Ergenekon Operasyonu çerçevesinde yaklaşık 8 aydır dinlenen sanıklara ilişkin
sorgulama tamamlanırken,
soruşturmanın önemli kanıtlardan olan ve suç irtibatlarını gösteren
telefon konuşmaları
Danıştay 10. Daire'nin verdiği karara takıldı.
İstanbul Barosu'nun başvurusuyla iptal edilen yönetmeliğe göre "müdafiler(
avukatlar) hakkında suç şüphelisi olmasalar da suç ilişkisi ve bağlantısı görüldüğünde kayda alınmasına" ilişkin yönetmelik hükmünün iptal edilmesi soruşturmayı sıkıntıya soktu.
Başta Avukat Kemal Kerinçsiz ve Avukat Fuat Turgut'un operasyonda kayda alınan pek çok ismin iletişimin dinleme izninin 16
Ekim 2007'de yürütmesi durdurulan bu yönetmelik çerçevesinde alındığı anlaşıldı.
İstanbul
Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan Ergenekon Operasyonu kapsamında aralarında
emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Avukat Kemal Kerinçsiz,
Gazeteci Güler Kömürcü, Türk Ortodoks Patrikhanesi
Basın Sözcüsü
Sevgi Erenerol, Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Fikri
Karadağ, Drej Ali lakaplı Ali Yasak ve
Sami Hoştan, Yasin Hayal'in avukatı Fuat Turgut'un da bulunduğu 33 kişinin sorguları bugün tamamlanıyor.
DİNLEMELER YASAL DEĞİL
Mahkeme kararı ile 8 ay boyunca telefonları dinlenen ve izlenen zanlıların suikast planları ile ilgili olarak yaptığı telefon konuşmaları da soruşturma dosyasında yer alıyor. Zanlılara ilişkin yapılan telefon
dinlemelerinde ise avukatların bulunması ilginç bir durumu da beraberinde getirdi.
Ergenekon Operasyonu kapsamında pekçok dinleme için hakim izni amacıyla kullanılan yönetmeliğin, İstanbul Barosu'nun yaptığı başvuru ile Danıştay 10. Dairesi tarafından incelemeye alınan CMK'nın(
Ceza Muhakemesi Kanunu)
Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi, Gizli Soruşturmacı ve Teknik Araçla İzleme Tedbirlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 5.maddesinde bulunan "Suç şüphelisi olmayan" ve "Tesadüfen elde edilen deliller" ilgili itirazın tamamlanıp 2007/2795 Esas No'su ile karara bağlanmış olması oldu.
AVUKATLARIN SUÇLULARLA YAPTIKLARI KONUŞMALAR SUÇ SAYILAMAZ
Karara göre başta avukatların sanıklarla yaptıkları görüşmelerde suç unsuru olsa dahi, suç şüphelisi olmadıkları için ayrıca dinleme sonrasında irtibatlı olarak görülen kişilerin soruşturmaya dahil edilmesi söz konusu değil. Danıştay'ın bu kararıyla "Yasa hükmündeki kesin
yasağa rağmen, 5271 sayılı Yasanın 135. maddesindeki tedbirin, belirli durumlarda müdafiler hakkında da uygulanmasına yol açan ve bu haliyle tedbirin uygulanma alanını genişleten suç şüphelisi olmayan ibaresinde alınan yasanın 136. maddesine uyarlığı görülmemiştir" şeklinde açıklanmıştı.
Danıştay'ın aynı kararı ile ayrıca sanıklar ile kan ve
aile bağı olan kişilerin aynı suçtan yargılanmasının da önünü kapatmış oldu. Kararda bu kişilerin ifade vermekten imtina edebilecek yakınlarının da yaptıkları konuşmalardan sorumlu olamayacakları da açıkça ifade edildi.
SABAH