Erdoğan'ın avukatları Fatih
Şahin ve Muammer Cemaloğlu'nun hazırladığı
dava dilekçesinde, Şener'in, 17 Kasımda, özel bir televizyon programında “Teke Tek” programına katıldığı belirtildi.
Programda soruları yanıtlayan
Abdüllatif Şener'in, “
Başbakan dinliyor herkesi zaten... Dinleyeni dinlerler...
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına (TİB) kanunda da
yetki verildi. Bu yetki nedir? Bir; dinleyen kurumları da dinleme ve
izleme yetkisi verildi. Yani yasal dinleme yapma yetkisine sahip kurumları da dinleme ve izleme yetkisi alan bir kurum oluşturuldu. İkincisi; bu kurum doğrudan doğruya Başbakan'ın özel kurumu gibi kuruldu. Yani Başbakanlığa bağlı bir kurum gibi kuruldu demiyorum. Bunu çok altını çizerek söylüyorum” ifadelerini kullandığı öne sürülen dilekçede, Şener'in TİB ile ilgili “Başbakanın özel
kalem müdürlüğü çok özeldir ya, o derece Başbakana bağlı bir kurum olarak kuruldu” dediği savunuldu.
Türkiye Partisi Genel Başkanı Şener'in, konuşmasının devamında, “Bu kurumun başkanını da yönetimini de
teknik personelini de hatta odacı ve hizmetlilerini de Başbakan ve
Ulaştırma Bakanı baş başa ve tek tek mutemet adamlardan meydana gelecek şekilde atamıştır” ve “Sayın Başbakanın beni dinlettiğine inanıyorum” sözlerini söylediği iddia edilen dava dilekçesinde, Şener'in, partisinin
Şanlıurfa teşkilatının açılışındaki konuşmasında da benzer iddialarda bulunduğu kaydedildi.
“Şener'in, bu beyan ve değerlendirmeleriyle Başbakan Erdoğan'ın kanuna ve hukuka aykırı bir şekilde, kendisinin ve birçok kişinin telefonlarını dinlettiğini, birden fazla kez ve ısrarla iddia ettiği ve Erdoğan'ı suç işlemekle itham ettiği” ileri sürülen dilekçede, “Davalı (Şener), yalnızca kara sürmeyi yeğlemiş, ithamlarını tevsik ve ispat etme gereği duymamıştır.
Kişilik haklarının, gerçek olmayan onur kırıcı bir haber yoluyla ihlali her zaman için hukuka aykırıdır” denildi.
Dilekçenin son bölümünde, “Şener'in ifadelerinin kasıtlı, maksatlı, tamamen gerçek dışı, haksız ve hukuka aykırı olduğu” önü sürülerek, 20 bin TL tazminat talebinde bulunuldu.AA