'Türkiye Şikâyet Cumhuriyeti'
Türkiye'nin önemli siyasal sorunlarının başında
demokrasisini ve hukuk devletini Batı standardına getirememesi var.
Son yıllarda bu iki konuyu bazen birbirine karıştırarak da olsa hararetle tartışıyoruz. Tartışırken de haklı olarak, geçmişten devraldığımız mevcut düzeni de kıyasıya eleştiriyoruz.
Bu eleştirilerin önemli bir bölümü, geçmişten farklı olarak,
iktidar partisi tarafından, hatta bizzat onun başbakanı tarafından sıklıkla dile getiriliyor. Bu da çok önemli ve güzel bir şey.
Eleştirilerin bir bölümü, özellikle son aylarda yoğunlaşan haliyle asker-
sivil ilişkilerinde, askerin
sistem içindeki yerinde ve askerin kendini hukukun üstünde görüp görmediği sorusunda düğümleniyor.
Demokrasi ve hukuk tartışmalarımız asker meselesinden ibaret değil kuşkusuz ama asker meselesi çok önemli bir yer tutuyor, bunu unutmayın.
Bütün bu eleştirilerin karşısında askerin sistem içindeki ağırlığını koruması gerektiğini söyleyen bir
savunma çizgisi de var; ben bunu da sağlıklı buluyorum, tartışmanın karşı tarafı da var ve görüşlerini özgürce ifade edebiliyor, bir kısıtlama yok.
Fakat giderek farklı bir noktaya gelmeye başladım ben.
Hükümet ve iktidar partisinin askerin konumuyla ilgili olanlar dahil pek çok eleştirisine katılıyorum.
Tamam da, sadece şikâyet ederek veya sadece askeri yaptığı veya yaptığı düşünülen bazı işler sebebiyle ayıplayarak sistemi düzeltemeyiz ki.
Şu ana kadar yaptığımız bu:
Askeri ayıplamak.
Peki ama askerin sistem içindeki yerini daha normale çekecek hukuki düzenlemeleri neden yapmıyoruz?
En basiti şu: Meşhur EMASYA protokolleri neden iptal olmuyor?
Askerin iç güvenlikteki rolünü tamamen ortadan kaldırmaya yönelik ne gibi bir planımız var?
Jandarmayı tamamen profesyonel yapmayı ve her bakımdan
İçişleri Bakanlığı bünyesine katmayı neden düşünmüyoruz?
Hükümet neden ‘İç düşman' ve ‘İç tehdit' kavramlarını içermeye devam eden Milli
Güvenlik Siyaseti Belgesi'ni iptal etmez, bunun üzerindeki gizliliği kaldırmaz?
***
Daha fazla saymama gerek yok. Dikkat ettiyseniz bu saydıklarımın çoğu için
kanun çıkarmaya bile gerek yok.
Hükümet idari tasarruflarla askerin rolünü olması gerekene indirmeye başlayabilir.
Ama bu yapılmıyor, onun yerine şikâyet ediliyor.
Bence yeter şikâyet edildiği. Bir an önce hukuku öne çıkaran bir envanter çalışması yapılsın, sivilleşme için ve harekete geçilsin.
Şikâyet değil iş yapılsın artık veya susulsun.
İSMET BERKAN - RADİKAL