Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, teröre destek verenler ile terörün yandaşlarının vatan toprakları içinde başbakanın bir ile gidişini engelleme gayreti içinde olmalarının boşuna olduğunu belirterek, her yere gideceklerini söyledi. Partisinin Ankara Altındağ İlçesi 3. Olağan Kongresi'ne katılan Başbakan Erdoğan, terör örgütü ve yandaşı olan siyasi partinin kimlik siyaseti yaptığını vurgulayarak, terörle, tehditle oy alacaklarını zannettiklerini ifade etti. Haftaya cumartesi günü Van'a, pazar günü ise Hakkari'ye gideceğini açıklayan Erdoğan, "Teröre destek verenler, terörün yandaşları kalkıp da 780 bin kilometrelik vatan toprakları içinde başbakanın bir ile gidişini engelleme gayreti içine giriyorsa boşuna. Her yere gideceğiz. Çalışacağız. Bizi bu ülkede herhangi bir vatandaşımızdan koparmak mümkün değil. İster Türk, ister Kürt, ister Laz, ne olursa olsun. PKK terör örgütü bizi Kürt vatandaşlarımızdan koparmak istiyor. Boşuna uğraşıyor. Bizim için etnik gruplar arasında bir fark yok. Hepsine aynı mesafedeyiz. Terör örgütü ve yandaşı olan siyasi parti maalesef kimlik siyaseti yapıyor. Hizmet siyaseti değil. Bunların anlayışında hizmet diye bir şey yok. Terörle oy olacaklarını, tehditle oy alacaklarını zannediyorlar. Bir kere sıçrarsın, iki kere sıçrarsın ama üçüncü de yok olursun. Milletim ile terör örgütü arasındaki mesafe açılıyor. Daha da açılacaktır. Bu başarıldığı zaman terör örgütü yalnızlık içinde kıvranarak bitecektir." dedi. EKONOMİK KRİZ Dünyanın bir ekonomik kriz yaşadığını hatırlatan Erdoğan, ekonomik krizi Türkiye'nin en az zararla atlatacağını söyledi. "Bunu neye dayanarak söylüyorum. Çünkü 1990'lı ve 2000'li yıllardaki krizlerden dersimizi aldık. Sıkıntılar tabi ki olacak ama bizler bunu başarı ile atlatacağız." diyen Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin milli gelirinin 230 milyar dolar olduğunu kendilerinin 5.5 yılda bunun üzerine 429 milyar dolar ilave ettiklerini belirtti. GSYİH'nin 659 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Bizim farkımız bu. İhracatımıza 97 milyar dolar ilave ederek 133 milyar dolar olmasını sağladık. Biz yere sağlam basıyoruz, daha sağlam basacağız. İnşallah bunu da başarılı şekilde atlacağız. Böyle bir dönemde hala ülkemde felaket tellallığı yapanlara sesleniyorum; siz dünyada felaket tellallığı yapan veya batanlardan yana mısınız, yoksa ülkemizin aydınlık yarınlarını yakalama gayreti içinde olanlardan yana mısınız?" diye sordu. "KRİZ DÖNEMİNDE IMF'NİN İSTEKLERİNE BOĞUN EĞEREK YARINLARIMIZI KARANLIĞA SOKMAYIZ" İlgili bakanların bu ülkede ekonominin içinde olan tüzel ve gerçek kişilerle görüşmelerini yapıp kendilerine akıl verdiklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Efendim işte IMF ile olan kararı niye açıklamıyorsunuz? Bir, önce açıklayın; IMF ile görüşmediğimizi kim söylüyor. Biz sizin talimatınız ile mi IMF ile masaya oturup, karara bağlayacağız? IMF ile görüşmelerimizi zaten yapıyoruz. Bu bir karşılıklı menfaat hesabına dayalıdır. Benim menfaatlerimde yerine gelirse oturur anlaşmamızı yaparız. Bugüne kadar IMF'ye karşı olmayan bir iktidar niye şimdi karşı olsun. Ama böyle bir kriz döneminde biz kalkıp da IMF'ın isteklerine boğun eğerek yarınlarımızı karanlığa sokamayız. Ben arkadaşlarıma şunu söylüyorum; IMF yetkililerine şunu söyleyin; bizim böyle bir dönemdeki büyüme hızımız, bütçe düzenlememiz bütün bunlarda eğer bizimle bir esneklik çerçevesi içinde anlaşmaya varırsanız oturur imzalarız. Ama yok, fırsatı bulduk dayatıp imzalatalım. Kusura bakmayın biz buna fırsat vermeyiz. Bedeli ne olursa olsun." "ÇÖZÜLEMEZ PROBLEMLERİ ÇÖZDÜK" Türkiye'nin ve Altındağ'ın problemlerinin eskiden çözülemez olarak görüldüğünü hatırlatan Erdoğan, bugün ise hem Türkiye'nin hem de Altındağ'ın umutsuzlukları, karamsarlıkları aşmış büyük bir kalkınma sürecine girdiğini vurguladı. "Altındağ diyip geçmemek lazım. Ankara'nın ilk yerleşim merkezi burasıdır. Yani Altındağ, Ankara'nın özüdür, çekirdeğidir, kalbidir. Ankara buradan doğup büyümüştür." diyen Erdoğan, Türkiye'de adaleti, merhameti önceleyen, insanı merkeze alan bir siyasi kadronun iş başında olduğuna dikkat çekti. Altındağ'da bir dönem yüzde 80 oranında gecekondulaşmış olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bugün Altındağ'ın yüzde 85'i imarlı hale gelmiştir. Modern anlamda yapılaşma ve alt yapı çalışması başlatılmıştır. 12 bin kaçak yapı sahiplerinin rızası alınarak yakılmış yerlerine sağlıklı konutlar inşaa edilmeye başlanmıştır. Çinçin Bağları da bu dönüşüm içindedir. Bu bölgenin ıslahı bir dönüm noktasıdır. Türkiye'nin yaşadığı büyüm değişimin bir benzeri Altındağ'da yaşanmaktadır. Bütün bu atılımlar Altındağlıların, belediyemiz ile yakaladığı işbirliği ile hayatı geçirildi. Popülizmi, istismarı ortadan kaldırıldığı için bunlar başarılmıştır. Bunlar geçmişte yapılamıyordu da bugün nasıl yapılıyor? Basit bir örnek size; 2004 yılında Altındağ Belediyesi'nin yıllık bütçesi 33 trilyon. Bu para ile ancak maaş ödeyebilir.AK Parti bu kısır döngüyü kırmıştır. Bugün ise yıllık bütçesi 100 trilyona ulaşmıştır. Bu bütçenin içinde personel giderlerine ayrılan pay 27 trilyondur. Bugün Altındağ'ın sorunlarının çözümüne ayrılan para yıllık 73 trilyon. Altındağ'ın çevresini değiştiren kaynak Altındağ'ın bütçesidir, öz kaynağıdır. Belediye son iki yılda hiç borç yapmadığı gibi geçmişten gelen 33 trilyon borcu da ödemiş durumda." şeklinde konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından helikoptere binmek üzere Karapürçek pazar yerine gitti. Erdoğan'a yol üzerinde bulunan Esenköy sitesindeki vatandaşlarının sevgi gösterilerinde bulunduğu görüldü. Vatandaşları selamlayan Erdoğan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ile birlikte Kırıkkale'ye gitti. CİHAN