- "Başbakan Erdoğan giderek daha otokratik hale geliyor"
- "Güçler ayrılığı yetersiz bir ülke otoriter rejime kayar"
- "Ekonomik çıkmazlar ortada, IMF'ye göre büyüme yüzde 7'den yüzde 3'e düştü"
- "AB ile müzakereler durma noktasında ve bu gidişle yeniden başlaması olası değil"
İngiliz Economist dergisi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın giderek daha "otokratik" bir lider haline gelmeye başladığını ve ülkesine zarar vermekte olduğunu öne sürüyor.
Dergi, Başbakan Erdoğan ve Türkiye hakkında yayınladığı makalede, Erdoğan'ın, 2002'de 'etkileyici bir seçim başarısıyla' iktidara geldiğini, 2007'de yüzde 47'ye 2011'de de neredeyse yüzde 50 oya ulaştığını belirterek koyu bir çoğunlukçu yaklaşımın benimsendiğini ifade etti.
Başbakan'ın giderek daha otokratik bir lider haline geldiğini kaydeden Economist dergisi, Başbakan Erdoğan'ın, büyük bir seçmen desteğini aldığından muhalefeti, protestocuları, yargıçları, savcıları ya da Avrupa'yı dikkate almadan ne isterse yapmaya hakkı olduğunu düşündüğünü, güçler ayrılığının yetersiz olduğu bir ülkede kaçınılmaz olarak otoriter rejime kayıldığının altını çizdi.
Dergide, 30 Mart'ta Başbakan'ın Gezi protestoları ve yolsuzluk soruşturmasından sonra ilk kez sınanacağı belirtilerek şunlar dile getirildi:
"Erdoğan bu seçimi, kendisi ve partisi için referanduma dönüştürdü. Erdoğan seçimlerden iyi sonuç alırsa, halkın sert politikalarına onay verdiğini iddia edecek. Sonuç son derece belirsiz. CHP ve MHP zayıf. AKP, Bursa, Kayseri ve Konya dahil Anadolu'da hala güçlü. Ama son bir yıl içinde AKP'nin desteği azaldı. CHP, sessiz bir şekilde Ankara'yı alacağından emin. Hatta, AKP'yi Erdoğan'ın siyasi kariyerine başladığı İstanbul'da alt etmeyi umuyor. Eğer AKP kötü sonuç alırsa, bir bakanın öngördüğü gibi bölünebilir."
EKONOMİK ÇIKMAZLAR
11 yıllık iktidarı, Gezi ve yolsuzluk davaları dışında Erdoğan'ın seçmenlere yorucu gelmesinin bir başka nedenin de ekonomi olduğunu bildiren Economist, "IMF'ye göre, büyüme trendi yüzde 7'den yüzde 3'e düştü. Bu, işsizliğin artmasını durdurmaya yetecek bir oran değil. Türkiye OECD içinde en fazla cari açığı olan ülke. Bu yabancıların güveni açısından Türkiye'yi kırılgan hale getiriyor. Nitekim geçen Nisan'dan bu yana Türk parasının değeri dolar karşısında yüzde 24 düştü ve bu enflasyonu yukarı çekti." ifadelerine yer verdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, ekonominin alarm verdiği yolundaki uyarıları reddetiğini, ABD'nin faizlerin yükselebileceği sinyalini vermesinden sonra tüm yükselen ekonomilerin etkilendiğini aktaran Economist dergisi, "Türkiye'nin Dünya Ekonomik Forumu'nun rekabet gücü endeksinde 77'ncilikten 44'ncülüğe yükseldiğini söylüyor. Ama Türk ekonomisinin zayıflıkları ortada. Türkiye Dünya Bankası'nın İş Yapma Kolaylığı listesinde 69. sırada." ifadelerini kullandı.
AB İLİŞKİLERİ
AB ile müzakerelerin durduğunu ve büyük ölçüde Erdoğan'ın ilgisini kaybetmesi nedeniyle yeniden başlamasının olası olmadığını kaydedilerek, "Türkiye'nin Nato üyeliği konusunda da daha dışlayıcı olmaya başladığı söyleniyor." dendi.
Erdoğan'ın, Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı'na aday olmayı umduğunu, Ancak son yaşananların Erdoğan'ın bu şansı azalttığını iafde eden dergi, şunları kaydetti:
"Bu büyük ölçüde cumhurbaşkanının yetkilerini artıracak düzenlemeler yapamamasından kaynaklanıyor. Bu nedenle yeniden Gül'ün aday olmasını tercih edebilir ve üç dönem kuralını yıkabilir. Bu başbakan olarak kalmasını sağlar ve belki gelecek yıl yapılacak seçimler erkene alınır. Ancak böyle bir adım Erdoğan'ın otokratik yöntemlerine ilişkin eleştirileri haklı çıkarır. Özetle söylemek gerekirse Erdoğan'ın çıkışı yok. Fakat bulsa, ülkesi için iyi olur."
BBC TÜRKÇE