Başbakan Erdoğan, “
sandık başarısı” konusundaki performansını
referandumda da korudu.
İl başkanı olarak girdiği
seçimlerde yakaladığı başarı çizgisini
AK Parti'nin başına geçtikten sonra da sürdüren Erdoğan, Genel Başkan olarak katıldığı yedinci büyük oylamada da istediği sonucu elde etti.
İstanbul İl Başkanlığı döneminde, genel seçimlerde partisinin
Türkiye genelinde aldığı oy ortalamasının altında kalsa da, yerel seçimlerde İstanbul'da partisinin kazandığı
oy oranı, Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleşti. 1987 yılında yapılan milletvekili genel seçiminde RP'nin Türkiye genelinde aldığı oy oranı yüzde 7.2 olmasına rağmen İstanbul'da aldığı oy oranı yüzde 6.9'da kaldı. 1991'de RP Türkiye genelinde yüzde 16.9 oy aldı, İstanbul'da RP'ye çıkan oy ise yüzde 16.7 oldu. Buna karşılık, yerel seçimlerde RP'nin aldığı oy oranı 1984 yılında Türkiye genelinde yüzde 4.4 iken, İstanbul'da yüzde 4.3 düzeyinde gerçekleşti. Ancak daha sonraki seçimlerde sonuçlar farklı çıktı. Erdoğan'ın İl Başkanı olmasından 4 yıl sonra 1989 yılında yapılan yerel seçimde RP, Türkiye genelinde yüzde 9.8 oy almış olmasına rağmen, İstanbul'da aldığı oy oranı yüzde 10.7'ye çıktı.
1994 yılında ise Erdoğan İl Başkanı olarak seçim
kampanyasına
destek vermek yerine bizzat Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. Etkili bir kampanya yürüten Erdoğan, güçlü rakiplerine karşı seçimi kazanmayı başardı.
ANAP adayı
İlhan Kesici yüzde 22.1, DYP adayı
Bedrettin Dalan yüzde 15.4, SHP adayı
Zülfü Livaneli yüzde 20.3 oy alırken Erdoğan
küçük bir farkla da olsa yüzde 25.1 oy alarak seçimi kazandı. Aynı seçimde RP'nin Türkiye genelinde aldığı oy oranı ise İstanbul'un gerisinde kaldı ve yüzde 19.1 oldu.
Büyükşehir belediye başkanlığında 5 yılını dolduramadan cezaevine giren ve 2001 yılında AK Parti'nin kurucu genel başkanı olan Erdoğan, aldığı ceza nedeniyle kendisi 4 ay sonra parlamentoya girebilse de partisi 2002 seçiminde yüzde 34.3 oy ile birinci parti oldu ve
iktidara geldi.
AK Parti, ikinci büyük seçimi 2004 yılında yaşadı. Yerel seçimde yüzde 41.7 oy alan Ak Parti, 2007 genel seçiminde yüzde 46,6 oy almayı başardı. 2009 yılında yapılan yerel seçimde yüzde 38.4 ile yine en çok oy alan parti oldu.
21
Ekim 2007'de
cumhurbaşkanının
halk tarafından seçilmesini öngören anayasa değişikliği için yapılan referandumda yüzde 69.1'lik “Evet” oylarıyla istediği sonucu elde eden Erdoğan, dün yapılan referandumda da “Evet” oylarının yüzde 50'nin üzerinde olmasını sağladı.
MENDERES: 14
Mayıs 1950'de yapılan seçimde yüzde 52,7 oranında oy alan DP'nin Genel Başkanı
Celal Bayar Cumhurbaşkanı seçildi ve hükümeti kurma görevini Adnan
Menderes'e verdi. 22 Mayıs'ta hükümetini kuran Menderes, Haziran ayında da partinin başına geçti. 1954'de yapılan genel seçimde partisinin oy oranı yüzde 57'ye çıktı. 1957'de yapılan seçimde ise DP'nin oy oranı yüzde 48 oldu. Bu, Menderes'in katıldığı son milletvekili genel seçimi oldu.
27 Mayıs 1960'da yapılan
darbe ile DP kapatıldı, yargılanan Menderes de idam edildi.
DEMİREL: 27 Mayıs darbesi ile kapatılan DP'nin yerine kurulan AP'nin başına 1964 yılında geçen Süleyman
Demirel, 1965 genel seçiminde yüzde 52,9 oy aldı. 1969 yılında yüzde 46,5 olan oy oranı, 1973'de yüzde 29,8'e indi, 1977'de ise yüzde 36,9 oldu. 12
Eylül darbesi nedeniyle siyasete ara veren Demirel, DYP Genel Başkanı olarak girdiği son genel seçimde yüzde 27 oy alarak iktidar partisi olan ANAP'ın yüzde 24'lük oyunun önüne geçti ve SHP ile
koalisyon hükümeti kurdu.
ÖZAL: 1983'de ANAP'ı kuran Turgut
Özal, aynı yıl yapılan genel seçimde yüzde 45,1 oy aldı. 1984'de yapılan yerel seçimde yüzde 41,5 olan oy oranı, 1987 genel seçiminde yüzde 36,3'e, 1989'da yapılan yerel seçimde yüzde 21,8'e geriledi. Özal aynı yıl cumhurbaşkanı seçilerek ANAP'ın başından ayrıldı, partisinin oy oranı da 1991'de yapılan genel seçimde yüzde 24'e, 1989'da yapılan yerel seçimde ise yüzde 21'e geriledi. VATAN