ASRIN DAVASINDA 3. DURUŞMA - SİLİVRİ'DEN İLGİNÇ KARELER

* * * Ergenekon iddianamesi sırayla okundu. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in okumaya başladığı iddianameyi Savcı Nihat Taşkın devraldı. İddianame, salondaki bir ekrandan yansıtılıyor. Tutuklu sanık Behiç Gürcihan, uzun süre tutuklu kaldıklarını belirterek, avukatları insafa çağırdı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Ergenekon duruşmasında İlhan Selçuk'un avukatı Uğur Alacakaptan ve Oktay Yıldırım'ın avukatı Ahmet Ülger, diğer avukatlardan farklı olarak iddianamenin okunmasını istedi. Avukata Alacakaptan, "İddianamenin okunmaması, dosyanın Yargıtay'dan dönmesine neden olur. Bu aynı zamanda evrakta sahtecilik anlamına da gelir." dedi. Ahmet Ülger ise, "Suçlamalar ne ise açıklanmalı, ne olduğunu bizim görmemiz lazım. Tek başıma da kalsam okunmasından yanayım. Ancak müvekkilim arz ederse çeker giderim." şeklinde konuştu. Avukatların bu talebi üzerine mahkeme başkanı "İddianamenin okunmasına geçildi" diyerek sözü Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'e verdi. Savcı Pekgüzel'in iddianameyi okumaya başlamasıyla birlikte sanıklardan Halil Behiç Gürcihan söz alarak, uzun süre tutuklu kaldıklarını belirterek, "Avukatları insafa davet ediyorum." dedi. Ancak, iddianamenin okunmasına devam edildi. Bu arada, birçok avukatın ve bazı tutuksuz sanıkların salondan çıktıkları görüldü. Kerinçsiz'den AİHM tehdidi ! Ergenekon davasının sanıklarından Avukat Kemal Kerinçsiz, duruşmada hakuka aykırı durumların olduğunu öne sürdü. "Eğer suçlu olsaydık bu ihlalleri düzeltmeye çalışmayarak, ilerleyen süreçlerde bunu Yargıtay’da lehinize kullanırdık." diyen Kerinçsiz, bu eksikliklerin ileride Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde(AİHM) milyonlarca dolarlık tazminata neden olacağını ifade etti. Silivri Cezaevinde devam eden Ergenekon Duruşması'nda kimlik tespitinin ardından, sanık ve avukatlarının usule ilişkin talepleri dinlendi. Mahkemede söz alan sanıklardan Kemal Kerinçsiz, duruşmada hukuk ihlallerinin yaşandığını belirterek, bu ihlallerin devam etmemesi için gayret gösterdiklerini ifade etti. "Eğer suçlu olsaydık bu ihlalleri düzeltmeye çalışmayarak, ilerleyen süreçlerde bunu Yargıtay’da lehinize kullanırdık." diyen Kerinçsiz, bu eksikliklerin ileride Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde(AİHM) milyonlarca dolarlık tazminata neden olacağını ifade etti. Kerinçsiz, "Bu konuda şahsım olarak elimden geleni yapacağım. Bu usul eksikliklerini bir eksikle iddia makamındaki savcılar arayacaktır. Onlarla benim bulunduğum yer arasındaki mesafe çok fazla değil." diye konuştu. Geçen iki duruşmanın iddianamenin kabul kararı okunmadan geçtiğini hatırlatarak, o oturumda alınan kararların geçersiz sayılması gerektiğini savundu. Kerinçsiz, basına ve avukatlara getirilen sınırlandırmaya da tepki gösterdi. Bunun hukuka aykırı olduğunu ileri süren Kerinçsiz, mahkemenin tazminata mahkum olmaması için şimdiden uyarıda bulunduğunu ifade etti. Kerinçsiz, duruşmanın İstanbul'da yapılmasının da, Danıştay saldırısının Ankara7da gerçekleşmesi nedeniyle hukuka aykırı olduğunu belirterek, bu mahkemenin yetkisiz olduğunu dile getirdi. Sanıklardan Oktay Yıldırım da soruşturma öncesinde basının kendilerine hakarete varan suçlamalar yönelttiğini söyledi. Basına sınırlama getirilmesini istemediklerini ifade eden Yıldırım, "Duruşma salonuna canlı yayın dahil alınabildiği kadar gazeteci alınsın. Çünkü sizden önce onlar bizi yargıladı. Daha önce tek bir kelime söylemedim. Hukuki olarak bugün konuşmam gerekiyor ve konuşacağım." ifadelerini kullandı. Perinçek'e sert uyarı: Atarım dışarı ! İP Genel Başkanı Perinçek, savcıya bağırınca Mahkeme Başkanı, "Saygısızlık yapmayın! Atarım dışarı!" şeklinde uyarıda bulundu. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Ergenekon duruşmasında, iddianamenin okunduğu sırada Doğu Perinçek ile mahkeme heyeti arasında tartışma yaşandı. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in Ergenekon belgesinin Veli Küçük'te bulunduğunu; imzaları karalanmış suretlerinin de Doğu Perinçek ve Tuncay Güney'de olduğu yönündeki iddiaları okuması üzerine şu diyalog yaşandı; (Yerinden bağırarak kalkan) Perinçek: Doğru dürüst yargılama yapın! Savcı Pegüzel: Müdahale etmeyin! Mahkeme Başkanı Şengün: Müdahale etmeyin! Perinçek: Yok. Yalan söylüyor. Devamlı yalan söylüyorsunuz. Savcı yalan söylemez. Yalan söylüyorsunuz yalan. Yok o belge! Perinçek (Mahkeme Başkanı'na hitaben): Duruşmayı siz yönetiyorsunuz. Mahkeme Başkanı Şengün: Oturduğunuz yerden nara atarak duruşma yönlendirilmez. Saygısızlık yapmayın! Sanıklardan biri (Mahkeme Başkanı'na yönelik): Siz saygısızlık yapmayın! Perinçek: Uyduruyor, o belge yok. Mahkeme Başkanı: Bağırıp duruşmanın ahengini bozmayın, atarım dışarı! Perinçek: Türkiye'nin ahengi bozuluyor, atın da kurtulalım! Bağırışmaların son bulması üzerine Savcı Pekgüzel, iddianameyi okumaya devam etti. lhan Selçuk'tan ilginç iddia ! İlhan Selçuk, Ergenekon duruşması çıkışında yaptığı açıklamada, yargılamanın bu salonda yapılması halinde kararın Yargıtay'dan döneceğini savundu. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Ergenekon duruşmasının bugünkü oturumuna gelen İlhan Selçuk, iddianamenin okunmaya başlanmasının ardından duruşmadan ayrıldı. Çıkışta kendisini bekleyen basın mensuplarının sorularıyla karşılaşan Selçuk, "Herşey çürümüş." dedi. Basın mensuplarının "Herşey çürümüş sözüyle tam olarak neyi kastediyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Selçuk, "Yargı hariç" cevabını verdi. Basın mensuplarının iddianamenin okunmasının sorulması üzerine, "O, kanun gereği" cevabını verdi. Duruşma salonunun fiziki imkanlar açısından yetersiz olduğundan yakınan Selçuk, duruşmanın bu salonda yapılması halinde kararın Yargıtay'dan döneceğini iddia etti. İlhan Selçuk, basın mensuplarının "Bir daha gelecek misiniz?" şeklindeki sorusuna "Bir zar atıp bakalım, gelecekmiyim gelmeyecek miyim." cevabını verdi. *** Sanıkların tamamı okunmaması yönünde görüş bildirdi. Ancak mahkeme heyeti, sanık avukatlarının da görüşünü aldıktan sonra iddianamenin okunmasına karar verdi 'Ergenekon'' davasının duruşmasında, salonda okunması kararlaştırılan davanın 2455 sayfalık iddianamesinin okunmasına başlandı. Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesinde yer alan duruşma salonunda görülen davanın 3. duruşması, mahkemece verilen aranın ardından yeniden başladı. Duruşmada, sanıklar ve avukatlar, iddianamenin okunması ve okunmaması konusundaki görüşlerini bildirdi. Ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Köksal Şengün, davanın iddianamesinin Cumhuriyet Savcısı tarafından okunmasına başlandığını bildirdi. Daha sonra, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, davanın 2455 sayfalık iddianamesini okumaya başladı. * * * Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki duruşma salonunda gerçekleştirilen 3. duruşmada, Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk'un da aralarında bulunduğu bazı tutuksuz sanıkların kimlik tespitleri yapıldı. Bazı tutuksuz sanıklar ile avukatlarının da beyanlarının alınmasının ardından yargılamayı yapan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşmaya saat 12.40'ta ara verdi. Kritik duruşma 13.30'da yeniden başladı. YERLEŞKE ÖNÜ SAKİN Öte yandan, davayı izlemek için bölgeye konuşlanan canlı yayın araçlarının bulunduğu yerleşke karşısındaki alanın, daha önceden mıcır dökülmesine rağmen yağan yağmurun etkisiyle çamurla kaplandığı gözlendi. Şu ana kadar sanıklara destek vermek için herhangi bir grubun gelmediği yerleşke karşısına gazeteciler ve yerleşke önüne gelmesi beklenen gösterici ya da sanık yakınları için seyyar tuvaletler kuruldu. Bu duruşmada, önceki duruşmaların aksine seyyar satıcıların daha az ilgi gösterdikleri ve sadece bir simit satıcısının bulunduğu görüldü. Olası gösteri ve yoğunluğa karşı bölgede güvenlik önlemleri alan jandarma, yerleşke yakınına gelen araçlarda da arama yapıyor. * * * Ergenekon davasının tutuksuz sanığı Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk, duruşmaya katılmak için Silivri Cezaevi'ne gitti. Selçuk, "Duruşmaya mı katılacaksınız?" sorusuna, "Evet, oraya gidiyorum" cevabını verdi. Beşiktaş Kültür Mahallesi Gazete Muhabirleri Sitesi'ndeki evinden ayrılan Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk, duruşmaya katılacak. İlhan Selçuk, kendisini görüntüleyen basın mensuplarına, "Çok zahmet ettiniz. Teşekkür ediyorum, ama yorum yok." diye konuştu. CİHAN muhabirinin, "Duruşmaya mı katılacaksınız?" şeklindeki sorusuna İlhan Selçuk, "Evet, oraya gidiyorum" şeklinde cevap verdi. İlhan Selçuk'un bulunduğu araca binen iki koruması da Selçuk'a eşlik etti. Duruşmaya, aralarında Cumhuriyet Gazetesi İlhan Selçuk'un bulunduğu tutuksuz sanıklar da katılıyor. Bu arada, son operasyonda gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan ve davanın tutuklu sanıklarından Emekli Binbaşı Zekeriya Öztürk'ün avukatı Ertaç Giray da duruşmaya geldi. Sarıyer eski Savcısı olan Ertaç Giray, Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınmış ve savcılık ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı. Ergenekon Davası tutuksuz sanıkları Silivri Ceza İnfaz Kurumu'na gelmeye başladı ama basın mensupları kampüste çamur deryasıyla karşılaştı. Ergenekon Davası'nın görülmesine bugün devam edilecek. Son oturumda mahkeme heyetinin aldığı karar gereği tutuksuz sanıklar da durumaya katılacak. Bu kapsamda bazı tutuksuz sanıklar cezaevine gelmeye başladı. Tutuksuz sanık Kemal Alemdaroğlu Silivri Ceza İnfaz Kurumu'na Volkswagen Caddy marka aracı ile geldi. Alemdaroğlu basın mensuplarına herhangibir açıklama yapmadan arama noktasına girdi. Aracı arandıktan sonra Alemdaroğlu içeri giriş yaptı. Tutuksuz sanıklardan işadamı İbrahim Benli'nin yanısıra tutuklu sanık Veli Küçük'ün avukat kızı Zeynep Küçük ile Sami Hoştan'ın kardeşi de cezaevine geldi. ''Ergenekon'' davasının 3. duruşmasının görüleceği Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ne basın mensupları, avukatlar ve ziyaretçilerin alınmasına başlandı. Emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de aralarında yer aldığı 46'sı tutuklu 86 sanıklı davanın 3. duruşması, saat 10.00'da Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde başlayacak. Jandarma, bu nedenle yerleşke önünde yaşanabilecek yoğunluk ve olası protesto gösterilerine karşı önlemler aldı. Dava dolayısıyla çok sayıda basın mensubu ve canlı yayın araçları da yerleşke önünde konuşlandı. Duruşmayı izlemek isteyen basın mensupları, avukatlar ve ziyaretçilerin duruşma salonunun bulunduğu yerleşkeye alınmasına başlandı. Yerleşkenin nizamiye kapısından girdikten sonra ''ziyaretçi giriş'' bölümünde kayıt işlemlerini yaptırıp elektronik eşyalarını görevlilere teslim eden gazeteciler, ardından duruşma salonunun bulunduğu bölüme alınıyor. Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde bugün devam edecek Ergenekon davasını takip etmek için hazırlık yapan basın mensupları, çamur deryasıyla karşılaştı. Gazeteciler, çamurların arasında kablo çekerek yayına hazırlanıyor. İstanbul'da iki gündür etkili olan sağanak yağmur, Ergenekon davasını takip edecek basın mensuplarını da etkiledi. Davayı takip etmek için sabahın erken saatlerinde Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ne önüne gelen gazeteciler, hazırlıklarını yapmaya başladı. Soğuk bir hava ve çamurla karşılaşan basın mensupları, zor şartlar altında çalışmalarını sürdürüyor. Silivri Belediyesi ekipleri de cezaevi önünde kumlama çalışması yapıyor. Bu arada, cezaevi önünde çok az sayıda gösterici ve seyyar satıcının bulunması dikkatlerden kaçmadı. Öte yandan, bugünkü duruşmaya tutuksuz sanıklar da katılacak. Tutuksuz sanıkların kimlik tespitinin ardından iddianamenin okunması bekleniyor. * * * ''Ergenekon'' davasının tutuksuz sanığı olan eski İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu, dava iddianamesini hazırlayan 3 savcı hakkında çeşitli nedenlerle suç duyurusunda bulundu. Alemdaroğlu, avukatı Metin Çetinbaş aracılığıyla ''Ergenekon'' davasının 2. duruşmasında, Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na gönderilmek üzere İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne 45 sayfalık bir dilekçe verdi. Bugünkü duruşmada da tekrarlanan dilekçede, iddianameyi hazırlayan 3 savcı hakkında, ''Görevi kötüye kullanmak'', ''Savunma ve özgürlük hakkı ile özel hayatın gizliliğini ihlal etmek'', ''Sanıklar ile avukatlarına verilmesi gereken bilgi ve belgelerin verilmemesi'', ''Bazı bilgilerin medyada yer alması'' gibi nedenlerle yasal işlem yapılması istendi. Duruşmanın, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde yapılması nedeniyle, ulaşım şartlarının sanık ve avukatlar için ayrı yük getirdiğine işaret edilen dilekçede, mahkemede görevlendirilen 2 savcı yerine başka savcılar görevlendirilmesi de talep edildi.