Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Ak Parti 3. Olağan Büyük Kongresi’nde,
Ahmet Kaya ve Said-i
Nursi’den de örnekler verdi. Erdoğan “’Hoşçakalın İki Gözüm’ diyen Ahmet Kaya’ya
vefa göstermeyen
Türkiye’nin şarkıları eksik kalır. Seversiniz sevmezsiniz, görüşlerini kabul edersiniz, etmezsiniz. Ama Ahmedi Hani’siz, Bitlisli Said-i Nursi’siz bir Türkiye’nin maneviyatı noksan kalır” dedi.
Şehitlerin gelmesine yönelik bir
Anadolu türküsü de okuyan Erdoğan, seçkinlerden Ergenekon’a, AB’den muhalefete, parti teşkilatından İsrail’e kadar çeşitli kesimlere de önemli mesajlar verdi.
Erdoğan 2 saat 7 dakika süren konuşmasında "isimleri" böyle andı;
Şunu tüm samimiyetimle, bütün hasbiliğimle ifade ediyorum. Bu
ülkenin tarihinden Ahmet Yesevi’yi,
Hacı Bektaş’ı, Pir Sultan’ı, Hacı
Bayram Veli’yi çıkartmaya kalkarsanız, onları görmezden gelirseniz bu ülke öksüz kalır, yetim kalır, köksüz kalır. Yunus Emre’siz bir Türkiye dilsiz kalır. Mevlana’sız bir Türkiye ruhsuz kalır. Sebahat Akkiraz’a
kulak vermeyen, dinlemeyen Türkiye türküsüz kalır.
Tatyos Efendi’yi yok sayan Türkiye’nin besteleri yarım kalır. Cem
Karaca bu ülkenin hasretini çektiği kadar, bu ülke de
Cem Karaca’nın hasretini çekti. ’Hoşçakalın İki Gözüm’ diyen Ahmet Kaya’ya vefa göstermeyen Türkiye’nin şarkıları eksik kalır. Nasıl Mehmet Akif’siz bir Türkiye tahayyül edilemezse, Nâzım Hikmet’siz bir Türkiye eksik sayılır. Seversiniz sevmezsiniz, beğenirsiniz beğenmezsiniz ama Ahmedi Hani’siz, Bitlisli Said-i Nursi’siz bir Türkiye’nin maneviyatı noksan kalır.
Biz, bu ülkenin tüm renkleriyle, bütün çiçekleriyle, bütün kokularıyla, dağları, taşları, ırmaklarıyla Türkiye’yiz. Biz bu terbiyeyi, bu adabı ’Yaradılanı severiz, Yaradandan ötürü’ diyen Yunus’tan aldık. Çanakkale’de düşmanına dahi
kahve ikram edebilmeyi başarmış Mehmetçik’ten, şehitlerimizden, gazilerimizden aldık. Bu ülkenin hamurunda ötekileştirmek yoktur. Geçmişte yanlışlarımız varsa, bunları bir tarafa koyalım. Bir milatla yeniden yola koyulalım.