Örgüt, bu işlemleri yaparken daha önce TSK içine yerleştirdiği tahmin edilen
elemanlardan
yardım almış.
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan 3. iddinamede, Ergenekon silahlı
terör örgütü üyelerinin Karargah Evleri kapsamında TSK içine sızma girişimi iddialarına yer veriliyor. Soruşturma kapsamında tutuklanan
Albay Cengiz Köylü'nün
telefon konuşmaları ve elde edilen bilgilere yer verilen iddianamede, "Karargah Evleri yapılanmasına benzeyen yapılanmanın da yine haklarında Ergenekon silahlı
terör örgütü yöneticisi veya üyesi olmak suçlarından kamu davası açılan sanıklar
Neriman Aydın ve
Kemal Aydın tarafından organize edildiği tespit edilmiştir. Adı geçen sanıkların, Durmuş Ali Özoğlu'na bağlı olarak
Hamza Demir ve Ercüment Ovalı'nın yardımları ile
Türk Silahlı Kuvvetleri ve
Harp Okulları'na sızma, buralarda örgüte eleman kazandırma faaliyetlerinde bulundukları, muhtemelen harp okullarına önceden yerleştirdikleri elemanlar vasıtası ile irtibata geçtikleri, askeri öğrencileri kendi evlerine veya bu amaçla kiraladıkları evlere getirdikleri, buraya gelen askeri okul öğrencilerine Ergenekon silahlı terör örgütünün fikri ve ideolojik eğitimini verdikleri, bu öğrencilerin değişik zamanlarda işlemiş oldukları suçları ve
disiplin cezalarının kaldırılmasına yönelik her türlü işlemleri takip ettikleri, bu amaçla oluşturdukları grubun başına
teğmen olarak görev yapan sanıklar
Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu'nu görevlendirdikleri, bu
şüphelilerin kendi arkadaşlarını örgüte kazandırmak amacı ile sanıklar Kemal Aydın ve Neriman Aydın'ın yanına getirdikleri, bu çalışmalar sonucunda sanıklar H. Hüseyin Uçar, Eren
Mumcu,
Yaşar Tozkoporan ve
Önder Koç'u örgüte kazandırdıkları anlaşılmıştır." ifadelerine yer veriliyor.
Cenigiz Köylü'nün telefon konuşmalarında gizliliğe büyük önem verdiği ve örgüt üyeleriyle telefonda görüşmekten kaçındığı belirtilen iddianamede, "Ergenekon silahlı terör örgütüne karşı yürütülen soruşturma kapsamında bulunan kişilerin tamamında olduğu gibi şüpheli Cengiz Köylü'nün de telefon görüşmelerinde gizliliğe azami ölçüde özen gösterdiği, özellikle örgüt üyeleri ile
telefon görüşmesi yapmaktan kaçındığı, şüphelinin telefon görüşmeleri incelendiğinde kendisi ile birlikte hareket eden ekibin, başka bir
ekip tarafından silindiğini ve yok edilmeye çalışıldığını belirttiği, bu ifadelerinden de şüphelinin 'Karargah Evleri' isimli hücre yapılanmasını kendi ekibi olarak nitelendirdiğinin anlaşıldığı, şüphelinin yukarıda açıkça izah edilen eylemlerinin örgütün ara yöneticiliği kapsamında bulunduğu sonucuna varılmakla." denildi. (CİHAN)