Erdoğan: Yargı yanlış yaparsa... - İZLE

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Bu Meclis, hiç bir vesayeti kabul etmedi, bundan sonra da kabul etmeyecek' dedi.

Erdoğan: Yargı yanlış yaparsa... - İZLE

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. CANLI İZLEDİNİZ Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar... [ AK Parti grup toplantısı sona erdi. Milletvekillerine başarılı bir çalışma haftası dileyen Erdoğan, tüm vekillerin basına kapalı oturumda kalmasını istedi. Kapalı oturum birazdan başlayacak. ] - Güçlenen bir Türkiye var. Yoksa dünyadaki krizler bizi de vururdu. Türkiye'nin önüne yeni sorunlar taşımanın hesabını kimse veremez. Bu bedel çalışanın, işçinin cebinden ödeniyor. Sağduyu ile hareket etmeye devam edeceğiz. [ Başbakan Erdoğan iktidarları dönemindeki ekonomideki gelişmelerden örnekler veriyor. ] - Unutmayalım, yasama da yargı da yürütme de bu ülkemizin... Bizim gayemiz Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için gece gündüz çalışmak... - Her kişi ve kurum anayasaya sadık kalarak en yüksek duyarlılığı göstermek zorunda... Cumhuriyetimizin hiçbir niteliği, anayasamızın hiçbir maddesi diğerlerinden daha az önemli değildir. - Cumhuriyetin nitelikleri arasında ayrım yaparsak, Anayasanın maddelerinden bazılarını gözardı edersek, kurum ve kuralları aynı hassasiyetle koruyamazsak, en büyük kötülüğü ülkemize, milletimize yapmış oluruz. Bu yüzden sorumlu davranmak, sağduyulu olmak, sistemimizi sağlıklı şekilde işletmek durumundayız. Unutmayalım ki yasama da yargı da bu millet için var. Ne yasamanın ne de yargının yıpranmasına, yıpratılmasına razı oluruz. Her ikisini de güçlendirmek hepimizin ortak sorumluluğudur. [ Salonda büyük bir coşku var... 'Türkiye seninle gurur duyuyor' sesleri salonu inletiyor ] - Afedersiniz görsel medyanın fiskos şeylerle duyduklarıyla bu ülkeyi idare edebilir miyiz? Beyler ülke yönetiyoruz ülke, millet yönetiyoruz millet, oyuncak değil... - Hangi gerekçeyle bir anayasa değişikliğinin esastan görüşüldüğü en kısa zamanda mutlaka açıklanmalıdır. - Anayasa Mahkemesi adına bir talihsizlik... Bunun açıklamasını yapmak zorundadırlar... Nedir bu? Anayasanın 153. maddesinde belirtildiği gibi iptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanmaz. Peki niçin gerekçeler ortaya konmadan iptal kararı açıklanıyor. O zaman neydi aceleniz? - Hukukun üstünlüğünü, anayasanın mutlak bağlayıcılığını, anayasal kurumlarımızı tartışmaya açacak işlerden herkes kaçınmalıdır. Kimse bundan fayda ummasın. Türkiye'yi derhal, hep birlikte sürüklenmek istendiğimiz böyle bir 'yetki çatışması' ortamından çıkarmak durumundayız - Hukuk sistemimiz erkler arsında tartışmaya sürüklenirse bundan herkes zararlı çıkar. Anayasal kurumları tartışmaya açmaktan herkes kaçınmalıdır. - Yürütme yargıdan döner günü geldiğinde sandıktan döner. Peki yargı yanlış yaparsa nereden döner? Bana göre bu durumun baş müsebbibi CHP'dir. Kimsenin yargıyı taraf haline getirmeye hakkı yoktur.. - Yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verilmiştir. HİÇBİR SURETTE devredilemez. Kanun koyma yetkisi sadece seçilmiş meclislere aittir. Kimse kendini yasa koyucu yerine koyamaz. 'Ben yaptım oldu' anlayışını demokratik rejimler kaldırmaz. Yargı yaptığında da kaldırmaz. Demokrasilerde rejimi korumak ancak hukuk içinde anayasaya sadık kalmakla mümkündür.... - Anayasanın 148. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Geçen hafta Anayasa Mahkemesinden çıkan karar, Anayasanın bu hükümleri açısından tabiatıyla kamuoyunda tartışılmaktadır. Öyle anlaşılıyor ki daha da tartışılacak, değerlendirilecektir. - Anayasanın 11. maddesi bakın ne diyor: Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. İşte bu yüzden her işlem, her karar, her uygulama Anayasaya ve yasalara uygun olmalıdır. Anayasaya dayanmayan, kaynağını, gücünü Anayasadan almayan hiçbir karar, anlam taşımayacağı gibi, Anayasanın vermediği hiçbir yetki de kullanılamaz. - Türkiye Cumhuriyeti'nin temel hukuk kaynağı Anayasadır. Her kurum, kişi veya kurul, Anayasa zemininde ve Anayasa'dan aldığı meşruiyet çerçevesinde faaliyette bulunabilir. Anayasaya aykırılık, temel hukuk metnine ve Cumhuriyetin temel esaslarına aykırılık demektir. Anayasanın 6. maddesi bakınız ne diyor: Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz. - İdeolojik hukuk yorumlarıyla, TBMM'nin iradesini bloke etmeyi 'muhalefet' zannetmek, doğrudan doğruya halkın taleplerine, milli iradeye açıkça tavır almaktır, objektif hukuk kurallarını sabote etmektir. - Bütün demokratik açılımları, korku siyasetiyle durdurma çabası Türkiye'ye ciddi zararlar veriyor. Bu gölge oyunları, bu korku siyaseti, halkımızın ekmeğini, aşını büyütmez, büyütmüyor, ülkemizin itibarını yükseltmez, yükseltmiyor. Böyle korku ve vehimlerden beslenen hiçbir siyaset özgürlüğü, adaleti getirmez, getirmiyor. - Bugün de böyle bir sınavdan geçiyoruz. Kuşkusuz her şey milletimizin gözü önünde cereyan ediyor. Bu millet, bugünlerin de çetelesini gün gün tutuyor. - CHP'nin milletvekili dokunulmazlığı talebinin altında yatan da budur değerli arkadaşlarım. Türkiye'nin demokrasi tarihi ne yazık ki rakiplerine kuyu kazmaya çalışırken, kendi bindiği dalı da kesen siyasi aktörlerle doludur. Gelenekselleşen bu kuyu kazma siyaseti yüzünden siyasi kutuplaşma ve gerilimin ağır bedeli her zaman bu aziz millete ödettirilmiştir. - Dün mahkemeye söylediklerinin benzerlerini bugün Meclis'e söylüyorlar. Peki bu CHP sözcüleri ne istiyor? Ben size söyleyeyim; Anayasamızda yetki sınırları açıkça çizilen yasama ve yargı erklerini karşı karşıya getirmek istiyorlar. Erkler arasında hiç yeri yokken, Türkiye'nin çözüm bekleyen ağır meseleleri varken, uyum ve ahenk içinde birlikte çalışmaları gerekirken, bir yetki çatışması meydana getirmek istiyorlar. Bunu yaparken siyasetin ülke meselelerine çözüm üretme kabiliyetinin kırılması, yargı kurumlarının güven kaybetmesi, Meclisin etkisiz hale getirilmesi, demokrasinin zaafa uğraması onları ilgilendirmiyor. - Ana muhalefet partisinin, siyaseti içeriden kuşatmaya, bu yüce Meclisi içeriden zayıflatmaya yönelik girişimleri ve gayretleri var. Bunu milletimiz çok iyi biliyor. Herkes 'Meclisin yasama yetkileri daraltılıyor' derken, bir tek CHP sözcülerinden, 'Meclisin yetkilerini aştığı' iddiasını duyarsınız. Başkasından duyamazsınız. Ve bunu da yargının bağımsızlığını savunur görünerek yapıyorlar. Oysa geçen yıl bu zamanları hatırlayın. O zaman da onların istediği yönde karar vermezse 'Türkiye'nin çatışma ortamına sürükleneceğini' söyleyerek Yüksek Mahkemeyi tehdit ediyorlardı. Dün Yüksek Mahkemeye yönelttikleri söylemlerin hedefinde bugün, yasama yetkilerini kullanmaktan başka bir şey yapmayan bu Yüce Meclis var. - Evet, yürüyüşümüz milletimizle birlikte devam ediyor, devam edecek. Dün de sorunlarımız vardı, bugün de sorunlarımız var. Evet ama, şu kısacık hayatımızda bile gölgelerin üstümüze geldiği en sıkışık, en zor zamanlarda güneşin doğuşuna binlerce kez şahit olduk. Ümitlerimizi taze tutmak, heyecanımızı diri tutmak zorundayız. Zor zamanlarda defalarca sınanan bu milletin aklına, vicdanına, sağduyusuna güveniyoruz, güveneceğiz. Bu güven zemininde siyaset yapıyoruz, bu güven esasında milletimizin ufkunu açmaya çalışıyoruz - Çoğulcu demokrasinin gereği de zaten farklılıklarımızın ahenk içinde bir arada olmasıdır. İşte bakın, 6 yıla yakın zamandır iktidarımızın icraatı ortadadır. Hükümetimiz döneminde milletimizin, ülkemizin, devletimizin zarar göreceği yanlış adım atmamaya gayret ettik, aksine Türkiye bir kaostan çıkarılmış, emniyete kavuşmuş, güven ve istikrarı yakalamıştır. - Diyoruz ki: Bize oy versin-vermesin istisnasız, bütün vatandaşlarımızın hukukunu koruyacağız. Bütün vatandaşlarımızın emanetini, emanetimiz bileceğiz. Bu sözlerimizi siyaseten söylenmiş sözler olarak görenler, hissiyatımızı paylaşmayanlar pekala olabilir, olacaktır. - 3 Kasım seçimini kazandığımız gün de 28 Mart seçimlerini kazandığımız gün de 22 Temmuz seçimlerinin akşamı da biz, kendimiz ilan ettik ve dedik ki: Bu başarı milletimizin başarısıdır. Milletimizin bu başarısı asla başımızı döndürmeyecek. - Bizler burada, milletimizin tarihi yürüyüşüne ortaklık ediyor, milletimizle beraber yürüyoruz. Milletimizin umutlarını, rüyalarını, özlemlerini temsil ediyoruz. Milletimiz kendi ülkesinde, kendi bayrağı altında, kendi devletini yönetenlerden adalet istiyor, demokrasi istiyor. Ne bir eksik, ne bir fazla; adalet ve demokrasi... - Unutmayalım, sorunlarımızın hiçbiri ama hiçbiri çözümsüz değildir. Arızi olaylar, dönemsel sorunlar istikametimizi çeviremez. Zira, biz konjonktüre göre, özellikle esen rüzgarlara göre yönümüzü belirlemiyoruz. Bu istikamet milletindir, sizindir, bu siyaset milletindir, bunu böyle bilin. Rotamızı da milletimiz belirlemiştir. - Yeri gelmişken, burada yalnızca kendi grubumuzu değil, yalnızca AK Parti'ye oy verenleri değil; bu ülke için, bu toplumun düzeni için, bu ülkenin birliği için, demokrasi için, adalet için, refah ve huzur için hakkaniyetten ayrılmayan,daima vicdanının sesine kulak veren diğer parti gruplarını ve kişileri de bu millet kürsüsünden aynı duyguyla anıyorum, aynı samimiyetle selamlıyorum. - Ne milletimizin bir adım ilerisinde olacağız ne milletimizden bir adım geride kalacağız. Hiç şüphesiz, milletimizin istisnasız tamamı adaletten yanadır, hakkaniyetten yanadır. Siz, saygıdeğer milletvekillerini de bu milletin emanetine sadakatle sahip çıktığınız için yürekten kutluyorum.'' - Bunu hep birlikte yapacağız. Kendimizi geri çekmeden, başkalarını da dışlamadan milli irademize, müşterek hukukumuza her birlikte sahip çıkacağız. Milletimizle aynı üslubu kullanacağız, milletimizle aynı vefa ve kader çizgisinde yürüyeceğiz. - Bu çatının altında bu ülkenin hiçbir vatandaşı unutulmaksızın, ihmal edilmeksizin, hiç bir ayrıma tabi tutulmaksızın herkesin hukuku savunulur, korunur; herkesin iradesi burada temsil edilir. Bu ülkenin izzeti için, bu milletin şerefi için aklı selimin, sağduyunun yolundan ayrılmadan, metanetle ve vakarla bir ve bütün olarak milletimizin hukukunu ilelebet koruyacağız, milletimizin iradesini hakkıyla temsil edeceğiz, birliğini, beraberliğini savunacağız bu çatının altında. - İstiklalimizin sembolü olan bu Meclis bugüne kadar hiçbir vesayeti, hiçbir gölgeyi kabul etmedi, bundan böyle de kabul etmeyecektir. Zira bu Meclis, hür iradesiyle bu aziz milletin kurtuluş destanını yazdı. Evet, burası milletimizin evidir, harim-i ismetidir (kutsal ocağıdır). Bu evin 70 milyon sahibi vardır - Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Burası, Türkiye Büyük Millet Meclisi. Türk milletinin, 70 milyon vatandaşımın iradesinin tecelli ettiği kutlu çatı. 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' ilkesi 23 Nisan 1920'de burada hayat buldu. ----------------------------------------------- - ... Ve Başbakan'ın haftalık konuşması başladı... - Ak Parti grubunun bu haftaki programı katılımcılara anlatılıyor. - Erdoğan yerine oturdu, grup öncesi katılımcılara bir hoşgeldin konuşması yapılıyor. Değişik illerden gelen katılımcılar isim isim okunarak takdim ediliyor. Başbakan Erdoğan'ın konuşması birazdan başlayacak. - Başbakan Erdoğan gruba girişinde alkışlarla karşılandı, salonda büyük bir coşku var...
<< Önceki Haber Erdoğan: Yargı yanlış yaparsa... - İZLE Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER