Raporda, 2002 yılında MİT'e yollanan bir ihbar mektubundaki illegal yapı hakkında,
Genelkurmay Başkanlığı'na gönderilen bilgi notlarının gerekçeleri anlatılıyor. 29
Mart 2007'deki notta, ihbarda yer alan iddiaların ciddiyetine ve
tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekiliyor: "
Ergenekon yapılanmasının
ülke geleceğine şekil vermek amacıyla TSK bünyesinde faaliyet gösterdiği, askerî kimliğini de kullanarak kendi etrafından
sivil menfaat odakları oluşturduğu, Alevî kesim ile temaslarının yanı sıra
Veli Küçük,
Sedat Peker ve
Deniz Kuvvetleri ile ciddi diyaloglarının olduğu..."
Söz konusu
raporda,
Başbakan ve Genelkurmay Başkanı'na 2003 ve 2006 yıllarında da
örgütün yapılanmasıyla ilgili kapsamlı iki ayrı bilgi notu gönderildiği hatırlatılıyor. Ergenekon
soruşturmasını yürüten savcılar, zanlılarda ele geçirilen MİT antetli dokümanları içeren iki klasörü, bir yıl önce 5 CD halinde Milli
İstihbarat Teşkilatı'na gönderdi. Bu evrakları inceleyen MİT, önemli sonuçlara ulaştı. Ergenekon'un 3. iddianamesi-nin ek klasörlerine giren MİT
Müsteşarı Emre
Taner imzalı çok gizli
belgeye göre, örgüt çok sayıda
sahte belge üretti.
Müsteşar Emre Taner, 3 Temmuz 2002'de MİT'e
posta kanalıyla intikal eden ancak kaynağı tespit edilemeyen iki sayfalık isimsiz bir
mektup ve ekindeki CD'nin incelemesinde 'Ergenekon' yapılanmasıyla ilgili tespitlerin yer aldığına dikkat çekti. Taner şunları kaydetti: "Mektubu yazan ve polis olduğu belirtilen şahıs tarafından Ergenekon yapılanması hakkında 'Ülke geleceğine şekil vermek amacıyla TSK bünyesinde faaliyet gösterdiği, askerî kimliğini de kullanarak kendi etrafında sivil menfaat odakları oluşturduğu,
Alevi kesim ile temaslarının yanı sıra
Veli Küçük, Sedat Peker ve
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile ciddi diyaloglarının olduğu, Jandarma'nın organize ettiği internetteki sitenin Sedat Peker tarafından sahiplenildiği' iddialarına yer verilerek, memlekette anayasal düzeni yıkmak gibi faaliyetlerinin yanı sıra Türki cumhuriyetlerinde de faaliyetleri bulunan
Tuncay Güney'in gözaltına alındığı sırada elde edilen bilgisayar yedeklerini de aldığı, içeriğinde Ergenekon yapılanmasından bahsedildiği ancak kimsenin bu mesele ile uğraşmadığı' hususları ifade edilmiştir."
Ergenekon adı kullanılarak yürütülen çalışmaların devletin rejimini
hedef alan bir grubun kendi çıkarları çerçevesinde organize olma çabalarını içerdiği izlenimi edinildiğine dikkat çeken Taner, bu çerçevedeki belgelerin MİT'e farklı kanallardan gelmesi ve birbirlerini büyük ölçüde teyit eder olması nedeniyle
kitapçık hazırlandığını söyledi. Taner, "3 Temmuz'da MİT'e ulaşan mektup ve CD'lerdeki Ergenekon ve Lobi isimli projeler ile ilgili iddia niteliğindeki bilgiler çerçevesinde hazırlanan kitapçık; 10 Temmuz 2003'te Genelkurmay Başkanı'na ve 19
Aralık 2003'te Başbakan'a intikal ettirildi." dedi.
MİT Müsteşarı, bu tarihten üç yıl sonra, bahse konu çalışmaların özeti niteliğinde hazırlanan başka bir bilgi notunun da 19 Ocak 2006'da Başbakan'a, 25
Mayıs 2006'da ise Genelkurmay İstihbarat başkanına sunulduğunu Ergenekon savcılarına hatırlattı. 17
Nisan 2007'de
İstanbul'dan posta kanalıyla MİT'e isimsiz mektup ve CD ile yeni bir ihbarın yapıldığı da MİT Müsteşarı'nın yazısından anlaşılıyor. Taner, söz konusu mektubun herhangi bir işlem yapılmadan 24 Mayıs 2007'de Başbakan ve Genelkurmay Başkanı'na sunulduğunu dile getirdi. Taner, örgütün deşifresine ilişkin çalışmaları sıraladığı yazıda tehlikenin boyutlarının altını çiziyor: "Çeşitli kaynaklardan intikal eden birçok duyum istihbarata dönüştürülemeden ilgili devlet organlarına sunulmamaktadır. Bunun tek istisnası ikaz istihbaratı taşıyanlardır. Bu duyumlar, içeriği, tehlikenin büyüklüğü ve aciliyeti nedeniyle teyidi beklenilmeksizin sunulmaktadır."
SAÇAN DÖNEMİNDE POLİS BİLGİ SAKLADI
Taner, 2002 yılında dönemin İstanbul
Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü
Adil Serdar Saçan'ı işaret ederek, polisin yürüttüğü bu soruşturma hakkında MİT'ten bilgi sakladığından yakındı. MİT Müsteşarı, şunları söyledi: "Çeşitli konularda ciddi iddialara yer verilen bilgilerin
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün sorumluluğunda yürütülen bir çalışma kapsamında olduğunun öğrenilmesi ve bu konunun müsteşarlığımızla da paylaşılmaması nedeniyle incelememiz merkez arşivimiz ve açık kaynaklara yansıyan bilgilerle sınırlı tutulmuştur."
ZAMAN-SEDAT GÜNEÇ