Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Dünyadaki uluslararası finans krizi bizi teğet geçecek'' dediğinde birilerinin dalga geçmeye başladığını ifade ederek, ''Sonra 'Başbakan haklı çıktı' demeye başladılar, böyle yazdılar. Çünkü yere sağlam basıyorduk ve inanarak, bilerek yolumuza devam ediyorduk'' dedi. Başbakan Erdoğan, Rixos Otel'de, İmedya TV'nin 107uncu kuruluş yıl dönümü ve 2010 yılı ''Ekonominin Yıldızları'' ödül törenine katıldı. Erdoğan yaptığı konuşmada, İmedya TV'ye başarılarla dolu nice on yıllar temenni etti. Artık geleneksel hale gelen ''Ekonominin Yıldızları'' ödüllerini alanları da kutladığını belirten Erdoğan, 2010 yılının ''En başarılı lideri'' olarak kendisinin seçilmiş olmasından dolayı büyük bir heyecan duyduğunu ifade etti ve İmedya yönetim kurulu ile seçici kurula şükranlarını sunduğunu kaydetti. Bugün baharın müjdecisi olan Nevruz Bayramı'nın milletçe tek yürek halinde kutlandığını söyleyen Erdoğan, ''Nevruz'un ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını, kardeşliği yüceltmesini, kutlandığı çok geniş coğrafyada Nevruz'un kardeşlik iklimini bahara tahvil etmesini yürekten arzuladığımı ifade etmek istiyorum'' dedi. Çok yoğun bir yurtdışı programının ardından bugün öğleden sonra Türkiye'ye döndüğünü ve ayağının tozuyla bu ödül törenine katıldığını belirten Erdoğan, yarın partisinin Meclis grup toplantısında temasları ile ilgili detaylı açıklamalar yapacağını belirterek, şöyle konuştu: ''Ancak şu kadarını söylemeliyim ki Rusya, Tataristan ve Suudi Arabistan ile temaslarımız ve bu ülkelerle ilişkilerimiz ve işbirliğimiz noktasında son derece verimli geçti. Rusya'da Devlet Başkanı Sayın Medvedev ve Başbakan Sayın Putin ile görüşmelerimiz oldu. İş adamlarımızı ve turizm maksadı ile gidecek olan vatandaşlarımızı sevindirecek önemli bir adımı orada attık. İki ülke arasındaki vizeleri artık Rusya ile kaldırdık. Tataristan, 2013 yılında Dünya Üniversite Oyunları'na ev sahipliği yapacak. Orada da Tataristan Cumhurbaşkanı ile görüşmelerimiz oldu ve bu oyunlar için yapılacak tesislerin müteahhitliğini Türk firmalarının üstlenmesi noktasında arzularımızı ilettik. Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde de 11. Cidde Ekonomik Forumu'na katıldık ve Türkiye ekonomisi hakkında katılımcılara bilgi sunma imkanımız oldu. Tabii Türkiye'deki değişim, Türkiye ekonomisindeki değişim, gelişim, ülke içinde tüm sıcaklığıyla hissediliyor. Esasen her seçimde milletimizin hükümete yönelik teveccühünün artması da bunun önemli göstergelerinden biri. Ancak Türkiye'ye yurtdışından baktığınızda bu değişimi, dönüşümü, ilerlemeyi çok daha net bir şekilde görüyorsunuz. Sekiz yıl önce dünyanın 26'ncı. büyük ekonomisi, şu anda dünyanın 17'nci büyük ekonomisi. Aktif dış politikasıyla adından sıkça söz ettiren Türkiye, yurt dışında gerçekten büyük bir ilgiyle takdirle ve hayranlıkla izleniyor.'' -''FARKLI BİR SEYİR''- 2009 ve 2010 yıllarının tüm dünya ekonomileri için olduğu kadar Türkiye için de zor geçtiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Küresel finans krizin etkisi başta büyüme, dış ticaret ve işsizlik olmak üzere hemen tüm göstergelerde hissedildi ve hissedilmeye de devam ediyor'' dedi. Türkiye'nin küresel finans krizinde de gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere göre farklı bir seyir izlediğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: ''Hatırlarsanız şöyle bir ifade kullanmıştım, 'Dünyadaki uluslararası finans krizi bizi teğet geçecek' dediğimde birileri bizimle dalga geçmeye başlamıştı. Sonra 'Başbakan haklı çıktı' demeye başladılar, böyle yazdılar. Çünkü yere sağlam basıyorduk ve inanarak, bilerek yolumuza devam ediyorduk. Sadece sayfaların arasına sıkışmış bir bakış değildi bu. Teori-pratik buluşmasını yakalamış bir anlayışla bu süreci işlettik. Bugün daha açık bir şekilde görüyoruz ki ülkemiz en az etkiyle krizi geride bıraktı. İnşallah 10 gün sonra 31 Mart'ta 2010 yılı dördüncü çeyrek büyüme oranları açıklanacak. Aynı zamanda 2010 yılının tamamına ilişkin büyüme ortaya çıkmış olacak. Tahminlerimiz o yönde ki Türkiye ilk üç çeyrekte olduğu gibi dördüncü çeyrekte de yüksek bir büyüme kaydedecek ve milli gelirimiz 2008 seviyesi olan 730 milyar doları yeniden yakalayacaktır. İşsizlikteki özellikle dünyadaki eğilime bakarak tam tersine rekor oranda düşüşler kaydediyoruz. Her ay 2-2,5 puanlık düşüşlerle işsizlik kriz öncesi seviyeye doğru ilerliyor. En son Aralık ayı rakamları açıklandı. Kaldı ki artık olumlu mevsimsel gelişmelere daha girmiş değiliz, şimdi onlara gireceğiz. Mevsimsel etkileri görmeye başladığımızda işsizlikte çok daha olumlu gelişmeleri yakından göreceğiz. Orada da geçen yılın aynı ayına göre 2,1 puanlık bir düşüş kaydedildi ve işsizlik 11,4 oranında gerçekleşti.'' -''SEÇİM EKONOMİSİ ASLA...''- Enflasyonda, ihracatta, faizlerde, turizm gelirlerinde Türkiye'nin yakaladığı olumlu ivmenin hız kesmeden devam ettiğini söyleyen Erdoğan, ''Özellikle bütçe dengeleri noktasında ise Ocak ve Şubat aylarında üst üste fazla vermesi, 28 yıl sonra bunun yeniden gerçekleşmesi son derece manidardır. Zira Türkiye bir genel seçime gidiyor. Bir genel seçime gidiyoruz, üç aydan daha kısa bir süre sonra Türkiye sandığa gidiyor. Bir seçim sürecinde seçime bu kadar az zaman kalmışken bütçenin fazla vermesi oluşan güven ve istikrar ortamının ne kadar güçlendiğinin de ispatı olmuştur. Bir seçim ekonomisi asla... Ne gerekiyorsa bütçemizi nasıl hazırlamışsak ona uymak suretiyle devam eden bir süreç'' diye konuştu. Yatırımcının ve girişimcinin geleceğe emin adımlarla yürümesi, geleceği çok rahat görmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, bugün yatırımcının, girişimcinin, üreticinin, esnafın, sanayicinin hükümete, hükümetin ekonomi politikalarına inandığını, güvendiğini ve seçim sonrası oluşacak manzarayı net olarak gördüğünü, hiç bir şüpheye kapılmadan yoluna devam ettiğini söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti: ''2002 öncesinde bırakınız yarını, bırakınız akşamı, bir saat sonrasını dahi göremeyen bir ortam varken bugün ekonominin tüm aktörleri geleceği tahmin ediyorlar. Biliyorsunuz şu anda biz hükümet olarak dört yıl sonrasının hedeflerini değil, ilk defa bir farklılık ortaya koyduk. Dedik ki 'biz Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümünün hedefini ortaya koyacağız' ve bu seçim beyannamemizi açıklarken dört yıllık bir beyanname açıklamayacağız, 12 yıllık bir beyanname açıklayacağız ve 2023'te nasıl bir Türkiye özlemi içerisinde olduğumuzu orada ortaya koyacağız, her alanda. Türkiye 2023'te nerede olacak, bunu ortaya koyacağız ve 2023'ün Türkiye'si inşallah ilk 10'da olan Türkiye olacak. 'Bunu nasıl söylüyorsunuz' deyince, basit bir hesapla şunu ifade edeyim; göreve geldiğimizde 26'ncı sırada olan bir Türkiye şimdi ise 17'nci sırada. Dokuz basamak sekiz yılda yükselmişiz. Şimdi 12 yılın hesabını yapıyoruz? Ve diyoruz ki yedi basamak çıkacağız ama 12 yılda. Biz bunu yaparız, bundan kimsenin şüphesi olmasın.'' Başbakan Erdoğan, ''Artık ne yaptığını bilen, ülkenin 780 bin kilometrekaresinde nerede ne var, bunu bilen bir hükümet iş başında. Dünyanın da neresinde ne var bunu bilen bir hükümet iş başında. Dünyanın her ülkesiyle konuşan, görüşen bir ülke var. Türkiye artık böyle. Bu noktada komşularıyla dostluk geliştirmede farklı bir ülke Türkiye. Dışa açılıyorsunuz yine aynı şekilde bir Türkiye'' diye konuştu.