Erdoğan yeni parolayı açıkladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 29 Mart yerel seçimlerinin startını Ankara'da verdi.

Erdoğan <b>yeni parolayı</b> açıkladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan karanlık günlerin sona ermesi için AK Parti'nin kurulduğunu belirterek, "Bu millet buna muktedirdir' dedik" diye konuştu. Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Artık herkes susacak bu millet konuşacak dedik. Söz de karar da milletindir dedik. AK Parti'yi millet kurmuştur. İktidara da millet taşıyacaktır dedik. Unutmuyorum: Paritmizi kurduk. Anadolu'yu Trakya'yı adım adım gezdik. Gittiğimiz her yerde büyük bir coşkuyla kucaklandık. Mahşeri kalabalıklar bizi karşıladı. Hayır dualarımız sizinle, Allah yar ve yardımcınız olsun dediler. Akdeniz'de, Marmara'da, İçanadolu'da insanlar yollara döküldü. Gecenin karanlığında teyzeler önümüzü kesti. Kolumuzdaki bilezik, parmağımızdaki yüzük size feda olsun dediler. Çok özledik, çok hasret çektik dediler. Karadeniz'in yollarında önümüzü yaşlı amcalar kesti: Uşağım buralara neye geldinuz. Boşa kendizi yormayın. Buralar zaten bitti dediler. Nereye gittiysek, hangi ilimize gittiysek coşkuyla hayır dua ile karşılandık. Bu millet önce 3 Kasım 2002'de ardından 2004'te, 2007'de muhabbetle AK Parti denildi. O hanım teyzelere ve amcalara karşı, her bir çocuğumuza ve kardeşimize karşı mahçup olmamak bizim en büyük gayemiz oldu. Milletimiz başı öne eğilmeyecek dedik. Millete hizmette yorgunluk yoktur dedik. Milletin emanetine halel getirmeyeceğiz dedik. Ne dediysek hamdolsun onu yaptık. AK Parti ilkeli siyasetin merkezidir. AK Parti insan odaklıdır dedik onu yaptık." "AK Parti bizzat milletin partisidir" diyen Erdoğan şöyle devam etti: "Bu ilkelerden hamdolsun şaşmadık. Siyasetin kirli ayak oyunlarına tevessül etmedik. Açık sözlü olduk. Rotamızı milletimizin dotasından asla gayrı görmedik. Dikkat ediniz. Seçimden seçime vatandaşımızı hatırlayan, seçimden seçime Anadolu yollarına düşenlerden, hal hatır soranlardan olmadık. Ankara'ya mahkum olan bir siyaset anlayışını ülkemizde egemen kılmadık. Biz Ankara'ya mahkum olan siyaset anlayışını ülkemizden kovuyoruz dedik, kovduk." DÜNYAYI DOLAŞTIK Erdoğan dış politika ile ilgili şunları söyledi: "Dünyayı dolaştık. Çok geziyorlar dedi muhalefet. Onalrın anlayışında Ankara dışına çıkmak yoktu. 81 ili fellik fellik dolaştık sonra dünyaya çıktık. Bizim tarihimizde bu vardı. Türkiye haritasının belli kesimleri hitap edemeyenler, Sivas'tan öteye geçemeyenler, dünya turlarımızı çekemediler. Biz 81 vilayetimizin 81'inde varız. Biz tüm vatandaşımızla el ele, omuz omuzayız. Ne derse desinler. Belki sandıkta bizi kabul etmeyebilirler. Ama sandıkta kabul edip etmemek bizi onlardan ayırmıyor ki. Biz hizmetimizle onlarla birlikteyiz. Biz milletin efendisi değil, hizmetkarıyız. Bizi onlardan ayıran bu. Ufukta sandık göründü. Siyasi partilere bir haller oldu. Birden bire halkı hatırlamaya başladılar. Gündemleri değişti birden. Biz de sevindik. O yıllardır ayak diredikleri o engeller, baktık ki şefkatle yaklaşmaya başladılar. Fırtına koparmaya başladıkları konular siyasetin ana konuları oldu. Çünkü sandık yaklaştı. Sosyal devleti hatırlıyorlar bir anda. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz" BOSNA'DAN BAŞÖRTÜSÜ DAĞITTI Başbakan Erdoğan, CHP açılımını da şu şekilde eleştirdi: "Bizler istismar politikalarıyla değil, samimi politikalarla halkımızın karşısına çıkmadığınız müddetçe halkımız sizi hiçbir zaman tek başına iktidar yapmayacak. Biri Bosna'ya gidip başörtüsü dağıtıyor. O anlattı biz övündük. Çarçaflı vatandaşlarımıza rozet taktı. Mahalle evi kuracaklarmış. AK Parti semt konakları olarak bunları çoktan kurdu. Dün bir şey söyledim. Biz semt konaklarında Kur'an eğitimi vermiyoruz. Bilgisayar, yabancı dil, okuma-yazma, elişi öğretiyoruz." CAMİ YAPTIRMAYACAK KADAR İLERİ GİDİYORLAR "Zaten devlet olarak Diyanet bunun gereğini yapıyor. Müftünün işi gücü yok, elindeki dar kadroyu senin kuracağın kurslara mı görevlendirecek. Camilerimizde de bu eğitimler öğrenilebilir. Kocaeli'nde cami yaptırmayacak kadar ileri gidiyorlar. Eğer halkın talebidir diyorsan, neden halkın talebinin önüne geçtiniz. Aramızda yüzlerce belediye başkanı var. Bütün planlarda mabed, AB sürecinde cami ifadesi yerine bu geçiyor- Müslüman'ın yoğun olduğu yerde talep geliyorsa orada cami yapılabilir. Ama Hıristiyanın yoğun olduğu yerde onların mabedi yapılır. Biz hukuk devletinde ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyoruz. Şunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Gayesi ne olursa olsun, ben büyük bir mutlulukla izliyorum ve hayırlı olsun diyorum." İSLAM HİÇBİR PARTİNİN SIFATI YAPILARAK AŞAĞILANAMAZ "Seçimi kazandınız kazandınız, millet sizi izleyecek. Ama bunları yapan AK Parti belediyelerine de köstek olmayın. Konu ne olursa olsun. Diğer partilerin milletin gündemine dönmesinden memnuniyet duyarız. Bu ara bazı yazarlar, çizerler gazetelerde tv'lerde şöyle diyor: Sahicisi varken taklidine gerek yok. Biz olayı böyle de değerlendirmiyoruz. AK Parti'yi farklı yerlere oturtmak istiyorlar: Ak Parti İslamcı partidir diyorlar: Ne yüce dinimize ne AK Parti'mize saygısızlık yapmasınlar, alaevere dalavere yapmasınlar. Bu temelinden yanlış. AK Parti demokratik, laik ve sosyal devlet içinde kurulmuş muhafazakar kimliğe sahip bir partidir. İslam hiçbir partinin sıfatı olacak kadar aşağılanamaz. Parti hatalarını sonra dinimize keseceksiniz. Bu yüzden bunu vurgulamam lazım. Bizler bu yolda çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz ve dinimiz üzerinden siyaset yapılmasına izin vermeyeceğiz" 3 Y İLE MÜCADELE "Türk milleti hiçbir zaman istismarcılara ve taklitçilere prim vermemiştir. Aylardır sosyal yardımlarımızı eleştiriyorlar. Bu ülkede yoksulluğun sebebi AK Parti değildir. Olmamıştır. 2002 sonunda iktidara geldik. Ülkenin bütün illerinde yoksulluk vardı. Üç Y ile mücadele edeceğiz. Yoksulluk, yasak ve yolsuzluklar. Sosyal dayanışma ve yardımlaşma fonunu hiç olmadığı şekilde harekete geçirdik. Kaymakam, muhtar, belediye başkanı, vali... Herkes bu işin içinde yer aldı. Ayakları yere basan ekonomi politikaları uyguladık. Seçim, propaganda demedik. Bu yardımlar seçimden seçime yapılmadı. Görevimizin ilk gününden bugüne kadar yardım yapılmıştır. Tüm öğrencilerin sıralarına her dönem kitapları konmuştur. Tüm yoksul ailelere valiliklerimiz maaş bağlamıştır. Şartlı nakil transferiyle yavrularımız ele alınmıştır. Eğitimde yoksulluk bahane olmasın dedik. Kredi Yurtlar Kurumu belli öğrencilere burs verirken, ayrım yapılmaksızın burs-kredi verilecek dedik, verdik. Bu AK Partilidir, bu değildir demedik. Şimdi hedef saptırıyorlar. Siz bu ülkede iktidar oldunuz. Siz neden yapmadınız. Bu devlet sosyal devlet olduğuna göre, yoksulu fakiri bulacak ve elini uzatacak. Daha da uzanacağız. Anayasanın bize yüklediği bir sorumluluk bu. Medeniyetimiz de bu sorumluluğu yükledi bize. TV'lerde çekimler yapmışlar yayınlıyorlar. Siz acaba hiç Tunceli'ye gittiniz mi? Acaba siz Türkiye'nin 81 vilayetinden birinin Tunceli olduğunu biliyor musunuz? Sizin böyle bir derdiniz oldu mu? Sizin Tunceli'de bir eseriniz var mı, söyleyin de alkışlayalım. Bunlar ancak yoksulluk üretirler. AK Parti sizin üretttiğiniz yoksullukla mücadele ediyor. Valilerimiz tebdili kıyafetle soğuktan titreyen çocukları üzerinde kıyafeti olmayan çocukları, tenceresinde aşı olmayan anaları, cebinde harçlığı bulunmayan babayı buluyor ve cözüm üretiyor. Valililerimiz bu anlayışla görevlerini yapıyorlar." 600 TL VERECEĞİM DİYOR, ÖĞRENCİNİN BURSUNA GÖZ DİKİYOR "Bir yandan bunu eleştiriyorsun, bir yandan da Ankara'da bol keseden vaadlerde bulunuyorsun. Hem de 600 TL dağıtacağım diyorsun, diğer yandan öğrencilerimizin bursuna göz dikiyorsun. Kim gitti. Anamuhalefet gitti. Anayasa Mahkemesi belediyelerin dağıttığı bursları kaldırdı. Belediyeler artık burs veremiyor. Öğrenciler Baykal'a sordular: Öğrenciden yanayız diyorsunuz, bizim bursalırımza neden engel oldunuz diyorlar. Cevap ne? Biz bu miktarı az buldukta bu yüzden AYM'ye gittik. Battıkça batıyorlar. Bir yandan sosyal devlet diyorlar, diğer yandan ülkenin valilerinin şevkini kırıyorsun. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu... Özgürlüklerin önünde duvar gibi duruyorsun, AK Parti'nin özgürlük açılımlarına da engel oluyorsun. Diğer taraftan milletin karşısına çıkıp yok bilmem ne açılımı diyorsun." YEREL YÖNETİMLER "Çetelerle, mafyayla kararlılık içinde mücadele ediyoruz" diyen Erdoğan, "Bugün bu salonda bulunan bu topluluk tarihi bir ana şahitlik ediyor. Ülkemiz için yeni bir başlangıcın ilk adımlarını burada atıyoruz. Demokrasi yenelde başlar. Hizmet yerelde başlar. Bugün bu salonda 2942 AK belediyeci bulunuyor. Ülkemizi yeniden imar ve inşa edecek AK kadro bu salonda. 5 yıl boyunca AK belediyecilik noktasında hizmet ve eser ürettik. Şehirlerimizin her türlü sorununa çareler ürettik. 30 Mart sabahından itibaren daha çok belediyede hizmetlerimizi sürdüreceğiz. AK Parti farkını yerel yönetimlerde de gözler önüne koyacağız. Sizler demokratik bir sürecin, titiz bir araştırmanı, kılı kırk yaran hassasiyetin sonucu bu salondasınız. Kutsal ve onurlu bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Bu yükü ve emaneti hakkıyla taşıyacağınıza, yere düşürmeyeceğinize tüm kalbimle inanıyorum. Bütün mahalli birimlerimiz sizlerden hizmet bekliyor. Makam odalarınız ve telefonlarınız asla kapalı olmayacak. Tek saniye boş geçirmeyeceksiniz. En ücra nokta mesuliyetiniz altındadır. Bizim ücra kavramını, uzak kavramını, ulaşılamaz kavramını kabul etmemiz mümkün değildir." dedi. HAREKET SLOGANI: BARIŞ İÇİNDE YARIŞ Dünyada tarım denildiğinde neden Şanlıurfa akla gelmesin. Harran Üniversitesi niçin akla gelmesin. Onun için Konyaovası, Doğuanadolu, Güneydoğu Anadolu projesini devreye koyduk. Tüm bu bölge ayağa kalksın istiyoruz. Çay denilince neden Rize ve üniversitesi gelmesin. Pamuk deyince Isparta neden akla gelmesin. Giresun'un fındığı, Kahramanmaraş'ın dondurması niçin akla gelmesin. Neden bunlarda yöresel tanınmışlık olmasın. İşte yerelde bizde bu vizyon yer alıyor. Zaten mevcut belediye başkanlarımız kendi illeriyle ilgili çalışmalarını daha da yoğunlaştırdılar. Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Siyasi nezaketi öne çıkaran bir kampanya yürüteceğiz. Her bir ilde barış içinde yarış anlayışıyla hareket edeceğiz. Gerilim siyasetiyle işimiz olmayacak. Yumuşak başlıysam, kim dedi uysal koyunum. Bu da parantez içinde. Biz ayrıştıran değil, birleştiren olacağız. Gönül telimizden sesleneceğiz. Aynı kelimelerle konuşacağız, enkaz edebiyatı yapmak bizim tarzımız değildir. Bu salonda her kademeden arkadaşımız bulunuyor. Burada bulunanlar illerine gittiklerinde arkadaşlarına anlatsın." PAROLA: İŞİMİZ HİZMET; GÜCÜMÜZ MİLLET "9 bin km duble yol yaptık. 9 ilde doğalgaz vardı, şimdi 63 oldu. Nereden nereye. Modern ve çağdaşlık bu. Devam edeceğiz. Şehirlerimizi metro ve raylı sistemle tanıştırdık. Ankara ve Eskişehir... Test çalışmaları bitmek üzere. Çalıştıracağız inşallah. Taksim, Maslak-Otosanayi arasındaki 7,5 km ilave metro yolunu bitirdik açılışını yaptık. Kayseri'de, Antalya'da... Onların da açılışları yapılacak. Bunların hiç teşekkür ettiğini duydunuz mu ama gölge etmesinler başka ihsan istemeyiz diyerek yolumuza devam edeceğiz. Zerre kadar haysiyetleri varsa yargıya dosyaları verirler. Benin başkanımın dokunulmazlığı yok. Dertleri bu değil . Tutarlı tarafı yok. Acaba zihinleri bulandırabilir miyiz diye uğraşıyorlar. Bunlar yolsuzluklar içinden geldiler. Ama biz partimiz içinde bunlarla uğraşanları barındırmadık, ihraç ettik. Şehirlerimizi estetiğe kavuşturduk. Yeşil alanları çoğalttık. Ürettiğimiz eserleri anlatacağız. Plan ve projelerimizle konuşacağız. AK eserleri gösterecek, hem devam edecek hem de yenilerini ekleyeceğiz. Tüm Türkiye'de yankılanacak syoganımız: İşimiz hizmet, gücümüz millet. Bununla yola devam edeceğiz." AYRINTILAR GELİYOR...
<< Önceki Haber Erdoğan yeni parolayı açıkladı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER