Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''İkiz kulelerde,
Londra ve
Madrid metrolarında,
İstanbul'da hayatını kaybedenler nasıl vicdanımızı kanattıysa, kanatıyorsa, aynı şekilde
Gazze'de hayatını kaybedenler de vicdanımızı sızlatıyor'' dedi.
Erdoğan, Medeniyetler İttifakı Üçüncü Forumu'nda yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
''Tarihi ön yargılardan ya da bugünkü birkaç kötü örnekten yola çıkarak, bütün bir kitleyi, bütün bir
inanç grubunu, bir dinin ve medeniyetin bütün mensuplarını yargılamak, yaftalamak, son derece yanlıştır ve tehlikelidir. Kendi değer yargılarını, kendi
yaşam tarzını başkalarına dayatmak ne kadar yanlışsa, başkalarının hassasiyetlerini görmezden gelmek de aynı derecede yanlıştır. Ben her zaman söylüyorum:
İslami
terör olmaz. İslam ile terör kelimeleri, yan yana gelemeyecek kadar birbirine zıttır, birbirine karşıttır. Çok açık söylüyorum: New York, Madrid, Londra, İstanbul gibi şehirlere yönelik insanlık dışı saldırılar, bu şehirlere olduğu kadar, İslam'a da, Müslümanlara da, bu dinin özüne ve bu dinin mensuplarına da saldırıdır. Körü körüne bir Batı düşmanlığı ne kadar yanlışsa, anti semitizm ne kadar yanlışsa, İslamı terörizmle yan yana anmak da İslamofobiya da o kadar yanlıştır.''
''ADALET, EVRENSEL BİR İLKEDİR''
Başbakan Erdoğan,
adalet duygusunu, eşitlik duygusunu,
özgürlük ve vicdan duygusunu uluslararası ilişkilerin dışında tutanların, mukadder bir yıkımın da temellerini atacaklarına işaret ederek, şunları söyledi:
''Birilerinin
refah ve güvenlik içinde olması, başkalarının fakirlik,
açlık ve yokluk içinde yaşadığı gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Adalet, evrensel bir ilkedir ve ancak küresel düzeyde ve tutarlı bir biçimde uygulandığı zaman bir anlam ifade eder. Bu yüzden bizim için İstanbul'un güvenliği, huzur ve refahı,
New York'un, Bağdat'ın, Londra'nın, Mumbai'nin, Rio'nun güvenliğinden, huzurundan ve refahından ayrı düşünülemez. Bizim Gazze için, üç dinin kutsal şehri
Kudüs için ortaya koyduğumuz tavır, her şeyin ötesinde adaleti, hakkaniyeti, vicdanı öne çıkaran bir tavırdır. Biz, Afganistan'da, Irak'ta çatışmalarda ölen çocuklara
gözyaşı döktüğümüz gibi, Şili'de, Haiti'de depremde hayatını kaybeden çocuklar için de aynı şekilde gözyaşı döküyoruz.
İkiz kulelerde, Londra ve Madrid metrolarında, İstanbul'da hayatını kaybedenler nasıl vicdanımızı kanattıysa, kanatıyorsa, aynı şekilde Gazze'de hayatını kaybedenler de vicdanımızı sızlatıyor. Bu yüzden biz Gazze'deki çocukların sesine
kulak veriyoruz. O sese kulak vermeyen bir dünyada küresel barış ve adaletin inşa edilemeyeceğini söylüyoruz.''
''GELİN, MAĞDUR OLAN COĞRAFYALARA ELİMİZİ UZATALIM''
Gençlik, girişimcilik, bilim, sanat, iklim değişikliği, göç, medya sorumluluğu,
azınlık hakları, çoğulculuk,
sivil toplum örgütlerinin rolü ve çatışma çözümleri alanlarında geliştirilen projelerle, dünyanın acil sorunlarına kalıcı çözümler bulmanın hedeflendiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bugün buradan, Rio'dan, bütün dünyaya tek yürek halinde çağrıda bulunuyor ve diyoruz ki: Gelin, bu dünyaya hep beraber sahip çıkalım. Bu yerküre gemisinde ortak bir kaderle, ortak bir istikbale doğru yol alıyoruz. Dünyamızın acil sorunlarına hep birlikte çözüm bulalım. Fakirliğe karşı beraber mücadele edelim. Terörün her türüne karşı
işbirliği yapalım. Dünyamızı bütün nükleer silahlardan arındıralım.
Gelin, salgın hastalıklara karşı ele ele verelim. İnsan ve uyuşturucu kaçakçılığına son verelim. Gelin,
mağdur olan tüm bölgelere coğrafyalara elimizi uzatalım. Bütün bunların yanında gerginliğin çatışmaların olduğu bir dünya değil, dayanışmanın olduğu bir dünya için çalışalım.
Bir Riolu ile İstanbulluyu, bir Tokyolu ile Bağdatlı'yı, bir New Yorklu ile Tahranlı'yı, bir Londralı ile Kahireli'yi aynı değerde tutalım. Onlar arasında din, dil,
renk, refah seviyesi diye hiçbir ayrım göstermeden hepsine birden kucak açalım. Burada adalet, hak, hukuk, refah, özgürlük herkes için olmalıdır diyorum. Ancak o zaman hep birlikte aydınlık bir geleceğe doğru yol alabiliriz. Medeniyetler İttifakı Üçüncü Forumu'nun yeni işbirliği fırsatlarına imkan sağlamasını diliyorum.
Medeniyetler İttifakı girişimini 2005 yılından beri beraber yürüttüğümüz dostum Sayın Zapatero'ya, girişime tam
destek veren Sayın Ban Ki-Moon'a, İttifak'ın genel sekreterliğini yürüten sayın Sampaio'ya bir kez daha teşekkür ediyorum.
Üçüncü Zirve'nin ev sahibi Brezilya'ya ve Devlet Başkanı Sayın Da Silva'ya, İttifak'ın Dördüncü Forumu'na ev sahipliği yapacak olan
Katar Emiresi Sayın Şeyha Muza'ya da şükranlarımı sunuyorum.''
Bu arada Forum'da İspanya'yı
Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos temsil etti.
AA