bir ileri beş geri, çözümsüzlük ilkeleri. İlk defa sende dik duran lider çeteleri çökerten cesareti,
sivil anayasa yapabilmeyi sende gördük'', ''Şanlıurfa referanduma 'evet' diyor''
pankartları yer aldı.
Ayrıca, ''Sayın Başbakanım hoş geldiniz, sizinle gurur duyuyoruz. 'Evet' ülke sevdası, Tayyip sevdasıdır, Erdoğan sevdası halkın sevdasıdır.
Celal Doğan'' yazılı pankart dikkatleri çekti.