Başbakan Erdoğan,
Pakistan temaslarını çerçevesinde Cumhurbaşkanı Zerdari tarafından kabul edildi. Yaklaşık 45 dakika süren kabulün ardından, Erdoğan'a Pakistan Devlet
Onur Nişanı (Nişan-ı Pakistan) verilmesi dolayısıyla bir
tören düzenlendi. Başbakan Erdoğan'a nişanı Cumhurbaşkanı Zerdari tarafından takıldı.
Törende, Başbakan Erdoğan'ın eşi
Emine Erdoğan, Devlet Bakanları Zafer
Çağlayan,
Mehmet Aydın,
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız ile Pakistanlı üst düzey yetkililer de hazır bulundu.
Törenin ardından Cumhurbaşkanı Zerdari, Başbakan Erdoğan onuruna bir yemek verdi.
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, insanlığın ortak düşmanı olan
terörizme karşı Pakistan'ın fedakarca sürdürdüğü mücadeleyi kazanacağına inandığını söyledi. Erdoğan, Pakistanlı parlamenterlere hitabında, "Terör ve aşırılıkla mücadelede yalnız değilsiniz.'' dedi.
ERDOĞAN BİR İLKE İMZA ATTI
Başbakan Erdoğan, Pakistan Senatosu ve
Ulusal Meclisi'nin ortak oturumunda parlamenterlere hitap etti. Erdoğan, dost ve kardeş Pakistan'da bir kez daha bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Erdoğan'ın parlamenterlere hitabındaki, "En mukaddes
ülke mübarek ol. Sen ey güzel diyar mesut ol. Sen en yüksek şanlı azim nişanesi Pakistan toprağı, imanımızın merkezi şad ol." sözleri salonda coşkuyla alkışlandı.
Yaklaşık iki yıl önce menfur bir terör saldırısında kaybedilen
merhum Benazir Butto'yu rahmetle andığını ifade eden Erdoğan, "Benazir Butto'nun şehit edildiği 27
Aralık 2007 tarihinde TBMM'de yer alan siyasi partilerin temsilcileri ortak bir
bildiri kabul ederek Pakistan'a baş sağlığı dilemiştir. Halkımız, Pakistan halkıyla tam bir
dayanışma göstermiştir." diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, başta Cumhurbaşkanı Zerdari olmak üzere burada görüştüğü herkesin
Türkiye ile olan bağların kuvvetine vurgu yaptığını söyledi. Türkiye ile Pakistan halkları arasındaki derin muhabbettin ve dayanışmanın emsalinin pek olmadığını kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Halktan halka olan ve toplumun tüm kesitlerini kucaklayan ilişkilerimiz, gücünü tarihi ve kültürel bağlardan alıyor.
İstiklal Marşı'mızın yazarı Şairi Mehmet Akif Ersoy'ın mısralarını okurken yüreklerimizde yanan heyecanı, Pakistan milli marşının yazarı
Muhammed İkbal'ın mısraları okunduğunda aynısını hissediyoruz.'' dedi.
"TÜRK HALKI PAKİSTANLI KARDEŞLERİNİN YANINDA DURMAKTADIR"
Pakistan'ın,
Güney Asya,
Orta Asya ve Batı Asya'nın
kavşak bölgesindeki istikrar ve hatta küresel istikrar açısından
kilit bir ülke olduğunu vurgulayan Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: ''İnsanlığın ortak düşmanı olan terörizme karşı Pakistan'ın fedakarca sürdürdüğü mücadelesini mutlaka başarıya götüreceğine inanıyorum. Terör ve aşırılıkla mücadelede yalnız değilsiniz. Bizim medeniyetimizin bu konuda ortaya koyduğu değer, ilke şudur... Her işin en hayırlı olanı orta olanıdır, aşırı uçlar değildir. Aşırılıklara asla
prim veremeyiz. Biz de terörden çok çektik, çok sayıda şehit verdik. Yani 'damdan düştük'. Bu konuda hükümetim ve Türk halkı her zaman olduğu gibi Pakistanlı kardeşlerinin yanında durmaktadır. Dolayısıyla bütün ihtiyaçlarınızı karşılamak ve elimizden geldiğince size
yardım etmek üzere hazırız. Bir kardeşiniz olarak canı yürekten şunları söylüyorum. Şimdi birlik ve beraberlik zamanıdır,
ayrılık zamanı değildir. Şuna inanıyorum ki, Pakistan şu anda yaşamış olduğu sıkıntıları, ulusal uzlaşma ve dayanışma temelinde geride bırakacaktır. Pakistan'da seçimler yapıldı ve yapılan seçimlerle birilikte yeni bir döneme girdi. Ekonomik reform ve
demokratikleşme bu anlamda çok önemli. Şunun farkındayız ki başlangıçtan itibaren her zaman için demokratik bir Pakistan'ın kurulmasının yanında olduk ve şu anda da bu parlamentonun Pakistan'ın acil ihtiyaçlarını karşılayacak ve somut sonuçlar oluşturacak
platform olduğunu düşünüyoruz.''
(CİHAN)