Eren, Binalarda
Enerji Performansı Yönetmeliğinde yer alan 2 bin metre kare üzerindeki binalarda merkezi
sistem zorunluluğuna ilişkin görüşlerini aktarmak için düzenledikleri basın toplantısında,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Herkes bir
işçi alsın'' önerisine
destek verdiklerini açıkladı.
Türkiye'nin ekonomisinin,
kriz sonrası
büyüme sürecine girmiş olmasına rağmen istihdamda istenen noktaların yakalanmasının zaman alacağını dile getiren Eren, ''Bizim anladığımız kadarı ile Sayın Başbakanımızın önerdiği 'Herkes bir işçi alsın' kampanyası bu tarz müdahalelerin habercisidir. Biz Türkiye'nin
Kazan Sanayicileri olarak bu kampanyaya destek vermeye karar verdik'' diye konuştu.
Eren, dünya ekonomisinin krizle beraber kritik günler geçirdiğine, Türkiye'de ise istihdamın büyük bir sorun olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Ben, Yozgat'taki fabrikamızda
işçi alımı için talimat verdim. 60 üyemize ve Türkiye'nin her yerindeki 150 kadar kazan imalatçılarına bir duyuru yaparak en az birer işçi istihdam etmelerini istedim. Bu tarihten itibaren alacakları işçilerin
sigorta girişlerini bildiren üyelerimiz, liste halinde web sitemizde yayınlanacaktır. Biz bugün destek verdik yarın otomotivciler, tekstilciler destek verir. Bizler Türkiye'nin kazan sanayicileri olarak bu hassasiyeti gösterirken, hükümetimizden de beklediğimiz bazı hamleler vardır. Bunlardan en önemlisi, kamu ve resmi kurumların alımlarında Türkiye'de üretilen kazan, brülör ve teçhizatları kullanmalarıdır.''
Yerli kazan sanayisinin Türkiye'nin
makine imalat sanayi içerisinde en gelişmiş sektörlerinden olduğunu dile getiren Eren, kazan brülör ve reaktör gibi ürünlerinin yaklaşık 80
ülkeye
ihraç edildiğini, kalite ve
fiyat açısından
Avrupa ülkelerinde de
tercih edildiğini bildirdi.
Eren, ürünlerinin kesinlikle Avrupa kalitesinde olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Makina ihracatı içerisinde şu anda kazan ve reaktörlerin 800 milyon dolarlık ihracatı var. İngiltere'de Arena Stadyumu'nda,
Cambridge Üniversitesi'nde, Küba'da Türk kazanları var.
TBMM için 2 sene önce kampüsün ısıtması için yapılan
ihalede müteahhitten özellikle
ithal kazan konması istendi, yüzde yüz daha pa
halı olmasına rağmen ithal tercih edildi. İhale bedeli 3,5 trilyon civarındaydı. Biz 2 milyon liraya hallederdik. İthalin daima daha iyi olacağı görüşü var. Ama yanlış bir görüş. Avrupa'daki radyatör
pazarının yüzde 73'ü Türk markaları... Hal böyle iken bazı bakanlıklarımızın yatırımlarında, belediyelerimizin yaptırdığı binalarda, üniversitelerimizin kampüsleri ve önemli kamu binalarının ısıtılmasında yapılan yersiz ithal kazan tercihleri bizleri son derece üzmektedir. Bu gibi alımların istihdamımıza yarar sağlamadığı gibi cari açığımıza olumsuz katkıları açıktır. Sayın Başbakanımızın bu konuda yayınladığı 2008/20 sayılı genelgenin uygulanması için gereken hassasiyetin bundan sonra gösterileceğine inanıyoruz.''
-''KAZAN, KAZAN' DURUMU YARATMAYA ÇALIŞIYORUZ''-
Eren, Türkiye Kazan Sanayicileri olarak gündemindeki diğer bir konunun da bu ayın başında revize edilmiş hali ile yeniden yürürlüğe giren Binalarda Enerji Performansı (BEP) yönetmeliği olduğunu dile getirerek, ''Birkaç yıldır gerek
tüketici can ve mal emniyeti, gerek aşırı gaz sarfiyatı, gerekse
hava kirliliği açısından sakıncaları Bayındırlık ve Enerji bakanlıklarımız tarafından saptanan Kombi Isıtma Sistemlerinin kullanımının bu yönetmelik ile sınırlandırılması ve 2 bin metrekare üzerinde kullanım alanına sahip yeni binalarda merkezi sistem
ısınmanın zorunlu hale getirilmesi son derece yerinde bir
düzenleme olmuştur'' dedi.
Geçtiğimiz dönemde yayımlanan Enerji Verimliliği Kanunu başta olmak üzere, Payölçer Yönetmeliği ve Kat Mülkiyeti Kanununda yapılan değişiklikler ile merkezi sistem ısınmada
kombi sisteminde olduğu gibi daire sakinlerinin ısınmalarını ferdi olarak ayarlama ve ısındıkları kadar ödeme imkanlarının getirildiğine dikkati çeken Eren, yönetmeliğin eski halinde bin metre kare kullanım alanı olarak konulan sınırlayıcı eşiğin, 2 bin metre kareye çıkartılmış olmasının nedenini anlayamadıklarını vurguladı.
Yönetmeliğin çıkarılmış olmasının Türkiye'nin yapı sektörü için olduğu kadar enerji sektörü açısından da son derece faydalı ve hayırlı bir iş olduğunu dile getiren Eren, ''Mevcut hali ile uygulandığında birçok tasarrufu ve verimliliği beraberinde getireceği aşikardır. Ancak 2 bin metre kareye çıkartılarak son dakikada gevşetilen bu sınırlama sektörümüzde bir miktar hayal kırıklığı yaratmıştır. Bizim bütün peşinde olduğumuz konular ülkelerin menfaatlerini ilgilendiren konulardır. Biz kazancı olduğumuzu için 'Kazan, Kazan' durumu yaratmaya çalışıyoruz'' diye konuştu.
-MERKEZİ SİSTEM İLE YÜZDE 30 TASARRUF-
Eren yönetmeliğin yeni yapılacak binalar için geçerli olduğunu belirterek, ''Merkezi sisteme geçiş ile
faturalarda yüzde 30'luk bir düşüş oluyor'' dedi.
Her kombinin mutlaka senede bir veya iki defa
servis görmesi gerektiğini, bunun 20 dairelik bir binaya maliyetinin 2 bin dolara yaklaştığını vurgulayan Eren, Türkiye'de mevcut ısınmanın tamamının merkezi sistem olması halinde yılda 10 milyon ton daha az karbondioksit salınımı olacağını, kazanların diğer bir avantajının da kombiye göre daha uzun ömürlü olduklarını, 20 yıl süreyle kullanılabileceklerini kaydetti.
Merkezi sistemde gaz kesildiğinde sıvı yakıtla da ısınma sağlanabileceğine işaret eden Eren, şöyle konuştu:
''Türkiye'de en rasyonel ısınma sistemleri Kayseri'de... Kayseri'deki bütün ısıtma pazarının yüzde 90'ı merkezi sistem ile ısınıyor. Ankara'da yeni yapılan inşaatlar kombili yapılıyordu. Daha yönetmelikler çıkmadan yeni yapılan binalar da,
TOKİ de merkezi sistem yapılmaya başlandı. Türkiye ısıtma pazarı kombilerle birlikte 1,5 milyar dolar civarında. Bunun içerisinde kazan pazarı 200 milyon dolarlık bir pazar olur, şu anda 100-120 civarında.
İtalya da bizim gibi 'kombizede' bir ülke. Orada da 4 dairenin üzerinde dairesi olan binalarda merkezi sistem zorunluluğu getirildi. En
soğuk ülke ne yapıyorsa o doğru sistemdir.
İsveç,
Danimarka,
Rusya hep bölgesel ısıtma yapıyor. Mahalle, ilçe tek bir bölgeden ısıtılıyor.''
Eren, merkezi sistemde evlere pay ölçerler takılacağını böylelikle enerji maliyetinin kullanıldığı kadar ödeneceğini belirterek,
apartman yönetiminin bu cihazlara bakarak ödeme dengesini ayarlayacağını, yakın zamanda da Avrupa'daki gibi bu hesaplamaları yapan firmaların çıkacağını bildirdi.
Her daire için ayrı bir fatura kesiminin söz konusu olacağını ifade eden Eren, ''
Kuzey cephesinde oturanların fiyatlarını güney cephesinde oturanlar ödemeyecek'' dedi.
AA