Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Türkiye'nin
bölgede sadece ve sadece barış, huzur, istikrar,
refah ve,
kalkınma istediğini belirterek, ''Bu bölgedeki tüm
ülkeler, tüm halklar, tarih boyunca olduğu gibi bugün de refahın, huzurun, kardeşliğin, ilim ve hikmetin coğrafyası olsun. Geçmişte olduğu gibi, gelecekte de dünyanın Kutup Yıldızı olsun istiyoruz'' dedi.
Erdoğan,
Hatay'da Asi
Dostluk Barajı temel atma
töreninde yaptığı konuşmada, adeta tarihin akışını değiştiren, çok önemli bir temel atma törenini gerçekleştirdiklerini belirterek, ''Bugünden itibaren Asi nehri, bizi birbirimizden ayıran, aramıza sınır çizen bir
nehir olmaktan çıkıyor, bizi birbirimizle buluşturan, kucaklaştıran bir nehir haline dönüşüyor'' dedi.
Hatay'da ve
Suriye'de bugün yapacakları temel atma törenleriyle Türkiye-Suriye kardeşliğinin daha da pekiştiğini, çok daha güçlü, çok daha samimi ve çok daha somut bir temel üzerinde iki ülke kardeşliğinin yeniden inşa edildiğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
''8 yıl önce, hükümeti kurduğumuz andan itibaren biz şunu söyledik; 'Türkiye barış istiyor, Türkiye bölgede huzur istiyor. Türkiye tüm bu coğrafyada istikrar istiyor, hep birlikte refah istiyor' dedik. Biz 8 yıl önce 'komşularla sıfır sorun' dedik. Çünkü biz şuna gönülden inanıyoruz; Suriye ne kadar huzurlu olursa Türkiye de o kadar huzurlu olur. Türkiye ne kadar refah içinde olursa Suriye de o kadar refah içinde olur. Çünkü bizler tarihin bizi birbirimize kardeş kıldığı, kardeş eylediği milletleriz.
Tarih boyuna bizim kaderimiz hep ortak oldu, tarih boyunca yüreğimiz hep birlikte attı.''
Hatay'dan İstanbul'a, aynı şekilde Kudüs'e kadar bir hat üzerinde ve Suriye,
Lübnan,
Filistin topraklarında
kale kalıntıları bulunduğunu belirten Erdoğan, bu kalelerin yaklaşık bin yıl önce bu toprakları düşmanlardan, Haçlı Seferleri'nden korumak için inşa edildiğini kaydetti. Erdoğan, ''İşte bizler, bu bölgenin tüm halkları bin yıl önce bu kalelerde omuz omuza çarpıştık. Bu kalelerin savunmasını, bu toprakların savunmasını hep birlikte yaptık. Türkler, Araplar bölgedeki tüm etnik unsurlar, hep birlikte aynı cephede savaştık, aynı cephede şehit, gazi olduk. Sadece Haçlı Seferleri'nde değil, ondan sonraki bin yıl boyunca, bu topraklarda hep birlikte olduk, birbirimize kardeş olduk. İşte biz dedik ki, kardeşler arasında sorun olmaz, varsa ortadan kaldırılır, kardeşler arasında küslük olmaz, kardeşler arasında mayınlı
arazi olmaz.''
Her zaman ''ev alma komşu al'' dediklerini de aktaran Erdoğan, bu sözün Arapçasını ifade ederek, ''İşte bugün atalarımızın bu sözlerinin, medeniyetimizin bu mirasının gereğini yerine getiriyoruz.
Esad kardeşimle, Naci Itri kardeşimle Türkiye ile Suriye arasındaki bütün yapay meseleleri tek tek ele aldık, çözüm yoluna koyduk. Mayınlı arazileri temizlemeye başladık, karşılıklı
tren seferleri başlattık, karşılıklı turizmi, ticareti
teşvik ettik'' diye konuştu.
Suriye'den Türkiye'ye gelen turist sayısının vize öncesi döneme göre yüzde 100 artarak 1 milyona, Türkiye'den bu ülkeye giden turist sayısının da yüzde 150 oranında artarak 1.5 milyona ulaştığını bildiren Erdoğan, ''Artık Suriye kazanıyor, Türkiye kazanıyor. Barış, dostluk ve kardeşlik kazanıyor'' dedi.
-6 HEDEF-
Başbakan Erdoğan, 2009
Aralık ayında Türkiye-Suriye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısını Şam'da gerçekleştirdiklerini anımsatarak, bu toplantıda 51
anlaşma,
protokol ve mutabakat zaptının imzalandığını söyledi. Erdoğan, 1.5 ay önce de 2010 Aralık ayında Suriye Başbakanı Naci Itri'nin katılımıyla Ankara'da yine bir araya geldiklerini ve iki taraftan 25 bakanın katılımıyla yoğun görüşmeler yaptıklarını ve 11 anlaşma imzaladıklarını anlattı.
Bu görüşmelerde, 6 alanda, 2011 yılı sonuna kadar somut neticeler alınmasını kendilerine
hedef koyduklarını söyleyen Erdoğan, bu 6 hedefin ''
Nusaybin-
Kamışlı ortak gümrük kapısının inşa edilmesi'', ''Türkiye ile Suriye arasında ortak
banka kurulması'', ''
Gaziantep-
Halep arasında hızlı tren seferleri başlatılması'', ''İki ülkenin doğalgaz şebekelerinin birbirine bağlanması'', ''Türkiye Eximbank'ının Suriye hükümetine
kredi sağlaması'' ve ''Asi Nehri üzerinde Dostluk Barajı'nın temelinin atılması'' olduğunu bildirdi. Erdoğan, bugün bu 6 hedeften birini gerçekleştirdiklerini,
barajın en kısa sürede bitirilmesini temenni ettiğini belirterek, ''İnşallah buradan ürettiğimiz elektriği ortak kullanacak, her iki taraf da topraklarımızı sulayacak, her iki tarafı da taşkınlardan koruyacağız'' dedi.
Konuşmasında sık sık Suriye Başbakanı Naci Itri'ye ''değerli kardeşim'' diye seslenen Erdoğan, şunları söyledi:
''Tarihin bize öğrettiği hem de acı tecrübelerle öğrettiği çok önemli bir
ders var. Biz artık şunu çok iyi biliyor, görüyor ve hissediyoruz; bu coğrafyada herhangi bir ülkenin meselesi, herhangi bir ülkedeki sorun, o ülkenin halklarını olduğu kadar bölgedeki diğer halkları da derinden etkiliyor. Lübnan'ın meselesi, sadece Lübnan'ın değil, aynı zamanda bizim de meselemizdir. Mısır'ın, Tunus'un meselesi sadece oralarda yaşayan kardeşlerimizin değil, bizim de meselemizdir. Filistin meselesi, sadece Filistinlilerin değil, en az onlar kadar bizim de Türkiye'nin de Suriye'nin de meselesidir.
Ben biliyorum ki, Gazze'de her bir yuvaya düşen fosfor bombası orada insanları paramparça ettiği kadar Suriyeli kardeşimin, Türk kardeşimin de yüreğini parçalıyor.
Gazze'de, Kudüs'te Nablus'ta, Ramallah'ta, açlıktan, yokluktan, yoksulluktan, zulüm ve baskıdan gözlerini hayata yuman her bir çocuk, bizim çocuğumuzdur, öz evladımızdır. Bundan herkes emin olsun, Türkiye bu bölgede sadece ve sadece barış istiyor. Türkiye bu bölgede sadece ve sadece huzur, istikrar, refah, kalkınma istiyor.
Bu bölgedeki tüm ülkeler, tüm halklar tarih boyunca olduğu gibi bugün de refahın, huzurun, kardeşliğin, ilim ve hikmetin coğrafyası olsun. Geçmişte olduğu gibi, gelecekte de dünyanın Kutup Yıldızı olsun istiyoruz. Biz bunu dostluk adına, kardeşlik adına birlik ve beraberliğimiz adına istiyoruz.''
-''ŞERDE DEĞİL, HAYIRDA YARIŞALIM''-
Türkiye ekonomisinin 8 yılda 3 kat büyüyerek, dünyanın en büyük 17. ekonomisine yükseldiğini, Türkiye'nin milli gelirinin, ihracatının arttığını anlatan Erdoğan, ''Biz istiyoruz ki Türkiye ile birlikte bütün bu bölge de kalkınsın, bütün bu bölge de büyüsün, bölgenin refahı artsın,
rekabet içinde değil,
dayanışma içinde olalım. Şerde değil, hayırda yarışalım. Birbirimizin omzuna basmak için değil, birbirimize dayanak olmak için mücadele edelim'' diye konuştu.
Türkiye ile Suriye'nin bunu başardığını, iki ülkenin el ele, omuz omuza, kardeşlik ve dayanışma içinde bu günlere ulaştığını anlatan Erdoğan, bu iş birliği ve dayanışmanın artırılarak sürdürüleceğini ifade etti. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Hep birlikte, istikrar içinde, güven içinde büyümeye devam edeceğiz. 8 yıldır Türkiye ile Suriye arasındaki dostluk tüm bölgeye örnek teşkil ediyor. İnanıyorum ki temelini attığımız bu baraj, sadece bölgeye değil, tüm dünyaya örnek teşkil edecek, tüm dünyaya dostluk, kardeşlik, dayanışma mesajları gönderecektir. Hele hele sıkıntılardan geçtiğimiz bir dönemde bu tablo, bir barışın, kardeşliğin simgesi olacaktır. Ben bu tarihi ana şahitlik ettiğim için, bu dostluk barajının temelini birlikte attığımız için, Asi Nehri'ni bizi birbirinden ayıran değil, bizi birleştiren bir nehre dönüştürdüğümüz için kendimiz adına, ülkemiz adına büyük bir heyecan duyuyorum. Suriye'li kardeşlerimin, değerli kardeşim Naci Itri'nin de tüm heyetinin de bu heyecanı paylaştığını görüyor, bundan büyük memnuniyet duyuyorum. Dostluk Barajı hayırlı olsun diyorum. Bu baraj, aramızdaki dostluğun kardeşliğin nişanesi olsun diyorum. Yaşasın Türkiye-Suriye kardeşliği.''
-NOTLAR-
Tören için Başbakan Erdoğan ''OBA'' helikopteriyle Hatay'a, Naci Itri ise kendi ülkesinin sınırlarına indi. Asi nehri üzerindeki
küçük köprüde buluşan iki başbakan burada basına poz verdiler. Daha sonra barajın temel atma töreni için Türkiye topraklarına geçildi.
Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği törende, Suriye ve Türkiye bayrakları ile Başbakan Erdoğan ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'ın fotoğrafları taşındı.
Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı tören alanının çevresinde, vatandaşların yoğun ilgisi nedeniyle yaklaşık 7 kilometrelik
konvoy oluştu.
İki ülke milli marşlarının okunmasıyla başlayan törende, konuşmaların ardından iki başbakan her iki tarafta da sembolik olarak oluşturulan baraj anıtının temelini attılar.