Erdoğan'ın toplantı sonrasında
İsrail halkını ve
Yahudi cemaatini
hedef almadığını ısrarla vurgulamasına rağmen, aynı çevreler tarafından Türkiye'de anti-semitizmi körüklediği iddia edildi. Ancak uzmanlar, Erdoğan'ın tepkisinin,
Filistinlilere karşı orantısız güç kullanan İsrail hükümetine olduğunun altını çiziyor.
Fener Rum Patrikhanesi avukatı Kezban Hatemi, Baş
bakan Erdoğan ve
AK Parti hükümetinin göreve geldiği günden beri
azınlıklar ve dini cemaatler konusunda demokratik açıklamalar yaptığını dile getiriyor. Hatemi, "Erdoğan'ın yaptığı açıklamaların anti-semitizmle ilgisi yok." diyor. Uluslararası Stratejik
Araştırmalar Kurumu (
USAK) Başkanı
Sedat Laçiner, 'hükümetin Yahudi karşıtlığının panzehiri' olduğunu vurguluyor. Erdoğan'ın çıkışının İsrail
derin devleti ve onunla bağlantılı olan Türkiye'deki
Ergenekon yapılanması tarafından kullanılmak istenebileceği uyarısında bulunuyor. İşte uzmanların konuya ilişkin görüşleri:
Kezban Hatemi: Erdoğan'ın açıklamaları anti-semitizm ile ilgili değil. Davos'ta konuşmasının başında da zaten söyledi. AK Parti iktidara geldiğinden beri, azınlıklara demokratik haklarının verilmesi için son derece önemli adımlar attı. Diğer hükümetlere göre çok daha iyiydi. Türkiye'deki cemaatler de bu konuda aynı doğrultuda düşünüyor.
Sedat Laçiner: Hükümetin politikalarının anti-semitizme yol açacağını düşünmüyorum. AK Parti tam aksine anti-semitizme panzehir olacak adımlar atıyor. Türkiye'nin İsrail'e gösterdiği tepki, ülkede
ırkçılık ve dincilik varmış gibi bir ortam yaratabilir. Bundan birileri yararlanmaya çalışır.
Hrant Dink cinayeti, Santoro cinayeti,
Malatya katliamı Hıristiyanlara karşı kitlesel bir nefretin ürünü değildi. Tam tersi, planlanmış, hükümeti devirebilmek ve dışarıdaki bağlantılarını koparabilmek için oynanmış senaryolardı. Şimdi de anti-semitizm varmış gibi bir cinayet işlenebilir. Bundan birkaç yıl önce Hitler'in Kavgam kitabının reklamını yapıp en çok satan kitap haline getirdiler. Sonra da Türkiye'de anti-semitizm yayılıyor diye
propaganda yaptılar. İsrail'de Türkiye'deki Ergenekon gibi bir derin devlet var. Bu yapılanma, Türkiye'de askerî
darbe yapılmasının
Amerika için yararlı olacağına dair
lobi çalışması yapıyor. İsrail AK Parti iktidarını istemiyor. Hükümeti devirmek için açıktan hiçbir şey yapmazlar; ama bunun için işe yarayacak her grup İsrail'in
doğal müttefikidir.
Sosyalist yazar Roni Margulies: Türkiye'de Yahudi kavramı ile İsrail kavramı bir ve aynı olarak düşünülüyor. Halbuki aynı değil. Ben Yahudi bir ailenin oğluyum, ama İsrail ile hiçbir alakam yok. İsrail ne yaparsa yapsın, bana dinsel veya etnik kökenlerim nedeniyle kötü bakan, düşmanlık eden kişi ırkçıdır. İsrail'in ırkçılığına karşı nasıl mücadele ediyorsam, bana yapılan ırkçılığa karşı da direnirim, mücadele ederim.
Can Baydarol: Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarının anti-semitizmle ilgisi yok. Söylenenler, İsrail hükümetinin Gazze'de aldığı pozisyona karşı bir tepki. Erdoğan, bütün dünyanın söylemek istediği şeyi söylemiştir. Türkiye'de halkın farklı bir düşünceye kapılmaması ve Yahudi vatandaşlara karşı bir tepki oluşmaması için de Erdoğan ve Türk medyası durumun aslında ne olduğunu çok iyi anlatmalı.
Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz: Başbakan özellikle İsrail'in politikalarını eleştiriyor. Bunlar da İsrail'in orantısız güç kullanması ve insan haklarıyla bağdaşmayacak şekilde Filistinlileri cezalandırması. İsrail'in politikalarını tenkit eden Yahudiler de var. Erdoğan, bir yandan İsrail'i eleştirirken, diğer yandan Hamas'a da 'İsrail'in meşruiyetini tanıyın'
çağrısında bulunuyor. Erdoğan aslında anti-semitizme gidecek grupları meşru zemine aktarıyor. İsrail'e yönelik her eleştiriyi anti-semitizm diye algılayanlar var. Bu çevrelerin söyledikleri hiç de ikna edici değil.
Dünya aydınlarından İsrail-Filistin barışı için çağrı
Dünyaca ünlü 150 aydın ve
sanatçı, ortak bir
bildiri yayımlayarak, "çok geç olmadan"
Ortadoğu barışının sağlanmasını istedi. Filistin ve İsrail için adil ve güvenli bir ortak yol bulunmasını istenen bildiride, "Korkuyu ve acıları dindiren, yapılan adaletsizliklerin bilincinde, hem İsraillilerin hem Filistinlilerin güvenliğini sağlayacak yeni bir girişim gerekli." denildi. Bütün taraflardan ortak bir sorumluluk talep edilerek, iki halkın da eşit hak ve itibarını gözeten ve her bireyin geçmişi aşıp geleceğe bakabilmesini sağlayacak bir girişim başlatılması istenildi. İmzacılar arasında Richard Gere, Uma Thurman ve Susan Sarandon gibi
Hollywood oyuncularından Amin Maalouf,
Orhan Pamuk,
Yaşar Kemal, Umberto Eco, Günter Grass ve Jürgen Habermas'a kadar pek yazar ve entelektüel de var. İmzacılar arasında
Nobel ödülü sahibi 12 isim de bulunuyor. Dış Haberler Servisi
ABD'li Yahudiler: Erdoğan'ın İsrail halkını hedef almadığını açıklamasından memnunuz
ABD'deki önemli Yahudi kuruluşlarından İnkar ve İftiraya Karşı Birlik (Anti-Defamation League-ADL), Davos'taki tartışmanın ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, eleştirilerinin hedefinin İsrail halkı ve Yahudiler olmadığını dile getirmesinden memnuniyet duyduğunu bildirdi.
ADL'nin ulusal direktörü Abraham Foxman, yazılı açıklamasında "Başbakan Erdoğan'ın, İstanbul'a döndüğünde, eleştirilerinin hedefinin İsrail halkı ve Yahudiler olmadığını açıklamasından memnuniyet duyuyoruz." ifadelerini kullandı. Türkiye'de son zamanlarda Yahudi düşmanlığının arttığını iddia eden Foxman, "Başbakan'ın İsrail'i eleştirirken daha ılımlı bir ton kullanmasının, Türkiye'de son zamanlarda artan anti-semitizmin aşağı çekilmesine
yardım edeceğine inanıyoruz." şeklinde devam etti. Abraham Foxman, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in olayın hemen sonrasında durumu açığa kavuşturmak ve yatıştırmak için Başbakan Erdoğan'ı aramasını överken, Peres'in Erdoğan'ın getirdiği eleştirilere '
akıl ve ilke dolu şekilde
cevap verdiğini' savundu. ADL Başkanı Foxman, 2007 yılında
Ermeni soykırım iddialarının tanınması için
destek vereceklerini açıklamış ancak Türkiye'den gelen tepkiler üzerine geri adım atarak, Ermeni meselesinin ABD Kongresi'nde tartışılmaması gerektiğini ifade etmişti.