Oramiral
Muzaffer Metin Ataç, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevini törenle Oramiral
Eşref Uğur Yiğit'e devretti.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı'ndaki törene Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral İlker Başbuğ,
Milli Savunma Bakanı Vecdi
Gönül,
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Işık Koşaner,
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Hasan Aksay,
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral
Atila Işık, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan
Güner, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral
Erdal Ceylanoğlu,
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen,
Ankara Valisi Kemal
Önal,
İstanbul Valisi
Muammer Güler ile bazı
emekli oramiraller ve orgeneraller, üst düzey komutanlar ve eşleri katıldı.
Cumhurbaşkanı Gül, komutanlık karargahına gelişinde, Oramiral Ataç tarafından karşılandı.
Gül'ün salonda yerini almasının ardından başlayan devir-teslim töreninde,
İstiklal Marşı'nın söylenmesinin sonra Oramiral Ataç'ın emeklilik, Oramiral Yiğit'in de
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na atanma kararnameleri ile özgeçmişleri okundu.
Oramiral Ataç, törende yaptığı konuşmaya, ''1960 yılında çocuk yaşta iken Heybeliada'dan çıktığım yolculukta, bugüne kadar yaşadığım üzüntülerim, sevinçlerim adeta bir film şeridi gibi gözümün önünden geçiyor'' diyerek başladı.
Giydiği üniformanın yaşattığı ''beyaz rüya''nın kendisi için bugün sona erdiğini ifade eden Oramiral Ataç, bir TSK mensubunun
ayrılık olgusuna her zaman kendisini hazırlaması gerektiğini söyledi.
Yaşamında ve meslek hayatında bir kara subayı olan babasının çok önemli yeri olduğunu dile getiren Oramiral Ataç, bazı anılarını törene katılanlarla paylaştı.
Deniz Lisesi'nde ambar memuru
Hamdi Bey'le ilgili bir anısını anlatan Oramiral Ataç, Hamdi Bey'in öğrencilerin
kıyafetlerinin numaralarını tahmin etmekte çok
yetkin olduğundan bahsederek şöyle devam etti:
''Sıra bana gelince Hamdi Bey kıyafet numarasını tahmin etmekte zorlandı. Tabii ben o zaman böyle boylu poslu değilim. Tabii Hamdi Bey sıfır numara olmadığı için 'bir numara' dedi. Aynaya baktığımda bir canlı türü olmuştum. Hani bir romancının dediği gibi, canlılar ikiye ayrılır; İnsanlar, hayvanlar, denizciler.''
Oramiral Ataç'ın anlattığı anı esnasında salondakiler kahkahalarına hakim olamadı.
İlk görev yaptığı gemide yaşadıklarını da anlatan Oramiral Ataç, ''İlk aşkım vatan aşkıydı. İkinci aşkım, deniz aşkıydı. Üçüncü aşkımı da siz biliyorsunuz'' diye konuştu.
Deniz Kuvvetlerinin yaşayan bir organizma ve tüm kararların sistemli bir çalışma ürünü olduğunu belirten Oramiral Ataç, Deniz Kuvvetlerinde fikirlerin önce ''kararsız bir denge, sarkaç'' şeklinde oluştuğunu, bunun bir süre sonra ''kararlı denge'' haline geldiğini söyledi.
Deniz Kuvvetleri olarak her şeyi
Atatürk'e borçlu olduklarını ifade eden Oramiral Ataç, Atatürk'ün Türk Donanması'nın kurulması konusunda verdiği ilk emrin önemine işaret etti. Oramiral Ataç, ''Büyük Atatürk, muhteşem bir deniz vizyonuna sahipti'' diye konuştu.
''Türk Deniz Kuvvetleri dünyada herkese
parmak ısırtacak bir faaliyet yüzdesine erişmiştir'' diyen Oramiral Ataç, Hint Okyanusu'nda yapılan faaliyetlere dikkati çekti.
Türk Deniz Kuvvetlerinin Aden Körfezi'nde görev yapmaya başladığı tarihten bu yana 300 Türk ticaret gemisinin bölgeden geçtiğini kaydeden Oramiral Ataç, ''Şunu söylememiz gerekir, biz orada
balık tutmuyoruz'' dedi.
Türkiye'nin münhasır
ekonomik bölgesindeki çıkarlarının da etkinlikle korunduğuna dikkati çeken Oramiral Ataç, Milli
Gemi (
MİLGEM) Projesi'nin başlı başına bir başarı öyküsü olduğunu belirtti.
Bazı
savunma sanayi projeleri hakkında da bilgi veren Oramiral Ataç, ilk milli torpidonun yapılması için de düğmeye basıldığını, dünyada torpido yapan
ülke sayısının 4 ya da 5 olduğunu söyledi.
DENİZCİLİĞİN TANITIMI
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı olarak kültürel projelere de önem verdiklerini anlatan Oramiral Ataç, yetişmiş insan gücünü Deniz Kuvvetlerinin asli gücü olarak gördüklerini kaydetti.
Denizcilik sevdasını yaygınlaştırmak istediklerini dile getiren Oramiral Ataç, bu çerçevede Anadolu'da yaklaşık 100 bin çocuğa denizciliği tanıttıklarını ve bu sayede Deniz Lisesi'ne başvuran öğrenci sayısının arttığını belirtti.
Deniz müzeleri açılmasının da önemine işaret eden Oramiral Ataç, bu çerçevede pek çok faaliyet yürüttüklerini Ankara'da da bir Deniz Lisesi kurulmasını istediklerini ifade etti.
Oramiral Ataç, sözlerini, komutanlarına, çalışma arkadaşlarına ve ailesine teşekkür ederek bitirdi.
Oramiral Yiğit, Oramiral Ataç'a komutanlığı döneminde gönderde tutulan komutanlık forsunu sundu.
Oramiral Ataç da komutanlık amblemini Oramiral Yiğit'e taktı.
ORAMİRAL YİĞİT'İN KONUŞMASI
Oramiral Eşref Uğur Yiğit de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevinin kendisine yükleyeceği sorumlulukların bilinci ve idraki içinde olduğunu belirterek, bugünkü konjonktürde Türkiye'nin jeostratejik konumunun çok daha fazla önem kazanması ve geleceğin güvenlik boyutunun Türkiye'nin çevresindeki ülkelerde şekillenmeye başlamasının, hepsinden önemlisi
Türkiye Cumhuriyeti üzerinde oynanan oyunların dün olduğu gibi bugün de devam etmesinin sorumluluğunu daha da artırdığını söyledi.
Oramiral Yiğit, ''Bu şartlarda ilk görevim, Yüce Atatürk'ün mimarı olduğu Türkiye Cumhuriyeti devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, üniter ve ulus devlet yapısına ve Cumhuriyetimizin
Anayasa ile belirlenmiş temel niteliklerine yönelik her türlü tehdide karşı koymaktır ve bu nosyona sahip personeli yetiştirmeye devam etmektir'' dedi.
Soğuk savaş sonrasında bir enerji merkezi haline gelen enerji havzası Avrasya'dan batıya uzanan deniz ulaştırma yollarının Türkiye'yi çevreleyen
Karadeniz, Ege ve Akdeniz'deki deniz yetki ve ilgi alanlarından geçtiğini belirten Oramiral Yiğit, bu hassas ve hayati alanlarda Türkiye'nin alaka ve menfaatlerini korumak ve kollamanın ise Deniz Kuvvetleri'nin ikinci temel ana görevini teşkil ettiğini söyledi.
Oramiral Yiğit, denizciliğin yaygınlaştırılması ve sevdirilmesi, Türk denizcilik gücünün gelişimine
destek sağlanması,
savunma sanayinin geliştirilmesine öncülük yapılmasının da Deniz Kuvvetleri'nin diğer önemli ilgi alanları arasında olduğunu kaydetti.
BÖLGESEL GÜVENLİK
''Bölgesel güvenlik ve istikrardaki dalgalanmaların küresel etkilere neden olduğu uluslararası konjonktür ile Türkiye'nin jeostratejik konumu ve jeopolitik durumu güçlü bir deniz kuvvetine sahip olma gerekliliğini dikte etmektedir'' diyen Oramiral Yiğit, Türk Deniz Kuvvetlerinin mevcut imkan ve kabiliyetleri ile Yüce Türk Milleti tarafından kendisine verilecek her türlü vazifeyi yerine getirmeye hazır olduğunu söyledi.
Oramiral Yiğit, yeni güvenlik ortamının ihtiyaçları ve teknolojideki gelişmeye paralel olarak Deniz Kuvvetleri'nin eriştiği üstün seviyenin muhafazası ve geliştirilmesi amacıyla
modernizasyon ve çağdaş harp silahları ve araçlarının teminine ilişkin projelerin aksatılmadan realize edilmesinin hayati önem arz ettiğini kaydetti.
Türkiye'nin sahip olduğu denizcilik coğrafyasından yeterince istifade edemediğine ve ekonomiye yansıtılamadığını belirten Oramiral Yiğit, tek başına enerji güvenliği açısından bakıldığında bile Türkiye'nin denizleriyle dünya güç dengeleri arasında yer almaya başlamasının Türkiye'nin denizcilikte hak ettiği payın elde edilmesi için çok önemli fırsatlar yarattığına dikkati çekti.
Türkiye'nin deniz yetki ve ilgi alanlarındaki mutlak çıkarlarının hassasiyetle koruması gerektiğine işaret eden Oramiral Yiğit, ''denizci devlet'' olma ülküsü çerçevesinde yapılacak tüm çalışmalar ve projelere destek vermeye hazır olduğunu belirtti.
Törende,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, Milli
Savunma Bakanı Gönül,
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Koşaner, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aksay, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık ve
Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral
İzzet Artunç, Oramiral Ataç'a birer şilt verdi.
Oramiral Ataç,
Türk Hava Kuvvetleri şildini de Oramiral Yiğit'den aldı.
Törenin ardından, davetliler için bir
resepsiyon verildi.
AA