Başbakan Erdoğan,
Habertürk Televizyonu'nda katıldığı programda gündeme yönelik konularda önemli açıklamalarda bulundu. Başbakan Erdoğan, Adnan
Menderes'in idam sehbasına götürülme resmini hiç unutmadığını belirterek, şunları söyledi: "Ben 27
Mayıs'ın olduğu dönemlerde 7-8 yaşında bir çocuktum. Babam demokrattı. O günleri kendisinden dinler, o zamanlarda hele hele idam sehpasına götürüldüğü gazeteleri, mecmuaların..
Hayat mecmuasındaki kapağı hiç unutamıyorum. Merhum Menderes idam sehpasına götürülüyor. Unatamadığım tablolardan bir tanesiydi. Sonra
merhum Özal'da gördüm. Özal da o kapalı
spor salondaki konuşması esnasında o mermi kendisine isabet etmedi. Allahın verdiği canı kimse alamaz ifadesi... Siyasetin kaderinde buna benzer durumlar var. Bu yolda olabilecek hiçbir şey sizi bu yoldan yıldıramaz. "
Kendisinin siyasete yukardan inmediğini ifade eden Erdoğan, "Buraya kadar geldiğimde de sağolsun iyi ekiplerle geldik.
27 Mayıs ve 12 Eylüle baktığımızda burada ben
hesaplaşmanın ötesinde bir şey görüyorum. Şu anda hazırladığımız bu paket zihniyet dönüşümünü yaparken iade-i itibar sağlıyor. Bunu birileri başka yerlere çekiyor. Oralarda parmağı olanların bir çoğu pişman olduklarını söylediler. Yani benim üzüldüğüm bir sağdan bir soldan idam ettik gibi yaklaşımlar yakışır şeyler değil. Bu işin zihniyetinde ne tür bir anlayışın olduğunu göstermesi bakımından bu çok çirkin bir anlayıştı. Biz gerektiğinde babamız bile bir yanlış yapmış olsa bunu sahiplenmemesi lazım. Bu tür şeylerde de biz tarihe
havale ediyoruz. Sorulacak bir hesap varsa bunu da sormamız gerekir. Bir daha bu tür tabloları görmek istemiyoruz. Biz iler
demokrasi dediğimiz zaman kimsenin bundan rahatsız olmaması lazım."diye konuştu.
"TEĞET BİLE GEÇMEDİ"
"Siz yerleşmiş bir düzene karşı mücadele veriyorsunuz. Örneğin ben IMF ile
anlaşmadığımızda korkmuştum. Korkmuyor musunuz?" şeklindeki soruya ise Erdoğan, şu cevabı verdi: "Bizde gelenekçi bir yapı var. İstemezükçü anlayış. Bunlar aşılacak. IMF meselesinde geçmişten bu yan kimse sorgulanmıyor. Egemen güçler IMF'nin kaynağını onlar yediler. Biz IMF ile anlaşma noktasında soru işaretlerini ortaya koyduğumuzda bunu daha fazla geciktirmeyin diye
akıl veriyorlardı. Biz IMF ile her şeyden önce ortağız. IMF bize yöneten değil ortağı anlayışı ile bakacak. Bize siyaseten yönetme noktasına giremez. IMF'nin başkasına da söyledim. Bize asla
baskı yapmayın. Biz sizin istediğiniz anlamda bir değişiklik düşünmüyoruz. Neredeyse 3 yıl oluyor, biz IMF ile çalışmıyoruz. Ne oldu? Biz teğet geçecek dedim. İnanın teğet bile geçmedi.
İşsizlikte 11 puana indik daha da ineceğiz. Ben faizde bile arzu ettiklerimi yapamadım."
Erdoğan: Karteli biz yıktık
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, kendisine '
kalpazan' suçlamasında bulunan
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu mahkemeye vereceğini söyledi. Erdoğan, medya kartelini kendilerinin yıktığını belirterek, "Bu karteli de zannediyorum biz yıktık. Şimdi artık birbirini adeta
kontrol edebilen bir yapı var. Düşünce bazında da bir güzellik bana göre geliyor." dedi.
Erdoğan, Habertürk Televizyonu'nda katıldığı bir programda gündeme yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, belediye başkanlığı döneminde 6 ya da 7
dosyasının olduğunu hatırlatarak, "Ne zaman partiyi kurduk, dosyaların sayısı 52'ye çıktı. Bu dosyaların kalma sebebi, biz milletvekili olunca ki vekilliğime mani değildi, milletvekili olmamız hasebiyle kaldı. Bu ülkenin başbakanına kalpazan demeyi çok terbiyesizce görüyorum. Ona
dava açacağım o ayrı mesele. Akbil davasında benimle birlikte olan arkadaşlarım
beraat etmiştir. Bu dedikleri dosya o dosya. Sen kalkıp burada bana onunla saldırıyorsun. Bununla sen ne elde edeceksin. Beni İstanbullu tanıyor. O dönemden sonra da bizim zihniyetimiz İstanbul'da... Şu İstanbul'da yaptıklarımız ortada. Bunlar görmezlikten gelinir mi? Büyük düşünmek budur."
İrticanın bir safsata olduğunu da ifade eden Erdoğan, "İnancını yerine getiren insanlara mürteci diye yaftalayanlar çok büyük zulüm yaptılar. İrticayı Akif'in dilinde şöyle anlatırım: Zulmü alkışlayamam, zalimi sevemem... Bu yapılanlara bu ülkede hep irtica dediler. Şimdi gerçekleri görüyorlar. Ben belediye başkanı olduğum gün, Bütün otobüsler ikiye bölünecek dediler... Erkekler, bayanlar... Alkollü yerler kapanacak dediler... Eğlence dünyasında değişen ne var? Ben belediye tesislerinde
alkol içtirmedim. Çünkü alkollü
içki içiliyor diye insanlar gelmiyordu. Alkollü olan yerler de var, git orada iç." diye konuştu.
"MEDYA KARTELİNİ BİZ YIKTIK"
"
Medya eleştirilerine ne diyorsunuz. 'Kendi medyasını yaratmaya çalışıyor' diyorlar.." yönündeki soruya ise Erdoğan, şöyle
cevapladı: "Onların hiçbirinin patronu ben değilim. Başbakan olmadan önce ben bunları bilmezdim.
Reklam alacak bir
telefon, tehdit... Niye bana reklam vermiyor musun? Yahu mecbur muyum? Yani vermediği takdirde onun canını okudun. Ben de istiyorum ki medyada çoğulculuk olsun. Böyle tamamen tek başına
egemenlik olmasın. Bu karteli de zannediyorum biz yıktık. Şimdi artık birbirini adeta kontrol edebilen bir yapı var. Düşünce bazında da bir güzellik bana göre geliyor. Ülkenin menfaatine olan bir şeyi göstermekten niye çekiniyorsunuz. Yıllar yılı
baraj, bu ülkede hasret. Bu barajları biz burada bitirmişiz. Zevk duyacaksınız yahu. İnsan buna üzülüyor.
Eskişehir-İstanbul'u yapıyoruz, hızlı
tren. İşsizlik çıkarken veriyorsunuz da, düş
erken niye vermiyorsunuz."
Erdoğan: Ordu teamüllerle değil, yasalarla yönetilir
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, ordunun teamüllerle değil, yasalarla yönetileceğini söyledi.
Erdoğan, Habertürk Televizyonu'nda gündemdeki konularla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, YAŞ toplantısının gayet güzel bir şekilde yapıldığını belirterek, "Konuşulanların hepsi dışarıdan söylenenler. Tabii YAŞ da kendi yapısı içinde, yani ismi üstünde. Burada kararlar çıkar, burada karalar çıktıktan sonra
Genelkurmay Başkanı çıkacaksa, Bakanlar Kurulu'nun, Cumhurbaşkanının onayıyla. Burada bazı isimler üzerinde mutabakat sağlayamadık. Bunu müdahale olarak değerlendirmeyelim de. Başbakan olsun,
cumhurbaşkanı olsun burada yetkilerini kullanabilirler. Bu anormal bir şey değil" dedi.
"Bundan sonra böyle mi olacak?" sorusuna Erdoğan, "Gerekirse olur. Teamül dendiği zaman bana göre bu şık değil. Bir ordu, teamüllerle değil, yasalarla yönetilir" diye konuştu.
YAŞ kararları ile ilgili olarak, "Sivilleşme yolunda bir adım diyebilir miyiz?" yönündeki soruya ise Erdoğan, "Yanlış olur,
sivil irade zaten 7 yılda yetkisini kullanmıştır" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan: TÜSİAD kendini çek etsin
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD'dan,
Anayasa değişikliğini beğenmiyorsa açıkça 'hayır' demelerini ve gerekçelerini söylemelerini istedi. Erdoğan, kendisinin
Anadolu sermayesini daha samimi gördüğünü kaydetti.
Erdoğan, Haberturk Televizyonu'nda katıldığı programda gündemdeki konularla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. "TÜSİAD zaman zaman eleştirilerini kamuoyu ile paylaşıyor. Halkın iradesine ipotek koyanlarla,
dernek kurup ipotek koyanlar arasında bir fark yok. Sürekli hükümete eleştiride bulunabiliyor. Bu sizi rahatsız etmiyor mu?" şeklindeki soruya Erdoğan, "Biraz tepkili oluyorsa bu tepkinin altında yatan o. Onlar milletin temsilcisi değil. Biz milletin temsilcisiyiz. Onlar gücünü sermayeden alıyor. 16 milyon
seçmen bize görev vermiş. Sermayeden gücü bir yere kadar alırsınız. Bize de
destek olmanız lazım. Ben onları çok dinledim. Her zaman dinliyoruz. Bazen haddi
tecavüz olduğu zaman da bizim gereğini söylememiz lazım. Senin paran olduğu kadar benim de arkamda milletim var. Ben valilere her sokağa gireceksin diyorum. Benim mesla sağlık bakanlığında bir ekibim var. Neyse rahatsızlık onun üzerine gider. Bir ayrımcılık olmasın. Anadolu sermayesini daha samimi görüyorum. TÜSİAD kendisini çek etsin. Bu anayasayı beğenmiyorsa çıksın açıkça hayır desin, gerekçelerini de söylesin. Diyemiyorsan da çık açıkça ben bu değişikliği destekliyorum desin" diye cevap verdi.
Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin ilan edilen zamanlarda
seçim yapmasını öğrenmesi lazım. Erken seçim mantığını silip atmalıyız. Sakın bunu bir güven oylaması olarak nitelendirmeyin dedim arkadaşlarıma. Bu milletin projesidir" şeklinde konuştu.