Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2015 genel seçimlerinde ‘dar bölge’ seçim sistemine geçiş için yasal düzenleme yapacaklarını belirtmesi üzerine ‘seçim tartışması’ başladı. Bugün Gazetesi'nin haberine göre, Kültür ve Turizm Eski Bakanı, Bağımsız İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, Erdoğan’ın dar bölgeyle başkanlık sistemini getirebilmek için Anayasa değişikliğini yapacak milletvekili sayısına ulaşmayı hedeflediğini söyledi.
AK PARTİ OYLARI AZALDI
17 Aralık yolsuzluk soruşturması sonrası AK Parti’den istifa eden Günay, dar bölge seçim sistemini değerlendirdi. Günay, “Dar bölge sistemi çoğunluk sistemi. birinci parti lehine aşırı sonuçlar doğuran bir sistem. 1987’de daraltılmış bölge olarak uygulandı. Rahmetli Özal, yüzde 40’ın altında oyla çok sayıda milletvekili çıkardı. Dar bölge sisteminde öteki partiler farklı oranlarda toplam yüzde 60 oy da alsa birinci parti yüzde 40 ile bütün milletvekillerini alabilir. Milletin çoğunluğu dışarıda kalabilir” değerlendirmesi yaptı.
Erdoğan’ın seçim sonucunu herkesten iyi okuduğunu kaydeden, artan seçmene rağmen AK Parti’nin oylarının 2,3 milyon azaldığını söyleyen Günay, “Bu trend devam ederse yüzde 40’ın altında olsa bile dar bölgeyle daha fazla milletvekili çıkarabilir” ifadelerini kullandı.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PLANI
AK Parti Genel Merkezi’nin ‘Oyumuz azalsa dahi nasıl daha fazla milletvekili çıkarırız’ düşüncesinde olduğunu savunan Günay, “Sayın Erdoğan, kıran kırana yarışla cumhurbaşkanı olabileceğinin hesabını yapıyor. Köşk seçiminin ardından da milletvekili genel seçimi gelecek. Oylar biraz azalsa bile seçim sistemi değişikliğiyle daha fazla milletvekili çıkarıp Anayasa değişikliğini gerçekleştirmeyi planlıyorlar” dedi.
Otoriter başkanlık kriz demek
Söz konusu hesabın tutması durumunda Başbakan Erdoğan’ın Rusya veya Latin Amerika ülkelerindeki gibi bir başkanlık sistemi hayal ettiğini öne süren Ertuğrul Günay şöyle devam etti: “Bu ülkelerde ABD’deki gibi denge denetim mekanizmaları bulunmuyor. Her şeyi başkanın belirlediği otoriter bir sistem. Bu bir kriz demektir. 1. Parti her seçim bölgesinde hak etmediği sonuçlar elde eder. Azalan oyla çoğalan milletvekili çıkarma hesabı Türkiye’de krizin sürmesi demektir. Doğru bir anlayış değil.”