Erdoğan'ın Mehmet Akif tarifi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Akif'in hikayesinin, Cumhuriyet tarihinin önemli bir parçasını anlattığını belirtti.

Erdoğan'ın Mehmet Akif tarifi

Erdoğan, ''Eğer geçmiş dönemde yaşayan fikir adamlarımıza, devlet ve sanat adamlarımıza, tarihi mirasımıza sahip çıkmazsak, onları unutursak tam Akif'in işaret ettiği gibi atiyi karanlık görerek azmi bırakmak durumunda kalır, üzerinde yürüdüğümüz zemini kaybederiz'' dedi. Başbakan Erdoğan, AK Parti Gençlik Kolları tarafından Mehmet Akif Ersoy'un 71. ölüm yıl dönümü dolayısıyla AK Parti Genel Merkezinde düzenlenen törene katıldı. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, büyük şair, fikir ve eylem adamı Mehmet Akif Ersoy'u anmak için toplandıklarını belirterek, ''Sözlerime başlarken büyük şair, merhum Akif'i tüm milletimiz adına, gençliğimiz adına rahmetle, minnetle anıyorum'' dedi. Mehmet Akif'in bütün özellikleriyle, hayat hikayesiyle, mücadelesiyle, davasıyla, edebiyatıyla, felsefesiyle çok iyi bilinmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, Mehmet Akif'in dün olduğu gibi bugün de meselelere ışık tutan bir kanaat önderi olduğunu belirtti. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:''Daha öncekiler gibi bizim neslimizin yetişmesinde tayin edici bir tesiri olan Akif, sözünü geçmişte söylemiş ve geçmişte kalması gereken bir şair ve düşünür olmamıştır. O'nun düşüncesi bugün de dipdiridir, yarın da öyle olacaktır. Akif'in ideal nesil olarak önümüze koyduğu Asım'ın nesli olabilmek için gayret göstermeli, onun bize armağan ettiği İstiklal Marşı'nın ve Safahat'in ruhuna ve manasına uygun nesiller yetiştirmeliyiz. Hocam öyle derdi; 'Safahat yastık altı kitabınız olmalıdır...' Öğrencilik yıllarımız gerçekten öyle geçti. Ben bu noktadan hareketle bir yanlışı sizlerle paylaşmak istiyorum. Akif denince, belli şiirleri, belli destanları hatırlanıyor. Aslında Safahat bir bütün olarak adeta göz ardı ediliyor. Oysa Safahat'in ismi üzerinde 7 safhası da gençlerimiz tarafından bilinmek zorundadır. Aksi takdirde Akif'i eksik ve kısmen de yanlış tanımış oluruz. Kuşkusuz Safahat, tek başına İstiklal Marşı, tek başına Çanakkale Destanı değildir. Hiç bir şairin ulaşamayacağı bir zirvedir, ama Akif'te bizim başka meselelerimize, başka dertlerimize çok sahici, yol gösterici çözümler de vardır.'' -''BU DESTAN, BUGÜN DE BİZE YOL GÖSTERECEK BİR KILAVUZ''- Mehmet Akif'in imparatorluğun son nesli ile cumhuriyetin ilk nesilinin özelliklerini birleştirdiğini ifade eden Erdoğan, Mehmet Akif'in ''İstiklal Şairi'' ve ''Milli Şair'' sıfatları dışında yeni nesiller tarafından yeterince bilinmediğine dikkati çekti. Erdoğan, ''Bunun da ötesinde Akif, bir entelektüel unutkanlığa kurban edilmemelidir. Zira Akif'i ve eserini anlamak, milletimizin 19. yüzyıldan itibaren yaşadığı umutsuzlukları ve bu umutsuzlukların umuda çevrilişini anlamak demektir. Onun hüznü, acısı, sevinci, umudu bizim olduğuna göre onu bütün olarak kavramaya, anlamaya özen göstermeliyiz'' diye konuştu. Mehmet Akif'in ''hikayesini'' tüm boyutlarıyla anlamak gerektiğini yineleyen Erdoğan, ''Mehmet Akif'in hikayesi, Cumhuriyet tarihimizin önemli bir parçasını anlatmaktadır. Aksi takdirde millet oluşumuzu, 7 düvele karşı muazzam bir dirençle yeniden küllerimizden doğduğumuzun idrakini anlayamayız veya eksik anlarız'' dedi. Başbakan Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'a övgüler düzerek, hamasetle onu belli bir zaman dilimine mahkum etmenin ona yapılacak en büyük haksızlık olduğunu belirtti. Erdoğan, Mehmet Akif'in bu milletin destanını yazdığını vurgulayarak, eseri Safahat'in milletin destanı olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan, ''Fakat unutmamamız gereken bir şey var. Bu destan, tarihte yaşanmış ve bitmiş bir destan değildir, devam eden bir destandır. Bu destan, bugün de bize yol gösterecek olan bir kılavuzdur'' dedi. Mehmet Akif'in sadece bir destan yazmadığını, bu milletin kurtuluş çaresini gösterdiğini ifade eden Erdoğan, Mehmet Akif'in şiirlerinde mahalle kahvelerinin de sefaletin de yer aldığını anlattı. Erdoğan, Mehmet Akif'in ''kör taassubun, hurafenin karşısında, ışığın, aydınlığın habercisi'' olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:''O'nun bugünkü nesillere, sanatçılara en çok örnek olması gereken yanı özellikle umutsuzluk karşısındaki asil tutumudur. İstiklal aşkıyla tutuşan ve bu aşkla milyonların kalbini dirilten Akif, umutsuzluğa, yenilgiye teslim olmaya asla pirim vermemiştir. Akif'in şahsında ve eserlerinde çok kuvvetli yer tutan umut ve diriliş duygusu bütünüyle bir medeniyet tasavvurunun ve bu medeniyete olan güvenin neticesidir.'' İstiklal Marşı'nın ilk iki mısrasını okuyan Erdoğan, bu mısraların Mehmet Akif'in çok zor zamanlarda bile koruduğu güçlü ümidinin eseri olduğunu söyledi. Mehmet Akif Ersoy'un milletin birliğine vurgu yaptığını ifade eden Erdoğan, bunu sadece eserleriyle değil, eylem ve dava adamı kimliğiyle de perçinlediğini belirtti. Akif'in bir çok cami kürsüsünden millete seslenerek ümitsizliğe karşı direncin ve inancın en güçlü sembolü haline geldiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, milli mücadelenin başlamasından itibaren Mehmet Akif'in ''eylem adamı'' kimliğinin daha da ön plana çıktığını dile getirdi. Mehmet Akif'in asla eğilmeyen, bükülmeyen, umutsuzluğa ve karamsarlığa düşmeyen büyük bir şahsiyet olduğunu söyleyen Erdoğan, ''bu yüksek şahsiyet özellikleri, asla bir üstünlük iddiasına dönüşmez. O, kudretli şairliğini de küçümser ve davasını şiirinden üstün tutar'' dedi. Başbakan Erdoğan, ''Mehmet Akif şiiri, sanat için yazmaz. Memleket davası, bunu özellikle söylüyorum ve altını çiziyorum bugünler için önemli, millet davası için vasıta haline getirmiştir. Medeniyetimizin akıl ve duygu dünyasını, ruhuna sindirmiş bir insan olarak yüksek meziyetlerden asla taviz vermemiştir. Akif'in düşünce dünyası kültürümüz ve medeniyetimizle şimdiki zamanın sahici değerlerini birleştirmeyi gerektirir'' diye konuştu. -''ASIM'IN NESLİNİ ARTIRMALISINIZ...''- Mehmet Akif'in kendi medeniyetinden hiç bir zaman şüphe etmediğini dile getiren Erdoğan, ''Asım'ın nesli''nin onun hayalini beslediğini kaydetti. Erdoğan, ''Değerli gençler, şimdi sizlere bakıyorum, düşünüyorum ve diyorum ki, Asım'ın nesli, bugün buradadır'' dedi. Bu sözler üzerine bir süre salonda bulunan gençlerin alkışlarının dinmesini bekleyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:''Sizler, geometrik olarak Asım'ın neslini artırmalısınız. Hepinizin, Akif'in duygu ve düşünce dünyasını kavramanız bu bakımdan çok mühimdir. Gençler için tarihi şahsiyetler birer pusuladır, birer rehberdir. Tarihi şahsiyetleri, tarihte kalan şahsiyetler olarak görürsek ileriye doğru bir tek adım atamayız. eğer geçmiş dönemde yaşayan fikir adamlarımıza, devlet ve sanat adamlarımıza, tarihi mirasımıza sahip çıkmazsak, onları unutursak tam Akif'in işaret ettiği gibi atiyi karanlık görerek azmi bırakmak durumunda kalır, üzerinde yürüdüğümüz zemini kaybederiz. Akif'in şahsiyeti, serüveni, düşüncesi sizler içindir. Milletimiz için yön göstermeye devam etmektedir. Sizlerin Akif'e ilginiz, Akif'in büyük davasını hissetmeniz, O'nun haksızca unutulmuşluğunu aşmamıza ve bu ülkenin düşünce ikliminde hak ettiği yeri almasına vesile olacaktır. Unutmayalım medeni bir toplum olmanın da medeniyet iddiası taşımanın da olmazsa olmaz şartı, kendi değerlerini bilmek ve onlara sadakatle sahip çıkmaktır. Bunun aksi bir toplumu, tarihsizleştirir, hafıza kaybına uğratır, deyim yerindeyse köksüzleştirir.'' Başbakan Erdoğan, Mehmet Akif'i bütünüyle kavramanın ve yeniden hatırlamanın medenilik iddiasının bir gereği olduğunu söyledi. Mehmet Akif'in şiirlerinden mısralar okuyan Erdoğan, sıkıntılı bir dönemden geçilmesine rağmen böyle bir milletin mayasından, küllerinden bu milletin doğduğunu ifade etti. Erdoğan, ölüm yıl dönümünde Mehmet Akif'i rahmetle ve minnetle bir kez daha yad ettiklerini sözlerine ekledi. AA
<< Önceki Haber Erdoğan'ın Mehmet Akif tarifi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER