Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Güney Kıbrıs'la ilgili açıklama yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel'e kendisinden önceki Almanya Başbakanı Schröder'i anımsatarak cevap verdi. Başbakan Erdoğan, Merkel'in "Kuzey Kıbrıs'ın cezalandırıldığı" yönündeki açıklamasını hatırlatarak, "Tavsiye ederim, Schröder'le de bir çay için!" dedi. Başbakan Erdoğan, Kuveyt'in ardından Katar'ın başkenti Doha'ya geçti. Burada Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamad Bin Jasim Bin Jabr El Tani ile heyetler arası ve ikili görüşmenin ardından Erdoğan ile El Tani ortak basın toplantısı düzenledi. Başbakan Erdoğan, Almanay Başbakanı Merkel'in Güney Kıbrıs'ta yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine şu cevabı verdi: "Özellikle bir şeyin altını çizmem lazım. Sayın Merkel herhalde Kıbrıs sorununu kendi Başbakanlığı döneminden itibaren devam eden bir süreç olarak zannediyor. Kıbrıs sorununun geçmişini bilmiyor. Halbuki şu anda ana muhalefet partisinin geçmişteki lideriyle görüşme fırsatını bulabilseydi Kıbrıs sorununun asıl failinin kimler olduğunu gayet iyi anlardı. Bakınız biz İsviçre'nin Burgenstock'nda bir toplantı yaptık. Bu toplantı da Türkiye'den garantör ülke olarak başbakan sıfatıyla ben bulundum. Şu anda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Bey, Dışişleri Bakanı sıfatıyla oradaydı. Yunanistan tarafından garantör olarak Karamanlis vardı. Şu anda ebediyete intikal eden Papadopulos, Güney Kıbrıs'ı temsilen vardı. Kuzeyi temsilen Mehmet Ali Talat Bey vardı. Bu toplantıda 3 gün boyunca bunu yaparken, Sayın Annan, bizim verdiğimiz sözü nasıl yerine getirdiğimizi bizzat teyit etti. Ve Sayın Annan 'bu işe girmem' dedi. Ben kendisinden rica ettim. Dedim 'lütfen siz gelin buna bir kez daha girin, göreceksiniz Türkler Rumların her zaman önünde olacaktır'. Ve bir adım önde olacağız. Ve orada literatüre bir şey soktuk. 'Vin vin' esasına göre 'bu işi yapalım' dedik. Ve Burgenstok'ta Rum tarafı çekilmeye karar verdi. Sayın Annan bana döndü, Erdoğan 'ne diyorsunuz' dedi. Ben de o zaman Sayın Annan'a dedim ki; 'ben size Davos'ta bir söz verdim, bu işi bitireceğiz. Biz bir adım önde olacağız. Biz burada 3 gündür çalışıyoruz, boşuna mı çalıştık? Bunu artık bitirmek durumundayız'. Sayın Annan dedi ki, 'Sayın Karamanlis kusura bakmayın imzaları atmamız lazım'. O gün imzaları attık. Bu imzada ne vardı? Annan Planı'nın kabulüyle birlikte Kuzey Kıbrıs'ın da bu haklardan aynı şekilde istifadesi vardı. Neydi bu? Referandum. Referandumda Kuzey Kıbrıs 'evet' derken Güney Kıbrıs 'hayır' dedi. Annan Planı'na 'hayır' diyen Rumları batı AB'ye aldı, KKTC'yi ise cezalandırdı." dedi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Hala Kuzey Kıbrıs cezalandırılmaya devam ediyor. Bir hafta içinde tuttular Güney Kıbrıs'ı AB'ye aldılar. Bayan Merkel, şu anda konuştuğunu da herhalde unutuyor. 'Güney Kıbrıs'ı AB'ye almak yanlış olmuştur' ifadesini kullanan da kendisiydi. Bakın şimdi Güney Kıbrıs'ı ziyaret ediyor. O ziyarette de bu ifadeyi kullanıyor. Ben diyorum ki 'Sayın Şansölye, şansölyeliğininizden önceki dönemi şöyle bir araştırın. O zaman neyin ne olduğunu göreceksiniz. Tavsiye ederim, Schröder'le de bir çay için!"