'
Meclis ve hükümetin şiddet kullanılarak ortadan kaldırılması' gibi ağır suçlamaların yapıldığı
iddianame,
terör örgütünün boyutlarını gözler önüne seriyor.
İçeriği henüz kamuoyuna açıklanmasa da, iddianame
darbe girişimlerine yönelik en ciddi hukukî adım olarak değerlendiriliyor. Suçlamalar,
sanık ve şüphelilerin
emeklilik döneminde de demokrasiyi kesintiye uğratmaya çabaladığını merkeze alıyor.
2004 ve 2005 yıllarında planlanan
Ayışığı ve
Sarıkız darbe girişimlerini ortaya çıkaran
Nokta Dergisi'nin eski Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş, ikinci iddianameyi, "
Ergenekon davası, yeni bir rotaya giriyor." şeklinde değerlendiriyor. Ergenekon meselesinin özünün, 'hükümeti alaşağı etmek' olduğunu ifade ediyor. Darbecilerin tepe noktasına gidilmesi gerektiğini anlatan emekli askerî hakim
Ümit Kardaş,
Orgeneral Tuncer Kılınç ve Kemal
Yavuz meselesinde alınan tavırlar sebebiyle sürecin biraz duraksadığını düşünüyor.
Savcılara sahip çıkılmasını isteyen eski
TBMM Faili Meçhul Cinayetleri
Araştırma Komisyonu Başkanı Sadık Avundukluoğlu, "Bir şeyler gördüler ki üzerine gidiyorlar." diyor. Eski
bakanlardan
Hasan Celal Güzel ise gelinen noktayı 'tarihî bir olay' olarak yorumluyor. Darbe
soruşturmasına ikinci iddianamede uzanıldığını savunan Güzel, hukukun Türk milletinden güç aldığını vurguluyor: "Darbe teşebbüsleriyle hatta 28
Şubat gibi darbelerle ilişkisi kurulan bir mecraya girilmiştir. Bu konu Türk demokrasisi, Türk yargısı ve antidemokratik darbeler dönemi açısından müspet sonuçlar ortaya çıkaracak."
Ergenekon
terör örgütü soruşturmasına yönelik ikinci iddianame 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne sunuldu. İçeriği henüz açıklanmasa da, 'TBMM'yi ve hükümeti ortadan kaldırmak' gibi ağır iddiaların varlığı, ikinci iddianamenin darbe girişimlerine yönelik en ciddi hukuki adım olduğu görüşünü ortaya koyuyor. 2004 ve 2005 yıllarında yapılan Ayışığı ve Sarıkız darbe girişimlerini ortaya çıkaran eski
Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş, ikinci iddianameyi "
Ergenekon davası, yeni bir rotaya giriyor." sözleriyle karşılıyor. Eski bakanlardan
Hasan Celal Güzel ise gelinen noktayı 'tarihî bir adım' şeklinde değerlendiriyor. Emekli askerî hakim Ümit Kardaş ise ikinci iddianamede darbe girişimlerine yer verilmesinin önemine vurgu yapıyor. Avukat
Ergin Cinmen de, davayı örtbas etme ve yıpratma çabalarına rağmen, savcıların önemli bir görev yaptığını söylüyor. Aydınların iddianeme ile ilgili görüşleri şöyle:
Ergenekon davası yeni bir rotaya giriyor
Alper Görmüş (Nokta Dergisi eski genel yayın yönetmeni): Ne zamandır 'itibarlıların' dışarıda bırakılması, buna karşılık
kaos oluşturmakla görevlendirilen aşağıdaki insanların başlarına çorap örülmesini arzulayan bir tavır vardı. Meselenin özünün, hükümeti alaşağı etmek olduğunu söylemiştim. Darbeye odaklanması nedeniyle, yüreğimi genişleten bir iddianame. Bu işin savsaklanmayacağını, doğrudan derin bir iradeyle uğraşılmakta olduğunu gördüm. Medyada bir
tartışma var. 'Darbeyle uğraşılamaz. Türkiye'nin
faili meçhul cinayetlerine odaklanmasına lazımdı.' Ben bunu yanlış buluyorum. Faili meçhul cinayetler meselesiyle, darbecilik birbirinden ayrılamaz. Ergenekon'un yeni rotaya girdiğini görüyorum.
Suç var ki savcılar üzerine gidiyor
Ergin Cinmen (Avukat): Savcının bir davanın peşini bırakıp bırakmaması diye bir şey söz konusu değil. Suç teşkil eden bir fiil varsa devletin savcısı bunu soruşturur. Savcılar devletten
maaş alırlar. İşleri de suç teşkil eden fiilleri gördüklerinde kamu adına dava açmaktır. Bu önemli bir dava ve soruşturma. Birileri kahramanlık yapıyor değil. İnsanlar görevlerini yapıyor.
İkinci iddianame, tarihî bir olaydır
Hasan Celal Güzel (Eski bakan,
Radikal Gazetesi yazarı): Deliller dolayısıyla ilk iddianame darbe soruşturmasına kadar genişletilmemişti. Savcıların, eski orgenerallerin yaptıklarını elle tutulur delillere dayandırarak iddianameyi hazırlaması, demokrasinin geldiği yer bakımından önemli. Savcılar bu durumun ne kadar ciddi olduğunu çok iyi biliyorlar. Bu çalışmalar Türk milletine dayanıyor.
Bu iddianame soruşturmanın özü
Mehmet Elkatmış (TBMM
İnsan Hakları Komisyonu eski başkanı): İddianamenin içeriğini görmedim, ama
Ergenekon soruşturmasındaki yola çıkış nedeni, bu iddianamede yer aldığı söylenen fiiller. Yani darbe teşebbüsleri. Dolayısıyla ikinci iddianame, birinci iddianameden daha doğru bir iddianame. İçeriğini gördükten sonra daha kapsamlı değerlendirme yapılabilir.
Ergenekon her şeyiyle ortada
Avni Özgürel (
Gazeteci): Bu iddianame henüz mahkemece kabul edilmiş değil. Mahkemece kabul edilsin, bir görelim... Sanıkların neyle suçlandıkları belli değil. En
erken önümüzdeki haftayı beklemek gerekir. Şimdi konuşmak afaki olur. Ancak daha önce Ergenekon davasıyla ilgili, ülkenin iradesine el koymak için kurulmuş bir örgütün varlığına ilişkin düşüncelerimiz geçerliliğini korumakta.
Darbe girişimleri, göz önüne serilmeli
Sadık Avundukluoğlu (TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu eski başkanı): İkinci iddianamenin içeriği hakkında kesin bir bilgi yok. Savcılar yıllardır bu konular üzerine çalışıyorlar. Bir şeye inanıyorlar, gördüler ki üzerine gidiyorlar. Ancak
hukukçu olarak gördüğüm kadarıyla hükümeti devirmek ve Meclis'i devirmek gibi fiilleri vatandaşın da görmesi lazım.
Savcılara kamuoyu desteği lazım
Ümit Kardaş (Emekli askerî hakim): Ben Ergenekon savcılarının çok yalnız olduklarını düşünüyorum. Çok önemli görevler yapıyorlar. Bütün bu eylemler kök salmış. Ortaya çıkarmak hiç kolay değil. Savcılara kamuoyu
destek sağlamak gerekiyor. İğneyle
kuyu kazıyorlar. Darbecilerin tepe noktasına gidilmesini daha önceden bekliyordum. Genelkurmay'ın tavrı nedeniyle süreç biraz duraksadı.