Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Strazburg'da yaptığı konuşmada kullandığı 'Fransız kalmak' ifadesiyle Avrupa Konseyi literatürüne bir Türk deyimi kazandırdığını söyledi. Çavuşoğlu, Avrupalı parlamenterlerin 'Fransız kalmak' deyimini çok beğendiğini ve bundan sonra kullanacaklarını dile getirdi. Başbakan'ın hafta içi AKPM'de yaptığı konuşmanın yankıları devam ediyor. Antalya'da AK Parti milletvekili adaylarının basına tanıtıldığı toplantıya katılan AKPM Başkanı Çavuşoğlu, Başbakan Erdoğan'ın Fransız parlamentere karşı kullandığı deyimin salonda bulunanlar tarafından iyi anlaşıldığını ifade etti. Tercüme yapıldıktan sonra, Avrupalı parlamenterlerin ne dendiğini anlayarak gülüştüklerini, hatta kulaklıklarını çıkararak yorum yaptıklarını aktaran Çavuşoğlu, "Genel kuruldaki tercüman arkadaşımız gayet güzel tercüme etti. Genel kurul içinde gayet hoş bir ortam oldu. Sanırım iyi anlatıldı ve herkes de anladı bunu. Zaten daha sonra 'biz de bunu kullanacağız, hoşumuza gitti' diyenler oldu." diye konuştu. Başbakan'ın konuşmasının ardından aynı zamanda yardımcısı olan Fransa heyet başkanıyla görüştüğünü ifade eden AKPM Başkanı, "Fransa'da şu an maalesef olumsuz gelişmeler var. Dolayısıyla Başbakan'ımızın eleştirilerinden Fransız arkadaşlarımızın hoşlanmasını beklemek de doğru bir yaklaşım olmaz." dedi. Fransa'nın Libya'yı bombalamasının, Sarkozy yönetiminin Türkiye'ye karşı olumsuz açıklamalar yapmasının dışında, Avrupa Konseyi'ne ev sahipliği yapmasına karşın, AKPM'de kabul edilen kararlara ve tavsiyelere bile uymadığını dile getiren Çavuşoğlu, "Fransa, özellikle din özgürlüğüne karşı ciddi, yasaklayıcı anlayış içinde uygulamalar başlattı. Sokaktaki başörtülü kadını bile rahatsız edecek düzeyde uygulamalar var. Bir anne başörtülü ise çocuğunun okuluna refakat ederken kısıtlamalar getiriyorlar. Aynı Fransa Türkiye'deki din özgürlüğünü sorunca buna bir tepki oldu. Bazı Fransız ve Ermeni arkadaşlar dışında rahatsız olan olmadı. Espri de yerini buldu, herkes anladı Türk deyimini. Her halde Avrupa Konseyi'nin lügatine de bir Türk deyimi girmiş oldu." şeklinde konuştu. "ERMENİ PARLAMENTERLERİN İDDİASI ASILSIZ" Mevlüt Çavuşoğlu, AKPM Başkanı olarak Ermeni parlamenterlere soru sordurmadığı, yanında çalışan personele baskı uyguladığı yönündeki iddiaların ise tamamen asılız olduğunu vurguladı. Bir iki Ermeni parlamenterin, kendi kamuoyuna ve basına doğru bilgi vermediğini ileri süren Çavuşoğlu, şu açıklamayı yaptı: "Ermenistan resmi ziyaretimde tüm diğer milletvekilleri ve basının önünde o arkadaşlarımıza, Ermenistan halkını ve basınını kandırmamalarını özellikle yüzlerine söyledim. Yine maalesef aynı şeyi devam ettiriyorlar. Bunlar benim seçilmeme engel olmak isteyen, imza toplamak isteyen arkadaşlar aynı zamanda. Benim orada çalışan elemanlarıma baskı yapmama gerek yok. Çünkü liste yapma, listeyi gözden geçirme görevi iç tüzüğe göre başkana aittir, yani bana. Dolayısıyla benim böyle bir yetkim varken oradaki çalışan insanlara baskı yapmam söz konusu değildir. Ama bugüne kadar hiç gerek duymadığım için bu yetkiyi kullanmadım." AKPM'ye devlet ya da hükümet başkanı davet edildiğinde bir saatlik konuşma süresi olduğunu, bunun ilk 20 dakikasını kendi sunuşunun oluşturduğunu anlatan Çavuşoğlu, Ermeni parlamenterlerin konuşturulmadıkları yönündeki iddiayı şu sözlerle cevapladı: "Burada ilk kim başvurduysa ülke sıralamasını da ilk başvuranlara göre yaptık. Hem Davutoğlu'na hem Başbakan'ımıza birer Ermeni arkadaş soru sordu. Ermenistan diğer ülkelere göre nüfus ve temsil bakımından küçüktür. Dolayısıyla her iki günde bir Ermeni arkadaşımız soru sormuş oldu. Bu nasıl engellenmiş oluyor? Başka ülkelerden arkadaşımız soru soramadılar. Dolayısıyla bu arkadaşların iddiası her zaman olduğu gibi tamamen yanlış bilgilendirme, manipülasyon." İŞTE ERDOĞAN'IN O ESPRİSİ