Söz konusu çevreler, savcılar
Zekeriya Öz,
Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın,
Fikret Seçen, Ercan
Şafak ve Mehmet Murat Yönder hakkında
Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu'na adeta şikâyet yağdırıyor.
12 Haziran 2007'de başlayan
soruşturmada
Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman
Paksüt,
CHP milletvekilleri, Kurmay
Albay Dursun Çiçek, Kıdemli Albay
Erdal Sarızeybek, eski
İstanbul Barosu Başkanı Turgut Ka-zan ve Uğur Dündar'a kadar bir- çok isim savcılardan şikâyetçi oldu. Savcı Öz'ü ilk şikâyet eden kişi ise soruşturma başladığında
Ergün Poyraz'ın avukatlığını yapan
Ergenekon sanığı Kemal Kerinçsiz'di. Kerinçsiz, Savcı Öz'ü Genel
kurmay'ın da aralarında bulunduğu çeşitli kurumlara da şikâyet etmişti. Şimdiye kadar bu talepler herhangi bir soruşturmaya dönüşmedi.
Sadece İşçi Partisi'nin parti adına 22 şikâyeti var. Sanık İP'liler de eklenirse bunun daha üst rakamlara çıkacağı tahmin ediliyor.
Ergenekon soruşturmasıyla ilgili daha önce kamuoyuna yansıyan bilgilere göre sadece 2008'in sonlarında savcılarla ilgili suç duyurusu sayısı 400'leri aşmıştı.
Osman Paksüt,
Mayıs 2009'da Ergenekon soruşturması kapsamında yaklaşık 5 ay boyunca dinlenmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Adalet Bakanlığı ve
HSYK'ya şikâyetçi oldu. Ancak Paksüt'ün
Ergenekon davası sanığı ile eşine ait telefonda yaptığı konuşmaların
dosya haline getirilerek
Anayasa Mahkemesi'ne gönderildiği ortaya çıkmıştı. Anayasa Mahkemesi, bu dosyayı inceledikten sonra Osman Paksüt hakkında bir dinleme kararı bulunmadığı için yapılan konuşmaların suç teşkil edip etmediğini incelemedi. Anayasa Mahkemesi üyesi Serruh Kaleli ise bu karara
muhalif kalarak Paksüt'ün Ergenekon dinlemesine takılan konuşmalarının
disiplin cezası gerektirdiğini kaydetmişti. HSYK ve diğer bütün kurumlara ulaşan her şikâyet Adalet Bakanlığı tarafından incelemeye alınıyor. Bakanlık, kendisine gelen her şikâyeti istisnasız bir şekilde inceliyor. İnceleme sonunda eğer soruşturmaya gerek görürse izin veriyor. Bakanlık izin verdiği takdirde soruşturma açılacak.