Vekillerin devlet aleyhine işlenen suçlarda taraf olamayacağına dikkat çekip yasaya göre adı geçenlerin millet
vekilliğinin düşürülmesi gerektiğini kaydetti. Söz konusu görüşe
hukukçulardan da
destek geldi. Eski
Cumhuriyet Başsavcısı
Reşat Petek, "Eğer
sanık müdafiliği gibi hareketler söz konusu olursa milletvekillikleri düşebilir." dedi. Eski cumhuriyet savcısı Gültekin
Avcı da,
CHP'nin sadece manevi değil maddi olarak da
Ergenekon'un
avukatlığını üstlendiğine dikkat çekti. Hukuki
Araştırmalar Derneği
Onursal Başkanı Yakup
Erikel ise erkler arasında sorun çıkabileceğine işaret etti: "CHP'li-lerin davranışı yargıya
baskı anlamı taşır."
CHP'nin hukukçu kökenli milletvekilleri,
Ergenekon davası duruşmalarını başından beri takip ediyor. Milletvekillerinin son duruşmalarda sanık avukatlarına ayrılan yerlerde oturmaları ve duruşma aralarında sanıklarla görüşmeleri yeni bir tartışmayı gündeme getirdi. Ergenekon savcısı
Mehmet Ali Pekgüzel, önceki günkü duruşmada bu duruma dikkat çekti ve milletvekillerinin devlet aleyhine işlenen suçlarda taraf oldukları mesajını verdi. Söz konusu görüşe hukukçular da destek vererek milletvekillerinin vekilliklerinin düşebileceği uyarısında bulundu.
Eski Cumhuriyet
Savcısı
Gültekin Avcı,
mahkemeyi gözlemci olarak izleyen CHP'li milletvekillerinin Ergenekon sanıklarının avukatlarıyla aynı sandalyelerde oturmasının doğru olmadığını söyledi. Avcı, "CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, 'Ergenekon'un avukatıyım' derken bizler manevi anlamda sanıklara destek verdiğini düşünüyorduk. Anlaşılan o ki, CHP, yalnızca manevi anlamda değil maddi olarak da Ergenekon sanıklarının avukatlığını üstlenmiş durumda." diye konuştu. "Eğer sanık müdafiliği gibi hareketler söz konusu olursa milletvekillikleri düşebilir." diyen eski
Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek de kanunlarda bu durumun açık bir biçimde belirtildiğini ifade eti. Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Onursal Başkanı avukat Yakup Erikel ise CHP'li milletvekillerinin Ergenekon davasını takip etmelerini doğru bulmadığını bildirdi. Hukuka intikal etmiş konularda milletvekillerinin konuyu mahkeme salonlarına bırakmaları gerektiğini belirten Erkel, "Milletvekillerinin mahkemeyi takip etmelerini bile doğru bulmuyorum. İnsan hakları komisyonu bir görevlendirme yaparak davayı takip edin diyebilir, bunun haricinde erkler arasında sorun çıkabilir, yargıyı yargıya bırakmak lazım." şeklinde konuştu.
Avukat Engin Cinmen savcının CHP'lileri izleyici sırasını göstermesi gerektiğini aktardı.
Hukukçular Derneği Başkanı Kamil Uğur Yaralı milletvekillerinin devlete karşı işlenen suçlara sahip çıkmalarının doğru olmadığını söyledi.
TBMM Üyeliği ile Bağdaşmayan İşler Hakkındaki Kanunu 3. maddesinde, milletvekillerinin 'Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ile zimmet, ihtilas, irtikap,
kaçakçılık ve döviz suçları gibi devletin maddi çıkarlarıyla ilgili davalarda devlet aleyhine vekil olamayacakları' aktarılıyor. Kanuna aykırı hareket eden üyeler hakkında, İçtüzük hükümleri uyarınca işlem yapılacağı vurgulanıyor. TBMM İçtüzüğü'nün 137. maddesinde ise milletvekilliği ile bağdaşamayacağı belirtilen herhangi bir hizmeti veya görevi sürdürmekte ısrar eden üyelerin durumunun Başkanlık Divanı'nca incelenmesi öngörülüyor.