Baş
bakan Recep
Tayyip Erdoğan ile
Yunanistan Başbakanı
Yorgo Papandreu yaptıkları görüşmenin ardından Astir Otel'de ortak
basın toplantısı düzenlediler. Erdoğan, açıklamasına, ''geldiğimiz andan itibaren gösterilen evsahipliği için Yorgo'ya teşekkür ediyorum'' sözleriyle başladı.
Dün
akşam ailece bir araya geldiklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
''Akşam yemeği farklı zenginliklerle donanmıştı. Bunun yanında bugün yaptığımız görüşme hakikaten iki
ülke açısından, geleceğimiz açısından çok çok verimliydi. Malum
Mayıs ayında buradaydık. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Toplantısı yaptık ve 22
anlaşmayı
imzaladık. 5 ay sonra tekrar buradayız bu defa tabii bulunma sebebimiz
Akdeniz İklim Değişikliği Zirvesi...
Tabii son 1 yıl içinde 6 Türk bakan Yunanistan'a geldi, Yunanistan'dan da 4 bakan
Türkiye'ye geldi.
Dışişleri bakanlarımızın zaten sık sık buluştuğunu ifade etmek isterim. Bunlar da geleceğe bakışımızı, geleceğe yaklaşımımızı güven esaslı olarak artıran adımlardır. Bir taraftan Akdeniz'de iklim değişikliğini müzakere ederken, siyasi iklimin de bu kadar güzel olması bizi mutlu ediyor.''
İklim değişikliğinin tüm dünyanın ortak problemi olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tabii Kyoto Protokolü ile birlikte çok farklı adımların atılması gerekiyor. Şunu açıkça ifade etmem gerekiyor. Ne yazık ki Kyoto Protokolü'ne imza koyanlar dahi burada tam bir
işbirliği oluşturmuş diyemiyorum. Protokolün gereklerini yerine getiriyor diyemem. Burada tabii daha adil bir yaklaşımı hep birlikte sağlamamız gerekiyor. Ve özellikle de gelişmiş ülkelerin karbon salımı noktasındaki yaklaşımlarını çok iyi değerlendirmemiz lazım. Onların hassasiyeti gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelere örnek teşkil edecektir. Tabii Akdeniz'de İklim Değişikliği Zirvesi'nin ilkini Yunanistan'ın organize etmiş olması, en azından bunun bilimsel alt yapısını ele alma açısından ve bunun siyasi noktadan daha farklı bir şekilde kurumsal olarak da değerlendirme bakımından çok büyük önem taşıyor. Ben tabii böyle bir organizasyon nedeniyle değerli dostum Yorgo'yu kutluyorum. Buradan bir sonuç bildirgesi çıkacak. Bundan sonraki zirve için de bu bir zemin oluşturacaktır.''
''TERÖRLE MÜCADELE KONUSUNU ELE ALDIK''
Papandreu ile zengin bir gündemi ele aldıklarını kaydeden Erdoğan, stratejik işbirliği ile başlattıkları sürecin takipçisi olacaklarını teyit ettiklerini vurguladı. Türkiye ile Yunanistan arasındaki
ekonomik ilişkilerin dış ticaret hacmi olarak 2008'de 3.5 milyar dolara çıktığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, 2009'da ise küresel
kriz sebebiyle bu rakamın 2,7 milyar dolara kadar düştüğünü dile getirdi. İki ülkenin 2008'deki 3.5 milyar dolar seviyesinin çok daha üzerine çıkacak siyasi iradeye sahip olduğunu kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
''Bu potansiyel Yunanistan ve Türkiye'de fazlasıyla mevcut. Çok daha ileri hedeflerimiz olması gerekiyor ve bunu zaten Mayıs'ta yaptığımız toplantıda konuşmuştuk. Özellikle tüm bu
dış ticaret hacmi ile birlikte, turizmde bir paket turizmi birlikte organize etmek suretiyle bu alanda da ciddi manada potansiyeli olan bu iki ülke çok farklı bir imkanı yakalayabilirler.
Her iki ülkede de mevcut
doğal güzellikler bu potansiyeli en güzel şekilde değerlendirme fırsatını verecektir. Tabii aramızda AB'ye yönelik işin başından itibaren gerçekten Yunanistan bizi sürekli destekledi. Önümüzdeki dönemde de bu desteklerini beklediğimizi kendilerine ifade ettim. Bundan dolayı kendilerine ayrıca teşekkür ediyorum.
Yine
terörle mücadele konusunu ele aldık ve bu konuda ortak mücadeleyi aramızda görüştük. Zaten bu konu sadece her iki ülkeyi ilgilendirmiyor, AB üyesi ülkeler
terörle mücadelede Türkiye'deki terör örgütünü çok açık net ilan etmişlerdi. Yasal olmayan göç konusunu ele aldık. Burada ikili bir çalışmanın içine girmek suretiyle bunu nasıl engelleyebiliriz bunun tedbirlerini oluşturacağız. Bu noktada zaten aramızda herhangi bir sıkıntı yok. Çünkü müşterek çözmemiz gereken bir sorun.''
Enerji alanında önemli bir adım atıldığını anımsatan Erdoğan, ''Şu anda Yunanistan'a doğalgaz veriyoruz. Ve 2015'e kadar da müşterek yaptığımız çalışmayla Yunanistan İtalya'yı kapsayan hattın bitirilmesi hedefleniyor. Bu noktada attığımız ve atacağımız adım, o da şudur; özellikle
Kasım ayında Yunanistan'da yerel seçimler var. Bu seçimlerden sonra karşılıklı olarak bu ziyaretlerin devamı niteliğindedir. Önümüzde, Ankara'da karma ekonomik
komisyon toplantıları var. Burada bir araya gelecekler. Türkiye-Yunanistan arasındaki ilişkilerin sağlam zeminde geleceğe güven esaslı olarak yürümeye devam edeceğini özellikle ifade etmek istiyorum'' dedi.
Erdoğan, görüşmede bölgesel konuların da ele alındığını kaydederek, ''
Kıbrıs ile ilgili gelinen noktayı aramızda ele alma fırsatımız oldu. Bundan sonra neler yapabiliriz bunları konuştuk. Ve ben bütün görüşmelerden doğrusu bakan arkadaşımla birlikte bir memnuniyet içinde ayrılacağımı özellikle söylemek isterim. Zirvenin de gelecek için talibi olduğumuzu şimdiden söylüyorum. İkinci zirveyi biz de yapabiliriz'' diye konuştu.
SORULAR
Başbakan Erdoğan, ''iki ülke arasındaki sorunlarda son dönemde bir yumuşama var. Ege sorunu, kıta sahanlığı, silahsızlanma,
Ruhban Okulu gibi konularda... Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna şu yanıtı verdi:
''Bu konularla ilgili istikşafi görüşmeler malum bir hukuk içinde arkadaşlarımız tarafından verimli bir şekilde yürüyor. Bunun yanında özellikle yetimhane ile ilgili konuda patrikhaneye devri hususundaki süreç şu anda olumlu şekilde devam ediyor. Bildiğiniz gibi Sen Sinod Meclisi'ndeki üyelerle ilgili olarak vatandaşlığımıza müracaat eden Metropolitten 12 tanesinin vatandaşlık işlemi tamamlandı. Tabii bu aslında önemli adımdı. Bugüne kadarki bir belirsizliğin çözümüne de neden oldu. Aynı şekilde Heybeliada Ruhban Okulu ile ilgili olarak da temenni ederiz ki en kısa zamanda bir hukuk çerçevesinde çözümünü inşallah iktidarımız gerçekleştirir.''
Erdoğan, Papandreu'nun, ''istikşafi görüşmeler sonunda kıta sahanlığı konusunda bir anlaşma olabilir mi?'' soruna verdiği yanıtı kendisinin de aynen paylaştığını ifade etti.
Başbakan Erdoğan, daha sonra zirveye katılanlar onuruna Papandreu'nun verdiği öğle yemeğine geçti.