Birinci
Ergenekon davasına
bakan mahkemeye Milli
İstihbarat Teşkilatı'nca gönderilen yazıda,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast iddialarına dair teyit veya tekzip edilmeyen duyum ve ihbarlara yer verildi.
Davaya bakan
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesinin ara kararı üzerine gönderilen 3 sayfalık yazıda, MİT Müsteşarlığının istihbarat üreten bir kuruluş olduğu, istihbaratın ise intikal eden birçok bilgi,
belge, haber ve duyumun belli bir
sistem içinde işlenmesinden sonra oluşturulduğu belirtildi.
Dolayısıyla çeşitli kaynaklardan intikal eden birçok haber ve duyumun istihbarata dönüştürülemediği takdirde ilgili devlet organlarına sunulamadığı ifade edilen yazıda, bunun tek istisnasının ikaz istihbaratı niteliği taşıyanlar olduğu, bu tür haber ve duyumların, içerdiği tehlikenin büyüklüğü ve aciliyeti nedeniyle teyidi beklenilmeksizin haber veya duyum halinde ilgili makamlara ''not'' olarak sunulduğu kaydedildi.
Bilgi notunun da muhtelif kaynaklardan intikal eden ham bilgilerin ön incelemesi neticesinde, önemli iddiaları içermesi nedeniyle teyidi beklenilmeksizin hazırlanarak 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve
Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 4. maddesinde belirtilen görev çerçevesinde
Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığına dağıtımlı olarak sunulduğu belirtildi.
YURT DIŞINDAN GELECEK 100 MİLYON DOLAR
Bu bilgi notunda geçen duyum ve ihbarlara yer verilen yazıda, Başbakan Erdoğan'a yönelik suikast iddialarına dair intikal eden ancak bu aşamada teyit veya tekzip edilmeyen duyum ve ihbarlara ilişkin bilgilerin şöyle olduğu anlatıldı:
''Temmuz 2007'de teşkilata intikal eden bir haberden İstanbul
Üsküdar Kısıklı Caddesinde Başbakan'ın akrabalarının oturduğu caddede sarı renkli bir apartmanın bodrum katının
emekli yüzbaşı
Zekeriya Öztürk tarafından Erdoğan'a muhtemel bir
eylem planlanmasına yönelik olarak kiralandığı, yarım bodrum şeklindeki caddeye bakan kısmından iki tuğlanın çıkarıldığı,
Danıştay saldırısı akabinde gözaltına alınan ve serbest bırakılan şahıslardan Zeki Yurdakul Çağman'ın, Öztürk ile birlikte hareket ettiği, İstanbul Maslak'ta
iş yeri bulunan 40-45 yaşlarındaki bir iş adamının söz konusu şahıslara mali
destek verdiği, bahse konu gruba emir veren kişinin halen
Bulgaristan'da yaşayan Türk asıllı emekli bir albay olduğu, bu grubun mensuplarının Türkiye'ye gelen
yabancı uyruklu şahısların adlarına kayıtlı telefonları kullandıkları,
Danıştay saldırısının faili
Alparslan Arslan'ın Bulgaristan'a bu albayı ziyaretinin akabinde mezkur eylemi gerçekleştirdiği, grubun Bulgaristan ile bağlantısını 'MİT
Mete' lakaplı bir şahsın sağladığı, anılanın Türk ve Azeri pasaportu kullandığı, Azeri pasaportu ile Türkiye'ye giriş ve çıkışlarında soyadında ufak bir değişiklik yaptığı, söz konusu şahısların
yurt dışından 100 milyon dolar para gelmesini bekledikleri, hali hazırda intikal eden paralarla Çağman'ın borçlarını ödediği, grubun hedefinin Türk Silahlı Kuvvetlerini harekete geçirerek yönetime el koymasını sağlayacak bir eylemi gerçekleştirmek olduğu, grubun, 'Kırmızı Kitap'ı yazan 'General İbrahim' isimli
Çeçen şahıs vasıtasıyla Çeçenistan'dan getirdikleri iki kişiyi İstanbul
Ümraniye Çakmak Camisi'nin altındaki misafirhanede barındırdıkları, eylemin bu kişilere yaptırılabileceği hususları öğrenilmiştir.''
ELEKTRONİK POSTADAKİ SUİKAST İHBARI
Yazıda, ayrıca, MİT'e intikal eden bir
elektronik postada ''27 Temmuz 2007 tarihinde Başbakan Erdoğan'a suikast yapılacağına dair ifadeler yer aldığı belirtildi.
'MİT Mete' lakaplı kişinin Ümraniye soruşturması kapsamında ismi gündeme gelen, birinci Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından Mete Yalazangil olabileceğinin değerlendirildiği, Yalazangil'in de sanıklardan emekli yüzbaşı
Muzaffer Tekin ile
Semih Tufan Gülaltay'ı tanıştıran kişi olduğunun bilindiği kaydedildi.
Yazıda, bu duyum ve ihbarlara ilişkin bilgi notunun 'kişiye özel' ibaresiyle 24 Temmuz 2007 tarihinde ilgililere sunulduğu da belirtildi.
Bu arada, yazıda adı geçen Zeki Yurdakul Çağman da dava kapsamında tutuksuz yargılanıyor.