Genç nüfusun ön
emine dikkat çeken Erdoğan,
Almanya eski Baş
bakanı Gerhard Schröder'in kendisine "Başkan siz çok şanslısınız. Genç nüfusunuz fazla." dediğini dile getirdi. Erdoğan, "Schröder bana, '20 yıl sonra kapınızı çalacağız.
Türkiye ne olur AB'ye gir diyeceğiz. Çünkü artık AB'yi yürütecek
genç dinamik nüfusumuz yok diyeceğiz' dedi." şeklinde konuştu.
Aile kurumu ile
ailenin temel taşı kadının konu alındığı "Dünya Aile Zirvesi 5" İstanbul'da yapılıyor.
Başbakan Erdoğan bu kapsamda zirveye katılan konuklara Esma Sultan Yalısı'nda
akşam yemeği verdi. Yemeğe İspanya'dan Kolombiya'ya, Belçika'dan Angola'ya kadar 105 ülkeden kadın, aile ve sosyal işlerden sorumlu bakanlar, kamu ve
sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile akademisyenler katıldı.
Başbakan Erdoğan toplantıya eşi Emine ve kızı
Sümeyye Erdoğan ile birlikte katıldı. Ayrıca
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, İBB Başkanı
Kadir Topbaş da yemeğe katılanlar arasındaydı.
Başbakan burada yaptığı konuşmada ailenin önemini anlattı. Nüfusun önemine de dikkat çeken Başbakan Erdoğan ilginç bir anekdotu dinleyicilerle paylaştı. Erdoğan şunları söyledi: "Vatandaşlarıma en az 3 çocuk sahibi olmalarını söylüyorum.
Çocuktan ürkmek, o ülkenin geleceğini yok eden bir anlayıştır. Ben bunu savunuyorum. Buna inanıyorum. Çünkü çocuklar o toplumun o ülkenin geleceğidir.
Çok değerli bir dostum var. Eski Alman Şansölyesi Schröder, bir görüşmemizde bana 'Başkan siz çok şanslısın' dedi. 'Neden?' dedim. 'Sizin genç nüfusunuz çok. Sizi Avrupa Birliği'ne almak istemiyorlar ya. Size yalvaracaklar.' dedi. 'Niye? diye sordum. 'Şu anda Alman nüfusu yaşlanıyor. Yüzde 60-65'e doğru yaşlı grup gidiyor. 60'lı yıllarda nasıl kapınızı çaldıysak 10 yıl 20 yıl sonra yine kapınızı çalacağız. 'Türkiye ne olur AB'ye gir' diyeceğiz. Çünkü artık AB'yi yürütecek genç dinamik nüfusumuz yok diyeceğiz.' dedi. Vaka bu değil mi? İstediğiniz kadar teknolojiyi yakalayın. İnsan olmadıktan sonra teknolojinin anlamı yok. İnsan varsa bunlar var. İnsan nerede var? İnsan ailede var. O olmadıktan sonra aile yok. Üzülerek ifade ediyorum aile kurumunun karşı karşıya olduğu
tehlike tüm insanlığı tehdit eder hale ulaşmakta."
TEFEKKÜRE DAVET
İnsanların eğitimi konusunda anne ve
babaların ikinci sırada geldiğini anlatan Erdoğan çocukların eğitimine anne karnında başlandığını söyledi. Bu konuda tefekkür etmek gerektiğini söyleyen Erdoğan şunları dile getirdi: "İlk olarak çocuk doğmadan önce eğitim almaya başlıyor. Nerede?
Anne karnında eğitim başlıyor. Doğduğu andan itibaren çocukların maharetini görüyoruz değil mi? Beslenirken ki maharetlerini görüyoruz değil mi? Ona kim öğretti onu? Nasıl oldu bu iş? Bunların üzerinde iyi düşünmemiz lazım. Bebeklerin hareketlerine bakıyorsunuz, bunlar nasıl oluyor? Nerede verildi bu eğitim? Bunların üzerinde iyi düşünmemiz lazım. Tefekkür etmemiz lazım. Anne ve baba ikinci etapta eğitim
öğretim kurumu. Üçüncü kurum ise okullarımız."
Türkiye'deki okulların durumuna da değinen Başbakan Erdoğan, "Okullarımız öğretim kurumudur eğitim kurumu değil. Okullarımızda eğitim adeta yok. Sadece öğretim var." dedi. Eğitim noktasında işin ailelere düştüğünü söyleyen Başbakan Erdoğan, "Aileler bu açığı kapadığı sürece o aile çok daha güçlü ve sağlam olacaktır. Yetişen yavrular geleceğe özgüvenle yürüyecektir. Aile değerlerinin zayıfladığı toplumda merhamet de zayıflar. Şefkat kimde var? Merhamet kimde var? O duygu en çok annede var. Annesiz büyüyen bir çocuktan merhamet bekleyemezsiniz. Annesiz bir çocuktan
şefkat bekleyemezsiniz. Bu çok önemli. Acıma duygusunu verecek olan annedir." şeklinde konuştu. Başbakan'ın bu sözleri salondaki bakan, akademisyen, STK temsilcilerinin alkışını topladı.
CİHAN