Ergenekon avukatları (!) ne diyecek?

Ergenekon davasında kamuoyunu etkilemek için gönüllü avukatlık yapanların işi zor.

Ergenekon avukatları (!) ne diyecek?

Davayı sulandırıp, insanların kafasında şüphe oluşturmak için verilen onca çaba, soruşturma derinleştikçe ortaya çıkan yeni bir delille heba olup gidiyor. Son olarak kitabıyla satış rekoru kıran bir polis müdürünün 'Danıştay cinayetinin Ergenekon'la ilişkisi yok' açıklamalarına bağlanan umut üç gün içinde yayınlanan üç haberle tükendi gitti. Haberlerden ilki Danıştay saldırısı ile ilgili. Danıştay cinayetini, Ergenekon'un kanlı eylemi olarak yargılayan İstanbul'daki mahkeme soruşturmayı sil baştan yapıyor. Mahkemeye gelen her yeni bilgi ve belge, cinayetin arkasında teşekküllü bir yapının olduğunu gösteriyor. Katil Alparslan Arslan, Danıştay'a gelmeden bir gün önce bina etrafında ve içinde keşif yapmış. Nedense, Danıştay'da bulunan 8 kamera bunu görmüyor. TÜBİTAK, kamera görüntülerinin Arslan'ı görmesi gereken zamanlarda silindiğini tespit ediyor. Bunlar İstanbul'daki mahkemenin soruşturmasıyla ortaya çıktı. Mahkeme, Danıştay'ı en iyi gören yerin yani orduevinin de kamera görüntülerini istiyor. Meğer orada da görüntü kaybolmuş. Ordueviyle ilgili mahkemeye gönderilen yazıya göre, bırakın görüntüleri oradaki bilgisayarlar bile kaybolmuş. Türkiye'nin güvenlikle ilgili en önemli kurumu, 2006 yılında rejimi tehdit eden cinayetin sır perdesini aralayacak görüntüleri mahkemeye veremiyor. İkinci habere gelince... Arşiv ve belge kaydı konusunda Genelkurmay'ın hassasiyeti bilinen bir gerçek. Poyrazköy davasında kamuoyu bunu çok iyi gördü. 'Kafes' sanığı askerler 1996 yılında Kardak kayalıklarına giderken ceplerinden aldıkları benzinin bile faturasını getirmişlerdi mahkemeye. Poyrazköy denince Kafes eylem planı akla geliyor tabii. Ankara'daki savcılar KPSS'de yapılan yolsuzluklar nedeniyle ÖSYM'ye önceki gün ikinci baskını yaptı. Bu baskının nedeni, Kafes'te ismi geçen Levent Bektaş'ın bilgisayarında çıkan ÖSYM'ye müdahale planı. Dün gazeteler "ÖSYM'ye kafes operasyonu" başlığı ile verdi haberi. Ümraniye'de bulunan el bombaları ile başlayan soruşturmaları küçümsememek gerekiyor. Her davanın bir diğeriyle ilginç bağlantıları var. Üçüncü haber Avrupa'dan geldi. AİHM Hrant Dink'in davasıyla ilgili verdiği kararda Ergenekon'a işaret etti. Yargıtay'a çok sert eleştirilerde bulundu. Birileri yaşananları halktan saklamaya çalışsa da Avrupa'yı aldatamadı. Hrant Dink'in yargılandığı duruşmalara Veli Küçük'ün belinde silahla girdiğini, Kemal Kerinçsiz'in mahkeme salonunda yaptıklarını gizlemek mümkün mü? Bunların hepsi Ergenekon iddianamelerinde yer aldı. Gözünü ışığa kapatanlar sadece kendilerine gündüzü gece yaparmış. Danıştay cinayetinde kameraları kör edenler de böyle. Kameralar karardıkça olay aydınlanıyor çünkü.
<< Önceki Haber Ergenekon avukatları (!) ne diyecek? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER